eğitim

4. Sektörlere etkisi ve fırsatlar

Blockchain teknolojisi tüm dünyayı değiştirecek güçte geliyor. 1995’te internet ve sonrasında mobil teknolojilerin şirketinize ve endüstrinize sunduğu fırsatları ve tehditleri anlasaydınız, ne yapardınız? Bugün benzeri bir yol ayrımı ve rampa başındayız!

Finans sektörü, bankacılık ve ödemeler alanları sadece Blockchain ‘den etkilenecek diye düşünenlere kötü bir haberimiz var. Internet iletişim, medya, içerik, müzik, turizm ve perakende gibi birçok sektöre ne yaptıysa önümüzdeki 5-10 sene içinde (aşağıdaki Gartner ‘in her yıl düzenlediği gelişmekte olan teknolojiler hype döngüsünde görebilirsiniz) Blockchain 150 ‘ye yakın sektörü aynı şekilde temelinden etkileyecek.

Hayatımıza ilk olarak Bitcoin ve diğer kripto para birimleriyle giren Blockchain’in asıl özelliği, global ölçekte çok yüksek hacimdeki dijital işlemi, konumdan bağımsız biçimde otomatik olarak kayıt altına alıp doğrulayan herkese açık bir kayıt defteri olması. Bitcoin’in kısa sürede elde ettiği popülarite, Blockchain’in işlevselliğinin kanıtlarından sadece biri.İşlem bilgilerinin şeffaf ve doğrulanabilir, dijital bir kayıt defterinde tutulmasının işe yaracağı kullanım senaryoları sadece hayal gücüyle sınırlı.

Üstelik Blockchain’in merkezi olmayan, dağıtık bir yapıdaki platformu sayesinde idari bir gözetleyiciye ihtiyaç duymaksızın sahteciliğin ve hırsızlığın önlemesi de onu her sektör için ideal hale getiriyor.

CB Insights tarafından da yayınlanan, Blockchain ‘in temelden etkileyeceği ve dönüşüme karşı konulamayacak 30 sektörü aktararak başlayalım. Etkilenecek diğer sektörleri de zaman için örnek ve önerileri ile tekrar paylaşmayı hedefliyorum.

1. Bankacılık

Decentralized (merkezi olmayan dağıtık merkezler) olarak anlattığımız modelde; merkez bankaları devletler tarafından verilen lisans ve yetkiler ile para basma, mevduat toplama ve topladıkları paranın çok daha fazla katını (belli miktarını kaynak olarak tutmaları ve merkez bankalarına yatırmaları gerekiyor) kredi olarak dağıtan küresel silo/depo, transfer ve takas merkezi olarak çalıştığını görüyoruz.

Dijitalleştirilmiş, güvenli / şifreli, müdahale ve suiistimallerden mutlak surette korunan ağ üzerindeki tüm defterlere kayıt yazan, onaylayan ve geçerliliği kontrolü olan Blockchain aynı işlevi yerine getirirken, finansal hizmetler ekosistemine daha yüksek doğruluk ve bilgi paylaşımı gibi fonksiyonlar oluşturacak.

İsviçre’nin en büyük banka grubu UBS ve İngiltere merkezli Barclays’in Blockchain yapısına ciddi yatırım yaptığını biliyoruz. Yatırımlarının ana sebebi arka ofis fonksiyonlarını hızlandırmak istiyorlar. Bu konuda edindiğim bilgi, proje örnekleri ve gelişmeleri sizlere farklı bir blog yazısında aktaracağım.

Araştırma şirketlerine göre bankacılık sektörünün aracıları ortadan kaldırması ile 20 milyar dolara yakın tasarruf elde edebileceği öngörülüyor.

Örnekler: Birçok banka, finans grubu ve servis şirketi blockchain yapılarına ve girişimlerine yatırım yapıyor.

  • * En güzel ve güncel örnek olarak R3 CEV (www.r3.net) ‘i verebiliriz; 80+ üzerinde konsorsiyum bankası, düzenleyici ve teknoloji şirketi tarafından destekleniyor.
  • * Tüm bu paydaşların desteği ile “Corda (www.corda.net)” adında finans pazarının yeni “işletim sistemi” ve “sürtünmesiz e-ticaret” platformu dizayn edildi ve ortaya çıkarılmaya çalışılıyor.

