Eğitim&Öğretim&Öğrenim

Öğrenim yeni trendler ile dönüşüyor

Temeli bir oturtalım önce, Eğitim, öğretim ve öğrenme iç içe kavramlardır. Eğitim ve öğretimin amacı öğrenmeyi sağlamaktır, dolayısı ile eğitim ve öğretimin amacına ulaşması için öğrenmenin gerçekleşmesi gerekiyor. Kişisel düşüncem eğitimin temel taşları, okul ve öğretmenlerin önemi hiç azalmayacak özellikle Türkiye ‘de daha da artmasını bekliyorum.

Bunun yanında öğrenim alanı teknolojiler, cihazlar, mecralar, medya ve içerik değiştikçe bilgiye erişim yöntemleri, sektörün paydaşları ve oyunun kuralları değişiyor ve dönüşüyor. Sektör çok hızlı büyüyor, 2011 ‘de “Dijital Öğrenim (e-learning)” sektörü 2011 yılında $35,6 milyar ‘dan, 2013 ‘de $56,2 milyara, araştırmalar gösteriyor ki 2015 ‘de bu rakam 2 ‘ye katlayacak.

Dijital Öğrenim 3 kategori altında büyüyor;

1. “Kendi kendine öğrenme (Self paced)” kategorisi özellikle Amerika ve Avrupa ‘da çok hızlı büyüyor, orta doğu

2. “Destekleyici / Tamamlayıcı (Complementary)” kategorisinde istatistikler 2013 yılında üniversite öğrencilerinin 46% ‘sının en az 1 dijital (online) kurs aldığını, 2019 ‘de bu oranın 50% ‘yi geçeceği öngörülüyor.

3. “Herkese açık” kategorisinde son kullanıcılar dışında Fortune 500 şirketlerinin 41,7% ’sinin çalışanlarına geleneksel eğitimler ile teknolojik eğitimleri beraber vermeye başladı. Yakında yerine teknoloji ile kolaylaştırılan eğitim oranlarının artacağı aşikar.

Sektörün büyümesi ile yeni içerik sağlayıcılar, kullanıcı deneyimine yönelik dizayn ve tasarım ajansları, oyun firmaları, yazılım ve servis geliştiriciler, teknoloji ve cihaz üreticileri, veri yönetimi ve anlamlandırmada uzmanlaşan firmalar, operatörler, ve son kullanıcıya anlatacak bilgi, deneyim ve içeriği olan birçok marka da oyuna dahil olacaklar. İletişim sektöründen sonra Finans, Sağlık ve Perakende sektörlerininde oyuna dahil olmasını bekliyorum.

Dijital Öğrenim alanında 2015 yılı ile beraber 10 alanda büyük gelişme ve girişimler olmasını öngörüyorum;

1. Big Data (Büyük Veri)

Big data in e-learning

Big data in e-learning

Dijital Öğrenme alanında her geçen gün çıkan ulusal ve uluslararası marka, kurumsal markaların ürün ve hizmetleri ile ilgili yayınladığı içerikler, geleneksel ve dijital medyanın içerikleri, çeşitli konulardaki uzmanlar, eğitmen ve öğretmenlerin içerikleri ile veri de hızla büyüyor.

Bu büyük verinin analizi Dijital Öğrenimi geliştirebilir
* Öğrenim süreçlerini daha derinlemesine anlamamıza yardımcı olacak. Eğitimlerin ne kadar süre ve oranlar ile tamamlandığı gibi istatistikler,
* Eğitim katılanların davranış modelleri, tıklama ve takip detay analizler,
* Kişiselleştirilmiş ve özelleştirilmiş kurslar,
* Katılımcıların geri bildirimleri; öneri, şikayet ve memnuniyetleri,
* Katılımcıların ROI (return on investment / yatırımın geri dönüşü) analizleri, aldığı katkı, memnuniyet anket ve raporları,

İçerik üretecilerine, servis sağlayıcı, eğitim markasına ve mecra sahiplerine yol gösteri olacaktır.

