İslami Finans ve Katılım Bankacılığı
Bu yazımda, sizleri İslam medeniyetinin altın çağına götürüp, bugünün gelişmiş ülkelerinin o gün ticaret yollarını kaptırdığı için İslam medeniyetini alt etmek için çıktığı keşifler, elde ettiği ganimet, değerli maden ve doğal kaynakları ülkelerine getirerek sermayeye daha sonrada bankacılık sistemine dönüşen sistemi nasıl oluşturduklarını aktaracağım.
XV. Yüzyıl – İslam Medeniyetinin Altın Çağı
15. yüzyılda altın çağını yaşayan İslam medeniyeti tüm ticaret yollarına hakim olmaya başladı, ticaret için tıkanan batı yeni arayışlara girdi. Keşifler çağında hayata geçiren batı, elde ettiği sermaye birikimini ise oluşturduğu yeni sistem (bankacılık) ile resmileştirdi.
15.yüzyılda rönesans İtalya’sının büyük kültürel erime potasında atılır. Her ne kadar Rönesans sanat, bilim, edebiyat ve felsefeyle ilişkilendirilse de, tüm bunların kamçılayıcısı para olmuştur: Zenginlik ve himayecilik, sanat ve mimaride meyve veren bir dönem başlatmıştır. Daha renksiz gelişmeler olaraksa para yatırılabilen ve belki daha da önemlisi borç alınabilen bankalar doğmuştur.Emperyalist bir şekilde elde ettikleri yeni kıtalarından kazandıkları kıymetli madenleri gemilerle banka hesaplarına aktaran batı sonraki dönemlerde sistemlerini geliştirdiler.
Yüzyıllar ilerledikçe, iç taht kavgaları, İslam ülkeleri arası meshep savaşları ve güç savaşları ile medeniyetini ileriye götüremedi, sonuç olarak ganimet ve vergi sarmalının içinde hapis oldu. İslam ülkeleri batılı bankaların kredi müşterileri haline geldiler. 20. yüzyıl ortalarına geldiğimizde, Müslüman nüfusun yoğun olduğu ülkelerde ortaya çıkan İslamî bankacılık modelleri bir bir hayata geçmeye başladı. İslam ilk ortaya çıktığı ve kitabımız Kur’an-ı Kerim dünyaya indiğinden bu yana faizsiz bir ekonomik modeli benimsemiş olmamız ve bir çok İslam alimi bu yönde eserler vermesine rağmen, yüzyıllar boyunca İslam alemi ve halkımızın benimseyeceği bir modeli ortaya koyamadık. Bence bu durumun temel nedeni; İslam ülkelerinin kazandığı savaşlardan elde ettiği ganimetler, topraklar, vergi gelirleri ve toplumun dinamikleri bir değişikliğe ve sistemini geliştirmeye gerek duymamış sonuç olarak tembelleşmiştir.
Yüzyılın başından itibaren başlayan ferdi modeller, organize ve çağdaş metotlarla ilk defa Suudi kralı Faysal döneminde hayata geçirilmiştir. Asya ve Afrika kalkınma bankalarının kuruluşuna paralel olarak Cidde’de kurulan (20 Ekim 1975) İslam Kalkınma Bankası’nın İslam ülkelerindeki kamusal projelere yaptığı malî katkılar çok önemli boyutlarda olmuştur.Geleneksel bankacılığın 400 yıldan fazla olan geçmişine bakıldığında, henüz 42 yıllık bir geçmişi olan İslamî Bankacılık endüstrisinin oldukça genç olduğu görülmektedir.
Katılım Bankacılığının dünyadaki yeri
Dünya’nın milli gelir hacmi $80 trilyon dolara koşuyor. Finans sektörünün hacmi de bu civardadır diyebiliriz. Zira milli gelir ve ticaretin toplamı ile sistemin finansmanını besleyen Finans sektörünün hacmi paraleldir.
Son beş yılda yıllık ortalama yüzde 17 (17%) büyüme kaydeden Küresel Faizsiz Bankacılık sistemi, önümüzdeki 5 yıllık dönem boyunca da aynı yüksek büyüme trendini istikrarlı olarak sürdürerek 2019 yılı itibariyle toplam varlıkların $2 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Bu da Faizsiz Bankacılık Sisteminin Dünya toplam Finans hacminin yaklaşık yüzde 2 (2%) civarına tekabül edeceğini söyleyebiliriz.
