ekonomi

EFT (Elektronik Fon Transfer) Sistemi

TCMB’nin sahibi ve işleticisi olduğu Elektronik Fon Transfer (EFT) sistemi, Türk lirası üzerinden yapılan ödeme işlemlerinin elektronik ortamda gerçek zamanlı brüt mutabakatını sağlayan sistemdir. 1992 yılında kurulan EFT sisteminin 2000 yılında teknolojik gelişmeler ve ihtiyaçlar doğrultusunda yazılım ve donanımında önemli değişiklikler yapılarak kapasite ve performans artırımı sağlanmıştır. Bkz. Detaylı bilgi makalenin sonunda.

2012 yılına kadar EFT sisteminde gerçekleşen işlemlerde alt veya üst limit bulunmaması nedeniyle zamanla GSM Operatörlerindeki SMS trafikleri gibi (Bkz. Not bölümüne bakınız) , önemli/büyük ve daha az önemli/küçük işlemlerin önceliklendirilmesi ve gerçekleşmesi konusunda riskler oluşmuştur.

Not: GSM Operatörlerinde OTP (Tek seferlik şifre) için ayrı SMS sunucuları, tek bireysel/kurumsal gönderimler için genel SMS sunucusu ve toplu gönderimler (Bulk, bayram tebrikleri gibi) için Bulk SMS sunucusu çalışıyor. Yakında Ödeme Sistemleri Oyuncuları ile EFT sisteminde de benzeri ayrımlara gidilebilir. Takip edip göreceğiz.

Zamanla küçük tutarlı ödeme işlem adedinin (bkz. Ekteki resim) toplam ödeme işlemleri içindeki payının oldukça yüksek olması, büyük tutarlı ve acil ödemelerin gerçekleşmesinde bir risk unsuru oluşturmaya başladı.

Bu nedenle 7 Aralık 2012 tarihinde işlevsel bir ayrıma gidilerek EFT sistemi 2 ayrı yapıda ele alınmaktadır:

  1. Son müşteriler arası TL aktarım sistemi

Müşteriler arası Türk lirası aktarım sistemi bileşeninde hesaba ve isme yapılan müşteri ödemeleri, kamu ödemeleri, konut, iş yeri ve diğer kira ödemeleri, maaş ve kredi kartı ödemeleri gibi bankaların müşterileri adına gerçekleştirdikleri ödemeler bu sistemde işlenmektedir.

  1. Bankalararası TL aktarım sistemi

bankalararası Türk lirası aktarım sistemi bileşeninde ise bankaların birbirleri arasında gerçekleştirdikleri ödemeler ile yurt dışı finansal kuruluşlara sağladıkları muhabirlik hizmetlerine ilişkin bankacılık ödemeleri gerçekleştirilmektedir.

 

Mevcut durumda her iki bileşen/sistem de TCMB tarafından oluşturulan yazılımlar ve ekiplerden hizmet almaktadır.

Alacaklandırma esasına göre çalışan EFT sisteminde ödemeler bekletilmeden alıcılarına iletilmekte ve gün sonunda, gerçekleşmeyen emirler iptal edilmektedir. Ayrıca, katılımcıların hesap bakiyelerinin eksiye düşmesine izin verilmemektedir. Katılımcıların sisteme gönderdikleri ödeme emirleri ancak hesaplarında yeterli bakiye bulunması durumunda gerçekleşmekte, aksi durumda yeterli bakiye bulununcaya kadar sırada beklemektedir.

EFT Sisteminde Kredi Riski: Elektronik Fon Transfer sistemi gerçek zamanlı brüt mutabakat esasına göre çalıştığından, ödeme emirleri, katılımcıların TCMB nezdinde bulunan Elektronik Fon Transfer sistemi hesabında yeterli fonun bulunması koşuluyla gerçekleştirilmektedir.

Böylece, sistemde taraflardan birinin yükümlülüğünü karşılayamaması durumundan kaynaklanacak kredi riski bulunmamaktadır.

Sistem Katılımcıları: 1 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca Türkiye’de faaliyette bulunan bankalar, TCMB onayı ile EFT sistemine katılımcı olabilmektedir.

Önemli Not: TCMB işlettiği EFT sisteminde son yapılan yenilemeler ile sistem performansı artırılmıştır. Son performans bilgisi:

Müşteriler arası TL aktarım sisteminde dakikada 35 bin,

Bankalar arası TL aktarım sisteminde ise dakikada 1.800 mutabakat yapılabilmektedir.

