ING ‘nin son reklam kampanyası o kadar akılda kalıcı, esprili ve ağızlara pelesenk oluyor ki söylemeden geçemeyeceğim; “Eski köye yeni adet!”, “Bankacılığı çok değiştirdiler, değilmi dede!”. Hem çok nüktedan hem de geleneksel kalanlara iyi bir mesaj veriyor.
Bende naçizane kendi bilgi ve deneyimim ile konuyu özetleyen aşağıdaki grafiği çizerek Bankacılık 3.0 ‘ın tanımını ortaya koyuyorum.
İlişki Bankacılığına geçiş
Önceki başlıklarda anlattığım konuları “İlişki Bankacılğına geçiş” başlığı altında aşağıdaki çizimde özetlemeye çalıştım.
Kısaca açıklamak gerekirse;
- * Karmaşık “müşterimizin yaptığı eski işlemler” dünyasından, müşterimizin sosyal yaşamını ve günlük temel ihtiyaçlarını merkeze koyan bir dünyaya geçiyoruz,
- * Müşteri her an her yerde kontrolün kendisinde olmasını istiyor,
- * İletişimin siz istediğinizde değil, onun istediği kanal/mecra ve zaman dilimlerinde yapılmasını istiyor,
- * Hayatına değer katacak, eğlendirecek, güldürecek, sosyal ve paylaşma motivasyonunu tetikleyecek katma değerli içerik ve servisler bekliyor,
- * Hedefli, kendi kabiliyet ve çabası ile diğerlerinden öne geçebileceği teklifler bekliyor (gamification / oyunlaştırma),
- * İşlem ve parasına göre değil davranışlarına göre muamele bekliyor,
- * Yanlışlarını düzeltmek veya olabilecek daha iyi kazanç için yapıcı öneriler bekliyor,
Mahrem gördüğü konularda veya bazen bazı işlemleri kendi yapmak istiyor (self servis)
Sosyal ilişkilerimizde olduğu gibi sürekli sık boğaz eden, sevgisi ve mesajları ile boğan değil, biraz serbest bırakan, kalite ve yaşattığı eşsiz deneyimler ile kovalanan bir marka olmaya çalışalım.
Makalenin devamı var! >>>