 

2. Ödeme ve Para Transferleri

Mevcut Finans sisteminde 2 kişi (kurum-kurum, kurum-kişi) arasında para gönderilebilmesi için en azından bir tarafın Finans sistemine kayıtlı hesabı, medya (kart, cüzdan, vb.) ‘sı olması ve bununla diğer tarafa para yatırarak veya bankadaki dijital parasını yollayabilir. Alan taraf ATM veya bankadan parayı hesabı olmasa da çekebilir.

* Bitcoin ile insanların finansal işlem ve basitinden para göndermek için kendini ifşa etmesi ve bir finansal kuruma tanıtması gerekmiyor. Yani iz bırakmayabiliyor. Merkezi olmadığı için itiraz (charge-back), geri dönme ve iptaller olmuyor.

* Bir kişinin Bitcoin cüzdan adresini (QRCode veya uzun bir alfa numerik hash string) bildiğiniz zaman kendi Bitcoin cüzdanınızdan (sizin de bir Bitcoin / cüzdan adresiniz var) Bitcoin göndermeniz saniyeler içinde gerçekleşir. Tüm Blockchain üzerinde onaylanması 10 dk’ları bulabilir, zira tüm paydaşlar iki kişi/kurum arasındaki Bitcoin transferini kendi defterlerine yazıyor.

Dünya Ekonomik Forumu, kirpto para birimleri gibi merkezi olmayan ödeme teknolojilerinin para transferindeki temel iş mimarisini değiştirebileceğini öngörüyor. Eğitim (tek yönlü hoca anlatıyor, öğrenciler dinliyor) gibi 150 yılı aşkın zaman diliminde sabit kalan finans sektöründe merkezi yapılara ihtiyaç ortadan kalkacak.

Blockchain yapısı ile doğrudan bir ödeme ve para akışı sağlanacak, fonu aktaran ile fonu alan sadece yurt içi değil aynı zamanda uluslar arası işlemlerde de aracısız biçimde uygun maliyet ve sürede ihtiyacı gidermiş olacak.

Örnekler:

* En güncel ve güzel örnek Ripple (www.ripple.com) olabilir. Bu konuda Türkiye ‘den de Akbank ilk entegrasyon çalışmalarına girişen banka olmuştu. Ripple ‘ın iddası 90 civarında üye (banka ve finans kurumu) – 75 tane aktif ve ticari olarak çalışır hale gelmiş durumda – arasında sürtünmesiz dünyanın her yerine para gönderme şeklinde

* Swift (www.swift.com) Blockchain yapısı ve konsorsiyumları ile tehlike çanları çalmaya başladığını anlayınca atağa kalktı. Linux foundation ‘ın Hyperledger Blockchain platformu üzerinde kendi çalışmalarını başlattı.

 

3. Siber Güvenlik

Blockchain’in kayıt defteri herkese açık olsa da, sistem içindeki veri iletişimi ileri düzey kriptografik metotlar kullanılarak gerçekleşiyor ve ardından doğrulanıyor. Böylelikle verinin her zaman doğru kaynaktan gelmesi ve arada hiç kimsenin müdahalede bulunmaması garanti altına alınıyor. Geleneksel sistemlerden çok daha güçlü bir siber koruma teknolojisine sahip olan Blockchain siber güvenlik amaçlı yaygın kullanıma ulaştığında, hack saldırılarının olasılığı kayda değer oranda azalacaktır.

Blockchain, on yıllar boyunca kriptografi ve güvenlik alanındaki araştırma ve atılımların doruk noktasıdır. Bilgiyi depolamak, işlem yapmak, işlevleri yerine getirmek ve güven tesis etmek için tamamen farklı bir yaklaşım sunar; bu da yüksek güvenlik gereksinimleri olan ve karşılıklı olarak bilinmeyen aktörlere sahip ortamlar için özellikle uygundur. Bu nedenle, Bitcoin gibi kripto para birimleri çoğu zaman değer dalgalanmalarına maruz kalsa da, 9 yıldır siber saldırılara karşı kendini korumuştur.