1992-2013-Gerceklesen-EFT-miktari-k

 

 

 

Kaynak: TCMB Ödeme Sistemleri Raporu 2014

Merkez Bankalarının Ödeme Sistemleri Alanındaki Rolü

Ödeme sistemleri ekosistemi ve oyuncularının finansal piyasalarda rolü ve önemi çok büyüktür. Finansal piyasalarda yapılan ödemelerin yüksek tutarlı olması ve bu piyasalarda çok hızlı bir parasal dönüşüm olması, ödeme sistemlerinin bu piyasalar için önemini artırmaktadır. Finansal piyasa katılımcıları arasındaki bağımlılıkların artmasıyla bu piyasalarda gerçekleştirilen ödemeler sistemik olarak önemli hale gelmiştir.

Finansal kuruluşlardan herhangi birinin yüksek tutarlı bir ödemeyi zamanında gerçekleştirememe veya hiç gerçekleştirememe durumu, tüm finansal sistemi ciddi likidite ve kredi risklerine sürükleyebilmektedir. Ödeme sistemlerinden kaynaklanan ve finansal sistemin bir bölümünde başlayan sorun, diğer alanlara da sirayet ederek finansal istikrarı tehdit edebilmektedir.

Dünya ekonomisinde yaşanan finansal krizlerin ardından fiyat istikrarını sağlamak görevinin yanı sıra finansal istikrara katkıda bulunmak, merkez bankalarının temel görevleri arasında yer almaktardır. Ödeme sistemlerinin, finansal istikrar açısından gün geçtikçe daha fazla önem kazanması, merkez bankalarının ödeme sistemlerinin kesintisiz, güvenli ve etkin çalışması konusunda daha fazla rol üstlenmelerine yol açmaktadır. Bu çerçevede, BIS (Borsa İstanbul) bünyesinde çalışmalarını sürdüren ve merkez bankalarına gerek yurt içi gerek sınır ötesi ödeme ve mutabakat sistemleri gelişmelerini takip etme imkânı sağlayan bir forum olarak hizmet etmekte olan Ödeme ve Mutabakat Sistemleri Komitesi (Committee for Payment and Settlement Systems – CPSS) ödeme sistemlerinin gözetimini merkez bankalarının başlıca görevlerinden biri olarak kabul etmektedir. Ayrıca, ödemeler alanında ortaya çıkan yeni ürünler de merkez bankalarının gözetim işlevinin genişlemesine etki yapmaktadır.

Merkez Bankalarının Ödeme Sistemlerinde 3 ana rolü vardır:

  1. Ödeme Sistemlerini işletme: Ödeme ve menkul kıymet takas ve mutabakat hizmetlerinin sağlanması
  2. Ödeme Sistemlerinde kolaylaştırıcı ve yönlendirici olma: Nakit dışı ödemelerdeki gelişmelerin koordine edilmesi ve şekillendirilmesi
  3. Ödeme sistemlerinin gözetimi : Ödeme sistemlerinin güvenli ve verimli bir şekilde işlemesini sağlamak üzere, ödeme sistemleri alanında dikkat edilmesi gereken hususların ve ilkelerin belirlenmesi, sistemlerden kaynaklanan risklerin belirlenerek gerekli politikaların oluşturulması

TCMB ‘nin Ödeme Sistemlerindeki Rolü
1211 sayılı TCMB Kanunu’nun 4. maddesinin, 3. fıkrasının, “Bankanın Temel Görevleri” başlıklı (I) numaralı bendinin, (f) alt bendinde “Türk lirasının hacim ve tedavülünü düzenlemek, ödeme ve menkul kıymet transferi ve mutabakat sistemleri kurmak, kurulmuş ve kurulacak sistemlerin kesintisiz işlemesini ve gözetimini sağlamak ve gereken düzenlemeleri yapmak, ödemeler için elektronik ortam da dahil olmak üzere kullanılacak yöntemleri ve araçları belirlemek” TCMB’nin temel görevleri arasında belirtilmektedir.
Bu kapsamda; TCMB tarafından 1992 yılında Elektronik Fon Transfer (EFT) sistemi, 2000 yılında da Elektronik Menkul Kıymet Transfer (EMKT) sistemi kurulmuştur.

5941 sayılı Çek Kanunu’nun 8. maddesi ile TCMB, çeklerin banka şubeleri arasında hesaben ödenmesini sağlayacak tüzel kişiliği haiz sistemi kurmaya ve gözetimi altında yürütmeye yetkili kılınmıştır. Bu kapsamda, çek takası işlemlerini yürüten Bankalararası Takas Odaları Merkezi (BTOM) faaliyetlerini, TCMB gözetimi altında sürdürmekte ve BTOM Yönetim Kurulu Başkanlığı görevi TCMB Ödeme Sistemleri Genel Müdürü veya Genel Müdür Yardımcısı tarafından yürütülmektedir.