Ülkemizde ise, katılım bankalarının, genel bankacılık sektörü içindeki toplam varlık payı, son on yılda %2’den %5,2 düzeyine yükselmiştir. Türkiye’nin dışında ağırlıklı olarak özellikle Malezya ve Körfez ülkelerinden Katar, Kuveyt, Bahreyn ile İngiltere faizsiz bankacılıkta önemli bir yere sahiptir. Dünya genelinde Faizsiz Bankacılık Sistemi hacminin bir kısmı (pencere sistemi ile) İngiltere’ye aittir diyebiliriz.
Batılı devletler de körfez ve İslam coğrafyasındaki sermayeyi kendilerine yönlendirmek istedikleri için de “Pencere Sistemi” ile Faizsiz Bankacılık hizmeti sunuyorlar.
Geleneksel Bankacılığın faaliyet alanları
Bildiğiniz üzere geleneksel Bankacılık üç ana alanda faaliyet yapar:
1.Fon toplar,
2.Fon kullandırır,
3.Klasik Bankacılık hizmetlerini yapar.
Kısaca anlatmak gerekirse, geleneksel Banka Bankacılık lisansı ve mevzuatlar çerçevesinde tasarruf sahiplerinden fon toplar, toplanan fonları düzenleyici kurum ve merkez bankasının izin verdiği çarpanlar ile ihtiyaç sahiplerine kredi şeklinde kullandırarak ekonomiye enjekte eder.
Klasik Bankacılık hizmetleri olarak da; hesap yönetimi, ödeme ve tahsilat hizmetleri, BES, sigorta, iç ve dış ticarete aracılık eder, sanayi kuruluşlarına destek, iştirak eder, kiralık kasa, değerli maden, menkul kıymet, sertifika, borsa faaliyetlerine fiilen katılır, ülkenin kalkınmasını destekler ve yönlendirir.
Katılım Bankacılığının (Faizsiz Bankacılık) faaliyet alanları
Faizsiz Bankacılık Türkiye ‘deki adı ile Katılım Bankacılığı, 1. sıradaki fon toplama kısmında Klasik Bankacılıktan ayrılır, sabit bir getiri yani faiz sözünde bulunamaz. Klasik Bankacılık sisteminde borç anlaşması yapılır, bildiğiniz gibi Kur’an ve Sünnette borç verildikten sonra fazlalık yani ek gelir elde edilmesi, ismi ne olursa olsun ribadır, faizdir ve sonuç olarak haramdır.
1. Fon toplama örneği üzerinden gidelim:
Klasik Bankacılık sistemine mevduat olarak 100 bin TL borç verirseniz, banka borç anlaşması karşılığında size bugünkü faiz oranları ile yıl sonunda 115 bin TL verir. Katılım Bankacılığı sisteminde ise bu fon yıl boyunca çeşitli ticari faaliyetlerde çalıştırılır, proje ve işlere yatırılır, bu faaliyetler sonucunda ne kadar kar elde edilirse yüzde 80 (80%) gibi bir oran fon sahibine, kalan yüzde 20 (20%) oran ise Katılım Bankasına kalır. Katılım Bankacılığında borç değil ortaklık anlaşması yapılır. İslam Finans’ta buna “mudaraba” diyoruz. Yani emek sermaye ortaklığı yapılıyor. Elde edilen kazancı paylaşma şeklinde bir anlaşmadır.
2. Fon kullandırma örneği üzerinden gidelim:
- * Klasik Bankacılık sisteminde fon kullanılmak istendiğinde, aynı şekilde borç anlaşması yapılır. Örneğin, Klasik Bankacılık sisteminde, mal/sermaye sıkıntısı yaşayan müşterisine banka topladığı fondan 100 bin TL veriyor ve geriye vadesine göre faizi ile beraber 125 bin TL alıyor. Tabi bu arada bir çok taşınır, taşınmaz teminatlar alıyor. Bu da yine İslam’a göre caiz değildir.