Örnekler:

* Guardtime (www.guardtime.com) gerçek zamanlı olarak siber saldırıları tespit eder ve hafifletir. Firma, asimetrik şifreleme ve merkezi bir Sertifika Otoritesi (CA) tarafından tutulan genel anahtarların bir önbelleği kullanan daha geleneksel Genel Anahtar Altyapısı (PKI) yerine bir Anahtar Olmayan İmza Altyapısı (KEY) oluşturmak için blok zincir kullandılar. Şirket 2016 yılında, teknolojisiyle Estonya’nın 1 milyon sağlık kayıtlarının tümünü güvence altına aldığı için inanılmaz bir dönüm noktasına ulaştı.

* Remme (www.remme.io) blok zinciriyle şifreleri görünmez hale getiriyor; Remme sayesinde işletmeler şifreleri olmadan kullanıcıları ve cihazları yetkilendirir. Bu, kimlik doğrulama sürecindeki insan faktörünü ortadan kaldırır, bu nedenle olası bir saldırı vektörüne dönüşmesini önler.

* Obsidian (www.obsidianplatform.com) sohbetlerin gizliliğini ve güvenliğini sağlar. Messenger hizmetleri günümüzde dünya genelinde büyük miktarda internet kullanımından oluşmaktadır ve bu uygulamalar zaten ödemeler için ve chat bot’lar aracılığıyla kullanıcıların ilgisini çekmek için kullanılmaktadır.

Sonuç olarak, Blockchain insan faktörünü genellikle en zayıf bağlantı olan denklemden alıp güvenlik temel kusurlarını giderecek. Dağıtılmış defter yapısını kullanarak ve tek bir hata noktası riskini ortadan kaldıran blok zincir teknolojisi, kullanıcılar için kolaylık sağlamakla birlikte uçtan uca gizlilik ve şifreleme sağlar.

 

4. Eğitim

Dünyanın neresinde olursa olsun aldığınız eğitim ve akademik mezuniyet, başarı ve onay sertifikalarının akademik ve iş dünyasında dünyanın her yerinde geçerli ve doğrulanabilir olması gerekiyor.

Tüm eğitim veren okul ve kurumlarda akademik yeterlilik belgeleri, sertifika, transkript ve diploma gibi resmi belgelerin doğrulanması halen büyük oranda manuel yapılıyor. Her öğrenci ve mezun için tek tek yapılan prosedür ve basılı doküman işleri, doğrulamada da aynı şekilde ciddi bir kaynak ve zaman kaybına neden oluyor. Blockchain çözümlerinin eğitimde kullanılması tüm akademik zincire yazılması, oluşturulması, yayınlanması ve doğrulamaların yapılarak onaylanması süreci çok daha hızlı hale gelecek, sahteciliğin ve israfın önüne geçilecek.

Blockchain bireysel, kurumsal, grup, ulusal ve uluslar arası düzeyde eğitim dünyasında uygulamalara altyapı ve servis ortamı sağlayacak bir teknolojidir. Okullar, kolejler, kurslar, üniversiteler, çevrimiçi ders ve programlar, şirket/kurum içi eğitim, staj ve çıraklık oluşturma bilgi tabanları gibi birçok bağlamda uygulamalar geliştirilecek.

Eski hiyerarşik ve tek yönlü (hoca anlatıyor öğrenci dinliyor) yapılardan ziyade, 150 yıldır değişmeyen eğitim method ve öğrenim yöntemleri teknolojinin odağı haline gelecek; güven, kurumlara değil teknolojiye ve ağın kendisine doğru hareket edecek. Aracıları ortadan kaldıran bir teknoloji ortamı geliyor.

Tüm sektörlerde olduğu gibi eğitimde de kurumsal olmak bir güven kaynağıdır: eğitim sektöründe de “markalar”‘a güvenilir. Bununla birlikte, eğitimde, teknolojinin ötesinde güven olmalı. Eğitim alanında toptan blok zinciri döneminde ziyade, hybrid bir model ile fiziksel eğitim-öğrenci interaktif ortamın korunduğu bir düzlem aranacaktır. Eğitim kurumu ve öğretmenlerin itibarı önemlidir, öğrenim yöntemleri, araştırmalar ve geliştirme bağlamındaki tüm çalışmalar kaliteli olmaya devam edecektir. Blok zinciri burada rol oynayabilir, öğretmenler, eğitimler ve öğrenciler arasında aracısız bir blok zincir düşünün, okullar, kurumlar ve kamu paydaşları işin belgelenmesi, prosedürleri, doğrulama ve onay mekanizmasını bu zincir üzerinde tamamlıyorlar.

