In 2018, Digital and Mobile Payment Systems in Turkey
I presented “Digital and Mobile Payment Systems in Turkey” in “Understanding FinTech in Islamic Finance Workshop” on February 20-21 2018 at Marmara Taksim Hotel, Istanbul
I presented “Digital and Mobile Payment Systems in Turkey” in “Understanding FinTech in Islamic Finance Workshop” on February 20-21 2018 at Marmara Taksim Hotel, Istanbul
I presented “A Look at Turkey FinTech/TechFin Landscape and Ecosystem” in “Understanding FinTech in Islamic Finance Workshop” on February 20 21 2018 at Marmara Taksim Hotel, Istanbul
Blockchain teknolojisi tüm dünyayı değiştirecek güçte geliyor. 1995’te internet ve sonrasında mobil teknolojilerin şirketinize ve endüstrinize sunduğu fırsatları ve tehditleri anlasaydınız, ne yapardınız? Bugün benzeri bir yol ayrımı ve rampa başındayız!
Finans sektörü, bankacılık ve ödemeler alanları sadece Blockchain ‘den etkilenecek diye düşünenlere kötü bir haberimiz var. Internet iletişim, medya, içerik, müzik, turizm ve perakende gibi birçok sektöre ne yaptıysa önümüzdeki 5-10 sene içinde (aşağıdaki Gartner ‘in her yıl düzenlediği gelişmekte olan teknolojiler hype döngüsünde görebilirsiniz) Blockchain 150 ‘ye yakın sektörü aynı şekilde temelinden etkileyecek.
Hayatımıza ilk olarak Bitcoin ve diğer kripto para birimleriyle giren Blockchain’in asıl özelliği, global ölçekte çok yüksek hacimdeki dijital işlemi, konumdan bağımsız biçimde otomatik olarak kayıt altına alıp doğrulayan herkese açık bir kayıt defteri olması. Bitcoin’in kısa sürede elde ettiği popülarite, Blockchain’in işlevselliğinin kanıtlarından sadece biri.İşlem bilgilerinin şeffaf ve doğrulanabilir, dijital bir kayıt defterinde tutulmasının işe yaracağı kullanım senaryoları sadece hayal gücüyle sınırlı.
Üstelik Blockchain’in merkezi olmayan, dağıtık bir yapıdaki platformu sayesinde idari bir gözetleyiciye ihtiyaç duymaksızın sahteciliğin ve hırsızlığın önlemesi de onu her sektör için ideal hale getiriyor.
CB Insights tarafından da yayınlanan, Blockchain ‘in temelden etkileyeceği ve dönüşüme karşı konulamayacak 30 sektörü aktararak başlayalım. Etkilenecek diğer sektörleri de zaman için örnek ve önerileri ile tekrar paylaşmayı hedefliyorum.
Decentralized (merkezi olmayan dağıtık merkezler) olarak anlattığımız modelde; merkez bankaları devletler tarafından verilen lisans ve yetkiler ile para basma, mevduat toplama ve topladıkları paranın çok daha fazla katını (belli miktarını kaynak olarak tutmaları ve merkez bankalarına yatırmaları gerekiyor) kredi olarak dağıtan küresel silo/depo, transfer ve takas merkezi olarak çalıştığını görüyoruz.
Dijitalleştirilmiş, güvenli / şifreli, müdahale ve suiistimallerden mutlak surette korunan ağ üzerindeki tüm defterlere kayıt yazan, onaylayan ve geçerliliği kontrolü olan Blockchain aynı işlevi yerine getirirken, finansal hizmetler ekosistemine daha yüksek doğruluk ve bilgi paylaşımı gibi fonksiyonlar oluşturacak.
İsviçre’nin en büyük banka grubu UBS ve İngiltere merkezli Barclays’in Blockchain yapısına ciddi yatırım yaptığını biliyoruz. Yatırımlarının ana sebebi arka ofis fonksiyonlarını hızlandırmak istiyorlar. Bu konuda edindiğim bilgi, proje örnekleri ve gelişmeleri sizlere farklı bir blog yazısında aktaracağım.
Araştırma şirketlerine göre bankacılık sektörünün aracıları ortadan kaldırması ile 20 milyar dolara yakın tasarruf elde edebileceği öngörülüyor.
Örnekler: Birçok banka, finans grubu ve servis şirketi blockchain yapılarına ve girişimlerine yatırım yapıyor.