 

2. Gamification (Oyunlaştırma)

Gamification in E-learning

Gamification in E-learning

Sizin de yakınlarınızı “Sadece bir oyun bu kadar hırs ve kızgınlık niye?” diyerek uyardığınız oluyor mu? Şahsen söyleyeyim benim ailem de çok sık oluyor 🙂
Bu durumu keşfeden tüm markalar, pazarlama, iletişim ve reklam dünyası her yerde bu duyguları ve motivasyonları müşteriler üzerinde denemeye başladı. Birde spor müsabakaları ve ünlüleri yarıştıran programları izleyenlerin “ayna nöronları” devreye girince sonuç kazanma azmi ve hedeflere ulaşma motivasyonuna dönüşüyor.
Eğitim içinde oyunlaştırma kurguları sadece çocukların eğitimin de değil, Z,Y ve X kuşağını da aynı şekilde öğrenmeye ve başarmaya motive ediyor. Yapılan istatistiklere göre;
  • * Okunanların 10% ‘u, duyulanların 20% ‘si hatırlanıyor,
  • * Görsel ve sözlü sunumlar ile desteklendiğinde hatırlanma oranı 30% ‘lara çıkıyor,
  • * Eğer anlatım duygu ve mimikleri kullanan aksiyonlar ile zenginleştirilirse rakam 50% ‘ye kadar çıkıyor
  • * Son olarak, eğer kişi bu eğitime tiyatral ve simülasyon da olsa bir oyunlaştırma kurgusunda katılıyorsa oran 90% ‘lara kadar çıkıyor. 
Öğrenciler ve yeni mezun çalışanlar arasında yapılan son anketler de bu durumu şu şekilde destekliyor;
  • Ankete katılanların 80% ‘i üniversite eğitimleri ve iş hayatları oyun şeklinde olsa üretkenliklerinin daha fazla olacağını iddia ediyorlar.
  • Kullanıcıların 90% ‘ı dijital oyun ve rekabet kurgularını çok eğlenceli buluyor, fakat 60% ‘ı sadece eğlence olduğunu, geri kalanlar aynı zamanda konuların uygulamalı olarak aktarıldığını da düşünüyor.

3. Kod yazma uygulama ve servisleri

Code of hour in E-learning

Code of hour in E-learning

Batı medyasını iyi takip edenler ve çocuğunu özel okullarda okutanların son 1 senedir en çok duyduğu konulardan biri olsa gerek. Hatta son olarak dünya medyasında bir anda en önemli haber olarak manşet olan “Amerika başkanı Obama yazılım programlamayı öğrenen ilk başkan oldu!” haberi vardı.

 

Genel adı ile “The Hour of Code / Kodlama Saati” (#HourOfCode) şeklinde geçen etkinlik yeni nesil eğitim ve öğretim de fenomen olmaya gidiyor. https://www.youtube.com/watch?v=rH7AjDMz_dc videoyu izlerseniz ne demek istediğimi daha net anlayacaksınız.

 

Bu alan çok hızlı ilerliyor, eğitim kurumları, akademiler, yazılım ve birçok girişim firması bu alanda PC ve mobil uygulamalar çıkarmaya başladı. Özellikle kullandığınız akıllı mobil cihazların uygulama dükkanlarında “programming for kids” veya “coding for kids” şeklinde aratırsanız çıkan program sayısı ile konunun ne kadar hızlı ilerlediğini görebilirsiniz.

 

Siz de gelecek dönemin ülkelerin ve çalışanların arasındaki farkların bilgiye erişim, teknoloji ve bilgisayar bilimlerine yatkınlık ile şekilleneceğini düşünüyorsanız, çocuğunuza analitik düşünme, üretme ve problem çözmeyi öğreten programlama uygulamaları ile tanıştırın.

 

4. Kişiselleştirilmiş eğitim

Personalized E-learning

Personalized E-learning

Okullu çocuğu olanların muzdarip olduğu konulardan biri; sınıfta seviyesi ilerde olan, veya yavaş anlayan çocukların olmasıdır. Aynı sınıfta her öğrencinin ihtiyacı, öğrenme kabiliyeti, süresi ve azmi aynı değildir.
Bu nedenler ile terzi usulü, pedagojik, müfredat ve öğrenme ortamı olarak kişiye özel eğitimler yakındır. Peki nasıl olacak;
  • * Eğitimci hızını kişiye özel ayarlayacak,
  • * Öğrenme yaklaşımı kişiye ayarlanacak, eğitimciler farklılaşacak ve uzmanlaşacak,
  • * Öğrenci öğrenme yolunu kendi belirleyecek,
  • * Eğitim içeriği kişiye göre daha metinsel, işitsel ve görsel olarak şekillenecek,
  • * Öğrencinin ilgisi ve deneyim isteği daha iyi yakalanacak