- * Katılım Bankacılığında ise bir malı, aracı, makinayı veya binayı/ofisi işletme adına peşin alıp aynı şekilde işletmeye vadeli satış şeklinde satılabiliyor. İslam Finans’ta buna “murabaha” diyoruz.
- * İslami Finans’ta önemli 3. model “müşaraka” ortaklık modeli olarak isimlendiriyoruz. Burada bir işletme veya firma sahibi bankaya, yada banka kuruma ortaklık teklif edebilir. Ortaklık anlaşmasına göre elde edilen kâr ve zarar yazılan şartlara göre bölüştürülür.
- Katılım Bankalarının Klasik Bankacılıktan en önemli farkı fonu toplarken ve kullandırırken faize bulaşmamasıdır. İslami Finans’ın ana amacı reel piyasayı, ticareti ve mal / şirket sahipliğinin tabana yayılmasını desteklemektir.
- Türkiye’de İslami Finans alanının gelişmesi ve İslam ülkeleri arasında bayraktarlığa hazırlanması için büyük bir vizyon, katma değeri yüksek fikir, hikaye ve projeler gerekiyor. Bu yönde güzel bir gelişme var; Kalkınma Bakanlığı ve Katılım Bankaları Birliği arasındaki oluşturulan vizyon ve projeler ile Katılım Bankacılığı 2025 yılında Türkiye tüm Bankacılık sistemi içindeki payını yüzde 15 (15%)’e çıkaracak.
- Sonraki yazımda İslami Finans, Sukuk ve Katılım Bankacılığı enstrümanlarına biraz detaylı giriş yapacağız.
- Bir sonraki yani bu konu hakkındaki 3. yazımda da; günümüzün en popüler konuları Crowdfunding (Kitlesel Fonlama), Blockchain (Block zinciri) ve Blockchain üzerinde çalışan CryptoCurrency (Kripto para) ile bunların yatırımcı ve halka açılması konusu olan ICO (Initial Coin Offering) ‘nun aslında İslami Finans ‘ın mevcut enstrümanları ve kuralları ile yapılabileceğine dair görüş ve naçizane önerilerimi aktaracağım.
Finansal Piyasalar
- Makro ekonomi içinde konuya baktığımızda Finansal Sistemdeki Piyasalar, işlem gören ürünlerin vadesine (fon arz ve fon talep süresi) göre Para piyasaları ve Sermaye piyasaları olarak ikiye ayrılmaktadır.
- Para piyasaları
- Para piyasalarında kısa (bir yıldan kısa) vadeli likidite açığı olanla fazlası olan karşılaşır. Likidite fazlası olan faiz talep eder, açığı olan faiz öder.
- Finansal risk düşük, likiditesi yüksektir.
- Örgütlü, kurumsal, profesyonel, kredibilitesi yüksek, ürün standardı olan bir piyasadır.
- Para piyasalarında müşteriler, bankalar aracılığıyla karşı karşıya gelirler. Döviz piyasalarına, alım satım, fonlar, repolar, mevduatlara bankalar aracılık eder. Bankalar müşterilerle, diğer Bankalarla, Finansal aracılar ve Brokerlarla, Merkez bankalarıyla ve Hazine ile çalışırlarken kar amacı ve kendi pozisyonlarını hedef alma gayesiyle hareket ederler.
- Bankalar para piyasası risklerine karşı hedging (koruma / sigorta) yöntemi uygular. Bunun için forward (ileri), futures (gelecek), opsiyon yöntemleri kullanırlar. Para piyasası fon transferleri ile piyasanın likidite sorununu çözer. En önemli aktörü olan bankalar topladıkları mevduat fonlarını işletmelere kredi olarak verir, hükümetlere hazine bonosu adıyla kısa vadeli borçlanma araçları satın alarak fon aktarırlar.
Para piyasaları Türk lirası ve Sermaye piyasası işlemlerini gerçekleştirir. Para piyasası da organize ve organize olmayan olarak ikiye ayrılır.
- Organize piyasalar Interbank, DIBS (Devlet iç borçlanma senetleri) piyasası, TCMB repo ve ters repo işlemleri piyasası, BIST tahvil ve bono piyasası, Borsa para piyasasıdır.