Örnekler:

* Sony Global Education (www.sonyged.com), IBM ile ortak çalışarak, öğrencilerin kayıtlarını güvence altına almak ve paylaşmak için blok zincir üzerinde yeni bir eğitim platformu geliştirdi.

* Learning Machine ve MIT Media Lab ortaklaşa çıkardıkları Blockcerts Blockchain (www.blockcerts.org) projesi de çok önemli. Blockcerts, blok kökenli sertifikaların oluşturulması, verilmesi, görüntülenmesi ve doğrulanması için açık bir standarttır. Bu dijital kayıtlar bir blok zincir üzerinde kayıtlıdır, şifreli olarak imzalanmış, müdahaleye karşı korumalı ve paylaşıma açıktır. Hedef, bireylerin kendi resmi kayıtlarını bulundurma ve paylaşma kapasitesini kazandıran bir insiyatifi etkinleştirmektir.

 

5. Oylama Sistemleri

Bir çok ülkede her oylama için oy verenin kimliğini doğrulamak, atılan oyların güvenli biçimde merkezdeki seçim kurullarına iletilmesi, takibini sağlayarak seçimi kazananı belirleyecek güvenliği ve şeffaflığı sağlamak ciddi sıkıntı yaratıyor. Tüm bunları gerçeklemek için merkezden ve insan etkisinden kurtararak halka açık bir denetimi sağlayacak dağıtık defter yapısının oturtulması gerekiyor. Yakın gelecekte oyların kullanımı, kimlik tespiti, tekilliği, takibi ve doğru sayım için Blockchain temelli çözümler üzerinde çalışılıyor. Böylelikle oylamada yapılacak her türlü sahtecilik, israf ve şaibe ortadan kalkarken, yeniden sayım gibi gereksiz operasyonel maliyetler de ortadan kalkacak.

Oylar blok zinciri üzerinde olacağı için devletler ve seçmenlerin denetim iznine sahip olacaklar; oyların hiçbirinin değiştirilmediğine, geri döndürülmediğine, kaldırılmadığına ve gayri meşru oyların eklenmediğine emin olacaklar.

Örnekler:

* Blok zincir oy verme şirketi olan Follow My Vote (www.followmyvote.com) paydaşları ve üyeleri ile uçtan uca blok zincir oylama çözümü alfa sürümünü piyasaya sürdü.

* Güney Kore hükümeti, Blocko şirketi (www.blocko.io) tarafından Blockchain üzerinde yeni bir oy sistemi oluşturulmasını destekliyor. Blocko’nun Coinstack platformunu, oylama projeleri ve seçim sonuçlarını almak blok zinciri sistemi kurmak için çalışıyor. Bu program sayesinde vatandaşlar kendi fikirlerini önerecek, karar vericiler ve yerel hükümetler en iyi ve kazanan fikir / projeleri finanse edecek.

* Ethereum Stack Exchange kullanıcıları için bir soru – cevap ve oylama sitesidir. Platform merkezi olmayan bir uygulama platformu ve akıllı sözleşmeleri etkin hale getiren bir blok zinciridir.

* BitCongress merkezi olmayan, P2P (eşler arası), açık kaynaklı bir oylama sistemi protokolüdür. Herkesin kendi spesifik ihtiyacı için kullanabileceği veya kullanabileceği bir açık kaynak oylama protokolü olarak çalışabilir. BitCongress biraz da dahil olmak üzere şifreleme teknolojilerinin (Bitcoin, BitMessage, BitTorrent, Proof of existence / Varoluş Kanıtı ve Reddit) karışımıdır.

 

Son cümle, gelen geri bildirimler; yazılarımın çok uzun olduğu ve okunamadığı yönündeydi, o nedenle bu yazıyı 5 sektör ile noktalıyorum. Sonraki yazılarda da sektörleri beşerli olarak ele alarak aktaracağım.

