Yeni Nesil Bankacılık

Bankacılıkta baştan sona eşsiz deneyim

Bir önceki başlıkta değindiğimiz Omni-channel yaklaşımı ile hedef kitlemiz ve mevcut müşterimiz bize gelmeden bizim onlara giderek eşsiz bir deneyim yaşatmamız gerekiyor. Bu deneyim o kadar şeffaf ve kusursuz olmalı ki, diğer müşterilerimiz de bu deneyimden çevrimiçi ve word-of-mouth (ağızdan ağıza pazarlama) etkilenerek ürün ve hizmetlerimize gelmeli.

 

Müşteriler;

  • ihtiyaç duyduğu ürün ve hizmeti çevrimiçi kanallar (reklam, arama motorları, karşılaştırma siteleri vb.) veya doğrudan perakende mağaza/bayi/şubelerde arar,
  • esinleneceği popüler kişiler, yakın çevre ve sosyal medyadaki içerik ve tavsiyeleri değerlendirir,
  • kendisine yakın veya gidebileceği lokasyonları, yada dijitalde e-ticaret sitesinin lokasyonunu bulur, ürün ve hizmeti kişiselleştirir, ilgili kampanyaları konumlandırır,
  • ürün/hizmetin fiyatını daha önce gezdiği mağazalar ile veya anında çevrimiçi olarak mobil internette karşılaştırır, karar verdiği ürün/hizmeti satın alır, ve deneyimi yaşadıktan sonra sosyal çevresine paylaşır,
  • deneyimini marka, mağaza/bayi/şube ve ürün/hizmet ile ilgili görüşlerini, yorumlarını, anketler ve not/puanını oylama servisi ile yerinde fiziksel veya daha rahat hissettiği zamanda dijital ve sosyal medya da değerlendirerek paylaşır,
  • aldığı ürün/hizmet deneyiminden ya memnundur ve markamıza bağlanır (sadakat), yada memnun değildir. Memnun olmadığında ciddi efor sarf ederek, indirim ve promosyonlar ile tekrar çağırmamız gerekecektir.

 

Müşterimizi ve ihtiyaçlarını iyi analiz edebilir, ihtiyacı daha oluşmadan anlayabilir ve öneriler ile gidebilir isek bizi hayatının bir parçası yapabilir.

Baştan sona eşsiz deneyim

Baştan sona eşsiz deneyim

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Müşteriler markanıza bir aşk markası gibi sarılmalı, içinde bulunduğu çevrelerde sizi pazarlamalı ve hatta savunarak avukatlığınızı yapmalı. Bu sayede yüksek reklam ve pazarlama maliyetlerinizi aşağıya çekebilir, sizde paralelde daha çok müşteri deneyimine önem vererek ürün ve hizmetlerinizi mükelleştirmeye odaklanabilirsiniz.

 

Burada Spor kulüpleri (özelliklede Futbol) örnek alabiliriz, hiçbir spor kulübü taraftarlarına stada gelmesi ve kulübün lisanslı ürünlerini alması için para vermiyor. Her ortamda, platformda ve aile içinde dahi sizi karşılıksız savunan ve çevresindekileri sizin renklere bağlamaya çalışan gönüllüler ordunuz olduğunu bir düşünün!

 

Makalenin devamı var! >>>

“Bankacılık 2.0 ‘dan 3.0 ‘a geçiş” bölümünü okumak için tıklayın!

Çoklu Kanal Yaklaşımı OUT! – Omni Channel Yaklaşım IN!

Geleneksel Çoklu Kanal Yaklaşımı – OUT!

Geleneksel satış ve pazarlama taktiğimiz nasıldı?

Genelde ATL (Çizgi üstü), BTL (Çizgi altı), dijital reklam ağlarında banner ve son dönemde arama motorları (SEO & SEM) üzerinde ciddi bütçeler harcıyorduk. Bu reklamlar ile herkese yayın yapıyor ve mesajımızı hedef kitlenin almasını bekliyorduk.