- Organize olmayan piyasalar Bankalar arası Serbest para piyasası, bankalar arası repo piyasası, bankalar arası tahvil ve bono Piyasası’dır.
Sermaye piyasaları
- Orta ve uzun vadeli (bir yıldan uzun) fon arz ve talep edenlerin karşılaştığı piyasalardır. Bu işlem menkul kıymet adı verilen mali araçlar yoluyla yapılır.
- Sermaye piyasaları, fon sahibi kişilerin yani yatırımcıların birikimlerini, belli bir getiri beklentisi ile yatırım araçlarında değerlendirdiği piyasadır. Fon ihtiyacı olan kişiler ise, sermaye piyasasının kullanarak, ihraç ettikleri hisse senedi veya borçlanma senetleri aracılığıyla finansman sağlarlar.
- Ayrıca risk yönetimi yapmak isteyen bazı sektör mensubu yatırımcılar da, Sermaye piyasalarında türev araçları kullanarak, hedge, arbitraj gibi yöntemlerle risklerini minimize edebilirler.
- Risk yönetiminin yanı sıra, Sermaye piyasası küçük tutarlarda tek başına ekonomiye yararlı olamayan birikimlerin de borçlanma ve hisse senedi gibi menkul kıymetlere yatırılarak, yatırıma dönüşmesini sağlayan ve böylece ekonomiye hareketlilik getiren bir piyasadır.
- Sermaye piyasaları finansal varlığın ihraç durumuna göre ikiye ayrılır;
- Birincil Piyasalar: Tasarruf sahiplerinin tahvil ve hisse senedi gibi menkul kıymetleri direkt ihraç eden kuruluşlardan ya da bunlara ihraçta aracılık eden kurumlardan alabildikleri piyasalardır. ‘Halka arz’ bir birincil piyasa örneğidir. Halka arz olan şirket, finansman sağlamak amacıyla, hisse senedi veya tahvil ihraç eder ve tasarruf sahipleri de bu hisse senetlerine yatırım yaparak tasarruflarını değerlendirir.
- İkincil Piyasalar: Daha önce birincil piyasalarda satılmış, yatırımcıların portföylerinde bulunan finansal varlıkların alınıp satıldığı piyasalardır. Finansal varlık ve menkul kıymetlerin (hisse senedi, pay senedi, vadeli işlem sözleşmeleri, varantlar, opsiyonlar vb.) aracı kurumlar vasıtasıyla alınıp satılmasının sağlandığı piyasadır. Direkt yatırımcılar ve varlık ihraç edenler alım satım yapamaz. İkincil piyasa için en organize örnek ‘Menkul Kıymet Borsası’dır.
Sermaye piyasası araçları ve kurumları
SPK (Sermaye Piyasası Kurulu) sermaye piyasasında bulunacak kurumlara lisans veren, kontrol eden, düzenleyen ve denetleyen kurumdur.
SPK’nın temel görevi piyasanın, kurallarını belirlemek, adil ve etkin çalışmasını sağlamak, ilgili kurumların belli kurallar çerçevesinde faaliyet göstermesini sağlamak ve yatırımcıların haklarını korumaktır. Sisteme ve kurallara uymayan kurumları oyundan çıkartma, cezalandırma ve hatta lisanslarını iptal etme yetkisine sahiptir.
Sermaye Piyasası Araçları
Tasarruf sahipleri şu araçlara yatırım yapabilirler;
- Devlet tahvili
- Özel sektör bonoları
- Özel sektör tahvili
- Pay (hisse) senedi
- Borsa yatırım fonu
- Kira sertifikaları
- VDMK (Varlığa dayalı menkul kıymetler)
- Varlık ipotekli / teminatlı menkul kıymetler
- Vadeli işlem sözleşmeleri
- Opsiyon sözleşmeleri
Sermaye piyasası kurumları
- Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı
- TCMB
- Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK)
- Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK)
- Takas Ve Saklama Bankası (Takas bank)
- BIST (Borsa İstanbul)
- Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşlar Birliği (TSPAKB)
- Aracı Kurum ve Bankalar (Yatırım Kuruluşları)
- Derecelendirme Şirketleri
- Portföy Yönetim Şirketleri
- Halka Açık Şirketler