Kalın sağlıcakla

Öğrenim yeni trendler ile dönüşüyor

Temeli bir oturtalım önce, Eğitim, öğretim ve öğrenme iç içe kavramlardır. Eğitim ve öğretimin amacı öğrenmeyi sağlamaktır, dolayısı ile eğitim ve öğretimin amacına ulaşması için öğrenmenin gerçekleşmesi gerekiyor. Kişisel düşüncem eğitimin temel taşları, okul ve öğretmenlerin önemi hiç azalmayacak özellikle Türkiye ‘de daha da artmasını bekliyorum.

Bunun yanında öğrenim alanı teknolojiler, cihazlar, mecralar, medya ve içerik değiştikçe bilgiye erişim yöntemleri, sektörün paydaşları ve oyunun kuralları değişiyor ve dönüşüyor. Sektör çok hızlı büyüyor, 2011 ‘de “Dijital Öğrenim (e-learning)” sektörü 2011 yılında $35,6 milyar ‘dan, 2013 ‘de $56,2 milyara, araştırmalar gösteriyor ki 2015 ‘de bu rakam 2 ‘ye katlayacak.

Dijital Öğrenim 3 kategori altında büyüyor;

1. “Kendi kendine öğrenme (Self paced)” kategorisi özellikle Amerika ve Avrupa ‘da çok hızlı büyüyor, orta doğu

2. “Destekleyici / Tamamlayıcı (Complementary)” kategorisinde istatistikler 2013 yılında üniversite öğrencilerinin 46% ‘sının en az 1 dijital (online) kurs aldığını, 2019 ‘de bu oranın 50% ‘yi geçeceği öngörülüyor.

3. “Herkese açık” kategorisinde son kullanıcılar dışında Fortune 500 şirketlerinin 41,7% ’sinin çalışanlarına geleneksel eğitimler ile teknolojik eğitimleri beraber vermeye başladı. Yakında yerine teknoloji ile kolaylaştırılan eğitim oranlarının artacağı aşikar.

Sektörün büyümesi ile yeni içerik sağlayıcılar, kullanıcı deneyimine yönelik dizayn ve tasarım ajansları, oyun firmaları, yazılım ve servis geliştiriciler, teknoloji ve cihaz üreticileri, veri yönetimi ve anlamlandırmada uzmanlaşan firmalar, operatörler, ve son kullanıcıya anlatacak bilgi, deneyim ve içeriği olan birçok marka da oyuna dahil olacaklar. İletişim sektöründen sonra Finans, Sağlık ve Perakende sektörlerininde oyuna dahil olmasını bekliyorum.

Dijital Öğrenim alanında 2015 yılı ile beraber 10 alanda büyük gelişme ve girişimler olmasını öngörüyorum;

1. Big Data (Büyük Veri)

Big data in e-learning

Big data in e-learning

Dijital Öğrenme alanında her geçen gün çıkan ulusal ve uluslararası marka, kurumsal markaların ürün ve hizmetleri ile ilgili yayınladığı içerikler, geleneksel ve dijital medyanın içerikleri, çeşitli konulardaki uzmanlar, eğitmen ve öğretmenlerin içerikleri ile veri de hızla büyüyor.

Bu büyük verinin analizi Dijital Öğrenimi geliştirebilir
* Öğrenim süreçlerini daha derinlemesine anlamamıza yardımcı olacak. Eğitimlerin ne kadar süre ve oranlar ile tamamlandığı gibi istatistikler,
* Eğitim katılanların davranış modelleri, tıklama ve takip detay analizler,
* Kişiselleştirilmiş ve özelleştirilmiş kurslar,
* Katılımcıların geri bildirimleri; öneri, şikayet ve memnuniyetleri,
* Katılımcıların ROI (return on investment / yatırımın geri dönüşü) analizleri, aldığı katkı, memnuniyet anket ve raporları,

İçerik üretecilerine, servis sağlayıcı, eğitim markasına ve mecra sahiplerine yol gösteri olacaktır.