Not:

  • ATL (Çizgi üstü) reklamlar TV, Radyo, Sinema, Gazete, Outdoor ve Dergi gibi herkesin gördüğü mecralara veriliyor
  • BTL (Çizgi altı) reklamlar ürün ve hizmet broşürleri, ambalajları, market rafları, sergi/fuar, basılı materyal, indirim kartları, çek-kupon gibi bireye ve adına doğrudan giden mecralara veriliyor

 

Piyasaya yeni giren ve potansiyel müşterileri gözünde güven telkin etmek isteyen markalar, kampanya ve yeni ürünü olmasa da marka değeri ve akılda kalıcılık için lüks markalar, medya, kolalı içecekler, hazır yiyecek markaları, operatörler ve market zincirleri gibi tüm segmentlere hitap eden markalar geleneksel kanalları kullanarak reklam yapmaya devam edecekler. Bu bağlamda hatırlatmakta fayda var, bu bir reklamdır, pazarlama değildir.

Pazarlama için geneleksel kanal yaklaşımı sona eriyor, zira hem maliyetler ciddi yüksek, nispeten reklam verdiğiniz mecraları hedef kitlenize göre seçebilmenize rağmen kime dokunduğunu ve ne tepki verdiğini bilmeden satış ve pazarlama yapmaya çalışıyorsunuz.

Yeni dönemde tek yönlü iletişimi (ki iletişim anlamı gereği çift yönlüdür) sona erdirerek omni-channel (her kanaldan) dediğimiz her an her yerde her iletişim kanalında müşterisini tanıyan modele geçmeliyiz.

Geleneksel çoklu kanal yaklaşımı

Geleneksel çoklu kanal yaklaşımı

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Omni-Channel (her kanaldan) Yaklaşım – IN!

Yeni dönem ile beraber geleneksel pazarlama kanalları ve tek yönlü iletişim yerine omni-channel yaklaşımı benimsemeliyiz.

Omni-channel ile müşterilerimizi;

  • Tam yerinde (LBS – Lokasyon bazlı),
  • Tam zamanında (doğru zaman, ne gece, ne de çok erken, ilgisinin yüksek olduğunu düşündüğümüz vakitlerde),
  • Doğru araçlar (iletişim yöntemi, cihaz, uygulama veya servis) ile,
  • Bize gelmeden, biz ona giderek, yada geldiğinde tanıyarak,
  • Kişisel (çalışılmış, doğrudan ihtiyacı olduğunu bizdeki eski verileri veya toplayabildğimiz sosyal topluluk verilerini anlamlandırarak) ve kişiye  özel kampanya/indirim promosyonları sunarak etkileyebiliriz.

Omni-channel pazarlama denince aklımıza; geneleksel mecralarda pazarlamaya ek olarak bayi/şube ve sahada fiziksel temas, ATM ve Kiosk cihazlarımız, müşteri hizmetlerimiz, internet ve mobil akıllı cihazların gücü ile web, mobil web, email, SMS, mobil uygulama ve Sosyal medya kanallarımız üzerinde interaktif pazarlama iletişimi ve etkileşimi gelmeli.

Yeni nesil omni-channel yaklaşım

Yeni nesil omni-channel yaklaşım

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Makalenin devamı var! >>>

“Bankacılıkta baştan sona eşsiz deneyim” bölümünü okumak için tıklayın!

İşlem Bankacılığı OUT – İlişki Bankacılığı IN

Bugünlerde dikkatinizi çekiyormu bilmiyorum, Finans sektörü tıkandı, tüm bankalar mevduata yüksek faiz, kredilerde düşük faiz ve kredi kartında şu kadar puan vaadinde bulunuyor. Farklılaşabildikleri tek nokta reklamlar ve pazarlama bütçelerinin büyüklüğü.

Kimisi ünlüleri bir hikaye etrafında oynatıyor, müşterilerileri ünlü üzerinden kendine çekmeye çalışıyor, kimisi de hesabını bize getir, krediyi veya kredi kartını bizden al, maaşını ve otomatik ödemelerini bize kaydır şu kadar nakit TL, bu kadar puan TL veya ek ürün/sigorta verelim şeklinde ikna etmeye çalışıyorlar.