Ödeme ve menkul kıymet mutabakat sistemlerinin yasal altyapısının güçlendirilmesi ile Avrupa Birliği (AB) müktesebatı ve uluslararası standartlarla uyumlu bir mevzuat çerçevesinin oluşturulması amaçlarıyla 2008 yılı AB Müktesebatının üstlenilmesine ilişkin Türkiye Ulusal Programı’nda “Ödeme Sistemleri Kanunu Taslağı” hazırlama sorumluluğu TCMB’ye verilmiştir. TCMB tarafından ilk taslağı hazırlanan 6493 sayılı “Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun”, 27 Haziran 2013 tarih ve 28690 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
TCMB’ye, 6493 sayılı Kanunun 8. maddesi ile ülkemizde kurulmuş veya kurulacak olan tüm ödeme ve menkul kıymet mutabakat sistemlerinin gözetimini yapma, 6. maddesi ile sistem işleticiliğine ilişkin faaliyet izni başvurularının değerlendirilmesi, 4. maddesi ile sistemlerin sorunsuz ve kesintisiz işlemesini sağlamak üzere gerekli düzenlemeleri yapma konularında görev ve yetki verilmektedir. Ayrıca, anılan Kanun ile sistem işleticilerine yaptırım uygulama ve gerekli olduğu hallerde sistemin işletimini devralmak üzere TCMB görevli ve yetkili kılınmıştır.

TCMB’nin ödeme sistemlerine ilişkin görevleri, 4 Kasım 2013 tarihinde kurulan Ödeme Sistemleri Genel Müdürlüğü bünyesinde yürütülmektedir.

Not: Bu makale de değindiğim EFT, EMKT BTOM, Takasbank, Ödeme Sistemleri, Çek Kanunu ve Sisteminin işleyişi konularını ayrı birer makale ile aktaracağım. Görüş ve yorumlarınızı beklerim.

29J-CITY MAP GRAPHIC.1

TCMB – Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası A.Ş.

TCMB – Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası A.Ş., banknot ihraç eden, hükümetin para ve kredi politikasını yürüten, veznedarlık görevini üstlenmis ve devletin iktisadi ve mali danışmanlığını yapan yasal olarak bağımsız bir ekonomik kurumdur. CentralBanks2 merkez-bankasi-altin-2

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kağıt para (banknot) basma tekelini elinde bulundurur ve bu yetkiye istinaden bağımsız olarak para politikasını belirler. Ayrıca Hazine Müsteşarlığı’na bağlı olan Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü’nce basılan madeni paraların tedavülü TCMB tarafından sağlanmaktadır.

Merkez Bankası Türkiye ‘deki EFT (Elektronik Fon Transferi) ve EMKT (Elektronik Menkul Kıymet Transferi) sistemlerinin sahibi ve işleticisi konumundadır. Tüm Dünya Bankalararası Mali İletişim Topluluğu (Society for Worldwide Interbank Financial Telecommunication – SWIFT) ‘ un Türkiye ayağını yürütmektedir.

TCMB’nın temel amacı fıyat istikrarını sağlamaktır. Banka temel amacıyla çelişmedikçe ülkenin kalkınması için uygulanacak politikaları da desteklemeye çalışmaktadır. Banka para politikasının uygulanmasında tek başına yetkilidir. Fiyat istikrarını sağlamak amacıyla belirleyeceği politika dahilinde para politikası araçlarını serbestçe kullanabilmektedir. Bankanın politika araçlarını uygulamada ve ekonomiyi takip etmede ihtiyaç duyacağı bilgileri toplama ve kurumları denetleme hakkı bulunmaktadır.

Başlıca görev ve yetkileri:

  • Banknot basma ve paranın dolaşımını sağlama: Para politikasına uygun olarak ihtiyaç duyulan ülke para birimi cinsinden banknot basmak. Paraların dolaşımını ve hacmini düzenlemek için gerekli teşkilatlanmayı sağlar, yöntemleri ve teknik alt yapıyı sağlar ve işletir.
  • Para politikasını belirlemek : Banka fiyat istikrarı amacına uygun olarak para politikasını belirler ve uygular. Bu amaçla faiz oranlarının belirler ve bankalara nihai kredi merci olarak hizmet eder. Ayrıca para politikası amacının gerçekleştirmek için mali piyasaları yakından takip eder işlem yapan kuruluşları denetler. Denetim alanı dışındaki konularda yetkili kurumları bilgilendirir ve işbirliği yapar.
  • Hükûmetin mali ajanlığını yerine getirmek : Banka hükümetin alacak ve borçlarının ödenmesinde ve hükümetin ekonomik gidişle ilgili bilgilendirilmesinde doğal mali ajandır. Bu amaçla açılacak kamu borçlanma ihalelerine aracılık yapar. Ulusal ve Uluslararası ekonomik gelişmeler hakkında hükümeti, kurum ve kuruluşları bilgilendirir.