5. Mobil eğitim

Mobile E-learning

Mobile E-learning

Bilgisayarların hızla gelişmesi ile masa ve sandalyesine kitleneceğimizi düşünüyorduk. Mobil cihazların akıllanması ve ekranlarının yeterince büyümesi ile mahrem ve kişiye özel alan tamamen mobile taşındı.
Mobil teknoloji ve cihazların bu kadar hızlı büyüyüp yaygınlaşması, medeniyetin henüz tam anlamıyla gitmediği yerlerde dahi mobil erişimin olması eğitim sektörünü harekete geçirdi.
Mobil öğrenimin faydalarını şu şekilde sıralayabiliriz;
  • * Kolay erişim – her zaman her yerden her türlü mobil cihazla erişebilmeyi sağlar –
  • * Bağlam içinde öğrenme – bulunduğunuz ortam da QR Kod, NFC, AR, GPS ve diğer teknolojiler ile  bağlamı kaybetmeden istediğinizi öğrenmenizi sağar –
  • * Sindirilebilir içerik – küçük ekranlar ve fokus alanları içerik üretenlerin daha küçük ve atomik materyal üretmesini sağlar –

6. Yatırımın geri dönüşü

ROI for E-learning

ROI for E-learning

Şehirli vatandaş artık sadece ekonomik krizde değil her zaman verdiği paranın ve yatırımının karşılığını almaya çalışıyor. Karşılaştırıyor ve söz verileni almadığı zaman da sorguluyor. Dolayısı ile veliler çocuklarının eğitiminde, kurumlar çalışanları için ve bireyler de öğrenim için yaptıkları yatırım ve kendisine geri dönüşünü takip ediyor,  riskleri yönetmek ve hızlıca yanlışları düzeltmek istiyor.
Dijital öğrenim yatırımın geri dönüşün de neler düşünülmeli;
  • * Kaçınılan maliyetler : personel, teknoloji, içerik ve pazarlama maliyetleri
  • * Sağlanan faydalar : seyahat masraflarından tasarruf, eğitimci maliyetlerinden tasarruf, eğitim ortamı lojistik ve lokasyon giderlerinden tasarruf

7. Otomasyon

Automation in E-learning

Automation in E-learning

Internet ortamındaki üretim ve tüketim istatistiklerinin farkındamısınız bilmiyorum ama kısaca tekrarlamak isterim. Özellikle sosyal medya ile çok daha hızlı görülebiliyor artık, toplam 100 kişilik bir toplulukta içerik üreten kişi sayısı 1, üretilen içeriğe olumlu veya olumsuz anlamda yorum/katkı yapan kişi sayısı 9, kalan 90 kişi sadece olup biteni izliyor.
Dolayısı geleceğimiz nokta öğrenim modelleri, teknoloji, erişim imkanları ve cihazları olanca hızıyla gelişiyor diyoruz, fakat yukarıdaki istatistiği geliştirmediğimiz yani içerik üretilmediği durumda bu mekanizma düzgün işlemez. Dolayısı ile içerik yani eğitim üretimlerinin kolaylaşması, kalite ve sayısının artması için otomasyonu sağlayacak araç ve gereçlerin artması gerekiyor.
Potansiyel içerik üretim otomasyonları;
  • * Quizler, test ve egsersizler hemen kurs içeriğinin peşine bağlanabilir,
  • * Algoritmik olarak oluşturulacak kurs içerikleri,
  • * Öğrencinin kabiliyet ve öğrenme yetkinliğine göre içerik senaryo ve yolları dinamik olarak güncellenebilir,
  • * Öğrenciyi daha önceki katıldığı kurs ve sınavlardaki bilgileri daha iyi tanımlayıp kişiselleştirme ve özelleştirme daha kolay yapılabilir.

8. Artırılmış gerçeklik ile öğrenim

Artırılmış gerçeklik

Artırılmış gerçeklik

Bireylerin fiziksel alanda (tarihi mekan, müze, ören yeri gezileri, vb.) bilmediklerini öğrenmek, oyunlaştırılmış senaryo içinde kural ve konulara hakim olmak, markaların çalışanlarına eğitim alanında (fabrika ve mağazalarında) ve müşterilerine ürünleri hakkında istendiği anda ve yardım almadan bilgi vermelerini kolaylaştırmak gerekiyor. Bunun en kolay yoluda gerçekliği artırarak son kullanıcın yanında ayırmadığı ve vücudunun bir parçası haline gelen mobil akıllı cihazlarına girmektir.