Göründüğü gibi bankaların yeni müşteriye vaadleri gayet basit bir matematiğe dayanıyor. Mevcut müşterisine yaptığı işlem, sahip olduğu menkul kıymet, kredi kartı / banka kartı ile yaptığı harcama ve toplamda kazandırdığı kâr üzerinden değer veriliyor. Bu değer ile müşterisine sadakat puanı, mil, indirim ve çapraz ürün kampanyaları veriyorlar.

Sürekli karşılaşılan iletişim kirliliği, “Diğer bankadan farkın ne?” “Bana ve hayatıma kattığın değer nedir?” soru ve sorunlarının yanıtını vermek giderek zorlaşıyor. Tam da burada yeni bir bakış açısı bir anlamda inovasyon teknik tabiri ile “vujade” yaklaşımı gerekiyor. Bu yaklaşımı sergilemenin en temel çözümü; kendi tarihine, öz değerlerine, eldeki yetenek ve kıymetlere dönüş olmalıdır.

Son olarak da farklı sektörlerde çok başarılı müşteri ilişkisi ve deneyimi örneklerinden faydalanabiliriz, kendimize uyarlayabileceğimiz dersleri alarak değişimin ve dönüşümün manifestosunu oluşturabiliriz.

 

Maslow Piramidi ile Müşteri İlişkimize bir bakalım 

Maslow ‘un ihtiyaçlar hiyerarşisi piramidini bilmeyeniniz yoktur. Kısaca özetlemek gerekirse;

  • İnsanlar (bu bölümde müşterilerimiz olarak isimlendireceğim) yaşarken ve bir ürün/marka ile ilişkiye girerken en öncelikli ihtiyaçlarınından başlar. En öncelikli ihtiyacı Fiziksel olanlardır (yemek, su, uyuma, vb.), marka ile yaşayacağı ilişkide en temel olarak dikkat edecekleri;
    • Neden alıyorum? Temel ihtiyacımı karşıyor mu?
    • En basit açma/kapama ve giriş/çıkış özellikleri var mı?
    • Söz verilen olmazsa olmaz özellikleri var mı?
    • Tüm rakiplerde olan temel fonksiyonlar var mı?
    • Fiziksel bir ürün ise, kasa ve dizaynı, markanın logo ve kurumsal kimliği var mı?
  • Müşteri aldığı ürün, hizmet ve katma değer ne ise o markaya itimat etmek, güvenmek ve kendini emniyette hissetmek ister.
    • Parası karşılığı aldığı şeyin çalışmasını bekler,
    • Çabucak kırılmasın / bozulmasın ister,
    • Bilgilerimi kaybetmesin,
    • Şirket ve diğer kullanıcılar ürünü destekliyor mu?
  • Müşteri aldığı ürün, hizmet ve katma değer ile bir gruba, topluluğa ve kulübe ait olduğunu hissetmelidir.
    • Kullanmaya başladığı ürün, hizmet ve katma değeri seviyor mu?
    • Hayran olduğu kişiler de bu markayı tercih ediyor mu?
    • Arkadaşları kullanıyor mu?
    • Kullanmadığında bulunduğu camia da geride kalıyor mu?
  • Müşteri aldığı veya kullandığı ürün, hizmet ve katma değeri izzet-i nefsi kabul etsin ister
    • Baştan sona iyi bir deneyi yaşıyor mu?
    • Deneyimin ötesine geçiyor mu?
    • Herşeyden öte haz veriyor mu?
  • Müşteri sahip olduğu marka ile gurur duymak ve övünmek ister.
    • Ürün, hizmet ve katma değeri aldığı / kullandığı için iftihar ediyor mu?
    • Taraftar ve marka avukatlığına soyunuyor mu?
    • Markayı rekabetin ötesine koyuyor mu?

 

Bu soruların yanıtlarını verebilmek ve daha da önemlisi müşterimizin her seviyedeki ihtiyaçlarını karşılayabilmek için aşağıdaki çizimde bulunan piramidin sağ tarafında TO-DO (yapılacaklar) listesi çıkardım, incelemenizi öneriyorum.

Maslow Piramidi ile Iliski Bankaciligi

Maslow Piramidi ile Iliski Bankaciligi

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Makalenin devamı var! >>>

“Geleneksel Çoklu Kanal Yaklaşımı – OUT!” bölümünü okumak için tıklayın!

1 2 Scroll to top