Merkez Bankası’nın kurulmasına esas teşkıl eden 1715 sayılı Merkez Bankası Kanunu dönemin şartlarına uygun olarak hazırlanmıştı. Kanunla banknot ihracı imtiyazı Merkez Bankası’na tanınmıştır. Bankanın para politikası araçlarını kullanması ve hükümetle işbirliği içerisinde çalışmasını sürdürmesi de kanunun temellerini oluşturmuştur. 1715 sayılı kanunla ülkenin kalkınmasının sağlanması Merkez Bankası’nın temel görevi olarak tanımlanmıştır.

1970 yılında 1211 sayılı Merkez Bankası Kanunun çıkartılarak 1715 sayılı Merkez Bankası Kanunu yürürülükten kaldırılmıştır. Bu kanunla bankanın temel amacı kalkınma planlarını ve hükümet politikalarını desteklemek olarak belirlenmiştir.
Türkiye, 1980’lerin başından itibaren ekonomi alanında çok büyük bir yapısal dönüşüm sürecinin içine girmiş, ithalat yerine ihracata dayalı bir ekonomi modeli ile dışa açık hale gelirken, bir yandan da serbest piyasa şartlarının daha çok uygulama alanı bulduğu bir yapıya bürünmüştür.

1990’lı yıllara gelindiğinde yaşanan krizlerin de etkisiyle Merkez Bankası’nın bağımsızlığı tartışmaları görülmüştür. Buna ilave olarak Merkez Bankası’nın eknominin kalkınması hedefi sorgulanarak bunun fiyat istikrarı ile çelişkileri gündeme gelmiştir. Bu tartışmaların sonucunda 1994 ve 2001 yıllarında yapılan değişikliklerle Merkez Bankası’nın temel görevleri ve bağımızlığı düzenlenmiştir. Bankaların faaliyetlerine ilişkin kuralların uluslararası standartlara uyumlu hale getirilmesi, bankaların yeniden yapılandırılması ile denetiminin tek çatı altında toplanması gündeme gelmiş, bu amaçla ayrı bir kurum olarak “Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu”nun (BDDK) kurulması, 2001’de yaşanan finansal krizle bankacılık sektörünün düzenlemelerinin gözden geçirilmesi, bu sekt.rün şoklara karşı dayanıklılığını artırmış ve gelişimini hızlandırmıştır. Söz konusu olumlu gelişmelere bağlı olarak finansal piyasalarda artan işlem hacmi ve çeşitlilik sonucunda bankalar teknolojilerini yenilemiş, verilen hizmetlerin kullanım alanı ve hızı artmıştır.

Teknolojideki gelişmeler, küreselleşme ve finansal işlemlerdeki serbestleşme neticesinde ticari ve finansal faaliyetlerin hızlanması yurt içi ve yurt dışı ödeme işlemlerinde artışa neden olurken bu ödemelerin gerçekleşmesine altyapı oluşturan ödeme sistemlerinin de önemini artırmıştır.
Güvenli ve etkin işleyen ulusal ödeme sistemlerinin varlığı, merkez bankalarının para politikası uygulamalarının etkinliği, finansal istikrar ve ekonominin gelişimi açısından da önem taşımaktadır.

Ödeme sistemlerinin daha yaygın kullanılmaya başlaması ve finansal altyapı kuruluşları olarak bu sistemlerden kaynaklanacak risklerin finansal istikrara olası olumsuz etkileri, merkez bankalarının ödeme sistemlerindeki rolünü de ön plana çıkarmıştır.
Buna paralel olarak TCMB kendisine Kanun ile verilen görevler çerçevesinde sahibi ve işleticisi olduğu ödeme sistemlerinin etkin bir şekilde işlemesini ve modernizasyonunu sağlamakta, ülkemizde ödemelerin sorunsuz ve hızlı bir şekilde gerçekleşmesi için gerekli yasal ve teknik altyapının sunulması adına çalışmalar yapar.

1 2 Scroll to top