Son yapılan anketlere göre 2013 ‘de 60 milyon kullanıcıya ulaşan “Artırılmış Gerçeklik” pazarı 2018 ‘de 200 milyon kullanıcıya çıkacak. Bu rakamlar, Apple ‘ın akıllı saati, Google ‘ın Glass gözlüğü ve giyilebilir yeni M2M cihazlar her alanda olduğu öğrenimde de nerelere gidebileceğimizi daha net gösteriyor.

 

9. Kurumsal MOOCs (Massive Open Online Courses / Topluluklara Açık Çevrimiçi Kurslar)

Corporate MOOCs

Corporate MOOCs

Gelişime en çok açık olan konu sanırım bu olacak. Zira üniversiteler, eğitim kurumları, büyük kurumlar, sağlık, finans, perakende ve iletişim devleri devasa bir bilgi, deneyim ve eğitim silolarının üstünde oturduklarını farkettiler. Sadece fiziksel ortamlarda çalışanlarına ve öğrencilerine değil, bu içerikler dijitalleştirerek farklı diller ile tüm dünyaya ulaştırabileceklerini, ve hatta bu işten para kazanabileceklerini gördüler.
Önümüzdeki dönemde eğitim ve IK departmanları maliyet merkezi olmaktan çıkarak kar merkezi olmaya başladıklarında şaşırmayın.
  • * Öncelikle kendi çalışanlarını büyük gruplar ve mekan bağımsız öğrenimini çalışma saati ve veriminden çalmadan eğitebilecekler,
  • * Çalışanlara özel terzi usülü eğitimler dizayn ettirebilecekler,
  • * Kurumsal sorumluluk ve toplumdaki marka algılarını yükseltecek dışarıya ücretsiz eğitim yayınları yapabilecekler,
  • * Üniversite ve eğitim kurumları ile anlaşarak bu eğitimleri akademi çatısı altında sektör şirketlerine ve çalışanlarına da verebilecekler. Bu konuda en beğendiğim ve öncü örnek Turkcell Akademi ‘dir.

10. Bulut ortamında LMS (Learning Management System) 

Cloud LMS in E-learning

Cloud LMS in E-learning

Bugün e-üniversite, e-eğitim ve e-öğretim sloganları ile satış yapan çok üniversite ve kurum var. Bir çoğu özel sektör ve şirket deneyimi olmadığı için öğrencinin müşteriye dönüşmüş halini yönetmeyi veya sıkıntılar baş göstermeye başlayınca süreci nasıl yöneteceklerini bilmiyorlar. Özellikle yukarıda aktardığımız ROI konuları devreye girdiğinde, veri yoğunluğu, analiz, rapor ve şikayetlerin ağırlaştığı ortamda profesyonel bir kurum gibi davranmak, imaj ve marka değerine zarar vermemeleri gerekiyor.
Bu söylediklerimi hakkı ile yerine getirebilmek için devasa BT ekipleri kurmak yerine yükselen değer olan LMS konusuna yatırım yapmalarını öneririm. Özellikle de eğitim ve öğretime yoğunlaşarak hosting ve sunucu sistemlerine yatırım risk ve problemlerine girmeden bulut ortamında LMS çözümleri sunanlardan iyi bir SLA (Service Level Agreement) ile hizmet almalarını öneririm.
LMS gelişimine dair bazı istatistikler;
  • * LMS önümüzdeki 4 yıl içinde minimum 25% / yıl büyüyerek 2018 ‘de $7,83 milyara ulaşması bekleniyor.
  • * Kuzey Amerika ‘da bulut bazlı öğrenim ve LMS platformları kullanımı 50% ‘nin üzerinde gelişim gösterdi.

Sonraki makale de tüm bu konulardaki son gelişmeleri, takip edilmesi gereken ve öne çıkan girişim ve şirketleri aktarmaya çalışacağım

Barış içinde, sağlıklı, mutlu ve başarılı bir 2015 olsun canım ülkem ve tüm dünya için

Kalın sağlıcakla,

Saygılarımla,

Onur Baran Çağlar

 Scroll to top