 

2. Gamification (Oyunlaştırma)

Gamification in E-learning

Gamification in E-learning

Sizin de yakınlarınızı “Sadece bir oyun bu kadar hırs ve kızgınlık niye?” diyerek uyardığınız oluyor mu? Şahsen söyleyeyim benim ailem de çok sık oluyor 🙂
Bu durumu keşfeden tüm markalar, pazarlama, iletişim ve reklam dünyası her yerde bu duyguları ve motivasyonları müşteriler üzerinde denemeye başladı. Birde spor müsabakaları ve ünlüleri yarıştıran programları izleyenlerin “ayna nöronları” devreye girince sonuç kazanma azmi ve hedeflere ulaşma motivasyonuna dönüşüyor.
Eğitim içinde oyunlaştırma kurguları sadece çocukların eğitimin de değil, Z,Y ve X kuşağını da aynı şekilde öğrenmeye ve başarmaya motive ediyor. Yapılan istatistiklere göre;
  • * Okunanların 10% ‘u, duyulanların 20% ‘si hatırlanıyor,
  • * Görsel ve sözlü sunumlar ile desteklendiğinde hatırlanma oranı 30% ‘lara çıkıyor,
  • * Eğer anlatım duygu ve mimikleri kullanan aksiyonlar ile zenginleştirilirse rakam 50% ‘ye kadar çıkıyor
  • * Son olarak, eğer kişi bu eğitime tiyatral ve simülasyon da olsa bir oyunlaştırma kurgusunda katılıyorsa oran 90% ‘lara kadar çıkıyor. 
Öğrenciler ve yeni mezun çalışanlar arasında yapılan son anketler de bu durumu şu şekilde destekliyor;
  • Ankete katılanların 80% ‘i üniversite eğitimleri ve iş hayatları oyun şeklinde olsa üretkenliklerinin daha fazla olacağını iddia ediyorlar.
  • Kullanıcıların 90% ‘ı dijital oyun ve rekabet kurgularını çok eğlenceli buluyor, fakat 60% ‘ı sadece eğlence olduğunu, geri kalanlar aynı zamanda konuların uygulamalı olarak aktarıldığını da düşünüyor.

3. Kod yazma uygulama ve servisleri

Code of hour in E-learning

Code of hour in E-learning

Batı medyasını iyi takip edenler ve çocuğunu özel okullarda okutanların son 1 senedir en çok duyduğu konulardan biri olsa gerek. Hatta son olarak dünya medyasında bir anda en önemli haber olarak manşet olan “Amerika başkanı Obama yazılım programlamayı öğrenen ilk başkan oldu!” haberi vardı.

 

Genel adı ile “The Hour of Code / Kodlama Saati” (#HourOfCode) şeklinde geçen etkinlik yeni nesil eğitim ve öğretim de fenomen olmaya gidiyor. https://www.youtube.com/watch?v=rH7AjDMz_dc videoyu izlerseniz ne demek istediğimi daha net anlayacaksınız.

 

Bu alan çok hızlı ilerliyor, eğitim kurumları, akademiler, yazılım ve birçok girişim firması bu alanda PC ve mobil uygulamalar çıkarmaya başladı. Özellikle kullandığınız akıllı mobil cihazların uygulama dükkanlarında “programming for kids” veya “coding for kids” şeklinde aratırsanız çıkan program sayısı ile konunun ne kadar hızlı ilerlediğini görebilirsiniz.

 

Siz de gelecek dönemin ülkelerin ve çalışanların arasındaki farkların bilgiye erişim, teknoloji ve bilgisayar bilimlerine yatkınlık ile şekilleneceğini düşünüyorsanız, çocuğunuza analitik düşünme, üretme ve problem çözmeyi öğreten programlama uygulamaları ile tanıştırın.

 

4. Kişiselleştirilmiş eğitim

Personalized E-learning

Personalized E-learning

Okullu çocuğu olanların muzdarip olduğu konulardan biri; sınıfta seviyesi ilerde olan, veya yavaş anlayan çocukların olmasıdır. Aynı sınıfta her öğrencinin ihtiyacı, öğrenme kabiliyeti, süresi ve azmi aynı değildir.
Bu nedenler ile terzi usulü, pedagojik, müfredat ve öğrenme ortamı olarak kişiye özel eğitimler yakındır. Peki nasıl olacak;
  • * Eğitimci hızını kişiye özel ayarlayacak,
  • * Öğrenme yaklaşımı kişiye ayarlanacak, eğitimciler farklılaşacak ve uzmanlaşacak,
  • * Öğrenci öğrenme yolunu kendi belirleyecek,
  • * Eğitim içeriği kişiye göre daha metinsel, işitsel ve görsel olarak şekillenecek,
  • * Öğrencinin ilgisi ve deneyim isteği daha iyi yakalanacak

5. Mobil eğitim

Mobile E-learning

Mobile E-learning

Bilgisayarların hızla gelişmesi ile masa ve sandalyesine kitleneceğimizi düşünüyorduk. Mobil cihazların akıllanması ve ekranlarının yeterince büyümesi ile mahrem ve kişiye özel alan tamamen mobile taşındı.
Mobil teknoloji ve cihazların bu kadar hızlı büyüyüp yaygınlaşması, medeniyetin henüz tam anlamıyla gitmediği yerlerde dahi mobil erişimin olması eğitim sektörünü harekete geçirdi.
Mobil öğrenimin faydalarını şu şekilde sıralayabiliriz;
  • * Kolay erişim – her zaman her yerden her türlü mobil cihazla erişebilmeyi sağlar –
  • * Bağlam içinde öğrenme – bulunduğunuz ortam da QR Kod, NFC, AR, GPS ve diğer teknolojiler ile  bağlamı kaybetmeden istediğinizi öğrenmenizi sağar –
  • * Sindirilebilir içerik – küçük ekranlar ve fokus alanları içerik üretenlerin daha küçük ve atomik materyal üretmesini sağlar –

6. Yatırımın geri dönüşü

ROI for E-learning

ROI for E-learning

Şehirli vatandaş artık sadece ekonomik krizde değil her zaman verdiği paranın ve yatırımının karşılığını almaya çalışıyor. Karşılaştırıyor ve söz verileni almadığı zaman da sorguluyor. Dolayısı ile veliler çocuklarının eğitiminde, kurumlar çalışanları için ve bireyler de öğrenim için yaptıkları yatırım ve kendisine geri dönüşünü takip ediyor,  riskleri yönetmek ve hızlıca yanlışları düzeltmek istiyor.
Dijital öğrenim yatırımın geri dönüşün de neler düşünülmeli;
  • * Kaçınılan maliyetler : personel, teknoloji, içerik ve pazarlama maliyetleri
  • * Sağlanan faydalar : seyahat masraflarından tasarruf, eğitimci maliyetlerinden tasarruf, eğitim ortamı lojistik ve lokasyon giderlerinden tasarruf

7. Otomasyon

Automation in E-learning

Automation in E-learning

Internet ortamındaki üretim ve tüketim istatistiklerinin farkındamısınız bilmiyorum ama kısaca tekrarlamak isterim. Özellikle sosyal medya ile çok daha hızlı görülebiliyor artık, toplam 100 kişilik bir toplulukta içerik üreten kişi sayısı 1, üretilen içeriğe olumlu veya olumsuz anlamda yorum/katkı yapan kişi sayısı 9, kalan 90 kişi sadece olup biteni izliyor.
Dolayısı geleceğimiz nokta öğrenim modelleri, teknoloji, erişim imkanları ve cihazları olanca hızıyla gelişiyor diyoruz, fakat yukarıdaki istatistiği geliştirmediğimiz yani içerik üretilmediği durumda bu mekanizma düzgün işlemez. Dolayısı ile içerik yani eğitim üretimlerinin kolaylaşması, kalite ve sayısının artması için otomasyonu sağlayacak araç ve gereçlerin artması gerekiyor.
Potansiyel içerik üretim otomasyonları;
  • * Quizler, test ve egsersizler hemen kurs içeriğinin peşine bağlanabilir,
  • * Algoritmik olarak oluşturulacak kurs içerikleri,
  • * Öğrencinin kabiliyet ve öğrenme yetkinliğine göre içerik senaryo ve yolları dinamik olarak güncellenebilir,
  • * Öğrenciyi daha önceki katıldığı kurs ve sınavlardaki bilgileri daha iyi tanımlayıp kişiselleştirme ve özelleştirme daha kolay yapılabilir.

8. Artırılmış gerçeklik ile öğrenim

Artırılmış gerçeklik

Artırılmış gerçeklik

Bireylerin fiziksel alanda (tarihi mekan, müze, ören yeri gezileri, vb.) bilmediklerini öğrenmek, oyunlaştırılmış senaryo içinde kural ve konulara hakim olmak, markaların çalışanlarına eğitim alanında (fabrika ve mağazalarında) ve müşterilerine ürünleri hakkında istendiği anda ve yardım almadan bilgi vermelerini kolaylaştırmak gerekiyor. Bunun en kolay yoluda gerçekliği artırarak son kullanıcın yanında ayırmadığı ve vücudunun bir parçası haline gelen mobil akıllı cihazlarına girmektir.

Son yapılan anketlere göre 2013 ‘de 60 milyon kullanıcıya ulaşan “Artırılmış Gerçeklik” pazarı 2018 ‘de 200 milyon kullanıcıya çıkacak. Bu rakamlar, Apple ‘ın akıllı saati, Google ‘ın Glass gözlüğü ve giyilebilir yeni M2M cihazlar her alanda olduğu öğrenimde de nerelere gidebileceğimizi daha net gösteriyor.

 

9. Kurumsal MOOCs (Massive Open Online Courses / Topluluklara Açık Çevrimiçi Kurslar)

Corporate MOOCs

Corporate MOOCs

Gelişime en çok açık olan konu sanırım bu olacak. Zira üniversiteler, eğitim kurumları, büyük kurumlar, sağlık, finans, perakende ve iletişim devleri devasa bir bilgi, deneyim ve eğitim silolarının üstünde oturduklarını farkettiler. Sadece fiziksel ortamlarda çalışanlarına ve öğrencilerine değil, bu içerikler dijitalleştirerek farklı diller ile tüm dünyaya ulaştırabileceklerini, ve hatta bu işten para kazanabileceklerini gördüler.
Önümüzdeki dönemde eğitim ve IK departmanları maliyet merkezi olmaktan çıkarak kar merkezi olmaya başladıklarında şaşırmayın.
  • * Öncelikle kendi çalışanlarını büyük gruplar ve mekan bağımsız öğrenimini çalışma saati ve veriminden çalmadan eğitebilecekler,
  • * Çalışanlara özel terzi usülü eğitimler dizayn ettirebilecekler,
  • * Kurumsal sorumluluk ve toplumdaki marka algılarını yükseltecek dışarıya ücretsiz eğitim yayınları yapabilecekler,
  • * Üniversite ve eğitim kurumları ile anlaşarak bu eğitimleri akademi çatısı altında sektör şirketlerine ve çalışanlarına da verebilecekler. Bu konuda en beğendiğim ve öncü örnek Turkcell Akademi ‘dir.

10. Bulut ortamında LMS (Learning Management System) 

Cloud LMS in E-learning

Cloud LMS in E-learning

Bugün e-üniversite, e-eğitim ve e-öğretim sloganları ile satış yapan çok üniversite ve kurum var. Bir çoğu özel sektör ve şirket deneyimi olmadığı için öğrencinin müşteriye dönüşmüş halini yönetmeyi veya sıkıntılar baş göstermeye başlayınca süreci nasıl yöneteceklerini bilmiyorlar. Özellikle yukarıda aktardığımız ROI konuları devreye girdiğinde, veri yoğunluğu, analiz, rapor ve şikayetlerin ağırlaştığı ortamda profesyonel bir kurum gibi davranmak, imaj ve marka değerine zarar vermemeleri gerekiyor.
Bu söylediklerimi hakkı ile yerine getirebilmek için devasa BT ekipleri kurmak yerine yükselen değer olan LMS konusuna yatırım yapmalarını öneririm. Özellikle de eğitim ve öğretime yoğunlaşarak hosting ve sunucu sistemlerine yatırım risk ve problemlerine girmeden bulut ortamında LMS çözümleri sunanlardan iyi bir SLA (Service Level Agreement) ile hizmet almalarını öneririm.
LMS gelişimine dair bazı istatistikler;
  • * LMS önümüzdeki 4 yıl içinde minimum 25% / yıl büyüyerek 2018 ‘de $7,83 milyara ulaşması bekleniyor.
  • * Kuzey Amerika ‘da bulut bazlı öğrenim ve LMS platformları kullanımı 50% ‘nin üzerinde gelişim gösterdi.

Sonraki makale de tüm bu konulardaki son gelişmeleri, takip edilmesi gereken ve öne çıkan girişim ve şirketleri aktarmaya çalışacağım

Barış içinde, sağlıklı, mutlu ve başarılı bir 2015 olsun canım ülkem ve tüm dünya için

Kalın sağlıcakla,

Saygılarımla,

Onur Baran Çağlar

 Scroll to top