Mevcut Finans sisteminde 2 kişi (kurum-kurum, kurum-kişi) arasında para gönderilebilmesi için en azından bir tarafın Finans sistemine kayıtlı hesabı, medya (kart, cüzdan, vb.) ‘sı olması ve bununla diğer tarafa para yatırarak veya bankadaki dijital parasını yollayabilir. Alan taraf ATM veya bankadan parayı hesabı olmasa da çekebilir.
* Bitcoin ile insanların finansal işlem ve basitinden para göndermek için kendini ifşa etmesi ve bir finansal kuruma tanıtması gerekmiyor. Yani iz bırakmayabiliyor. Merkezi olmadığı için itiraz (charge-back), geri dönme ve iptaller olmuyor.
* Bir kişinin Bitcoin cüzdan adresini (QRCode veya uzun bir alfa numerik hash string) bildiğiniz zaman kendi Bitcoin cüzdanınızdan (sizin de bir Bitcoin / cüzdan adresiniz var) Bitcoin göndermeniz saniyeler içinde gerçekleşir. Tüm Blockchain üzerinde onaylanması 10 dk’ları bulabilir, zira tüm paydaşlar iki kişi/kurum arasındaki Bitcoin transferini kendi defterlerine yazıyor.
Dünya Ekonomik Forumu, kirpto para birimleri gibi merkezi olmayan ödeme teknolojilerinin para transferindeki temel iş mimarisini değiştirebileceğini öngörüyor. Eğitim (tek yönlü hoca anlatıyor, öğrenciler dinliyor) gibi 150 yılı aşkın zaman diliminde sabit kalan finans sektöründe merkezi yapılara ihtiyaç ortadan kalkacak.
Blockchain yapısı ile doğrudan bir ödeme ve para akışı sağlanacak, fonu aktaran ile fonu alan sadece yurt içi değil aynı zamanda uluslar arası işlemlerde de aracısız biçimde uygun maliyet ve sürede ihtiyacı gidermiş olacak.
Örnekler:
* En güncel ve güzel örnek Ripple (www.ripple.com) olabilir. Bu konuda Türkiye ‘den de Akbank ilk entegrasyon çalışmalarına girişen banka olmuştu. Ripple ‘ın iddası 90 civarında üye (banka ve finans kurumu) – 75 tane aktif ve ticari olarak çalışır hale gelmiş durumda – arasında sürtünmesiz dünyanın her yerine para gönderme şeklinde
* Swift (www.swift.com) Blockchain yapısı ve konsorsiyumları ile tehlike çanları çalmaya başladığını anlayınca atağa kalktı. Linux foundation ‘ın Hyperledger Blockchain platformu üzerinde kendi çalışmalarını başlattı.
Blockchain’in kayıt defteri herkese açık olsa da, sistem içindeki veri iletişimi ileri düzey kriptografik metotlar kullanılarak gerçekleşiyor ve ardından doğrulanıyor. Böylelikle verinin her zaman doğru kaynaktan gelmesi ve arada hiç kimsenin müdahalede bulunmaması garanti altına alınıyor. Geleneksel sistemlerden çok daha güçlü bir siber koruma teknolojisine sahip olan Blockchain siber güvenlik amaçlı yaygın kullanıma ulaştığında, hack saldırılarının olasılığı kayda değer oranda azalacaktır.
Blockchain, on yıllar boyunca kriptografi ve güvenlik alanındaki araştırma ve atılımların doruk noktasıdır. Bilgiyi depolamak, işlem yapmak, işlevleri yerine getirmek ve güven tesis etmek için tamamen farklı bir yaklaşım sunar; bu da yüksek güvenlik gereksinimleri olan ve karşılıklı olarak bilinmeyen aktörlere sahip ortamlar için özellikle uygundur. Bu nedenle, Bitcoin gibi kripto para birimleri çoğu zaman değer dalgalanmalarına maruz kalsa da, 9 yıldır siber saldırılara karşı kendini korumuştur.
Örnekler:
* Guardtime (www.guardtime.com) gerçek zamanlı olarak siber saldırıları tespit eder ve hafifletir. Firma, asimetrik şifreleme ve merkezi bir Sertifika Otoritesi (CA) tarafından tutulan genel anahtarların bir önbelleği kullanan daha geleneksel Genel Anahtar Altyapısı (PKI) yerine bir Anahtar Olmayan İmza Altyapısı (KEY) oluşturmak için blok zincir kullandılar. Şirket 2016 yılında, teknolojisiyle Estonya’nın 1 milyon sağlık kayıtlarının tümünü güvence altına aldığı için inanılmaz bir dönüm noktasına ulaştı.
* Remme (www.remme.io) blok zinciriyle şifreleri görünmez hale getiriyor; Remme sayesinde işletmeler şifreleri olmadan kullanıcıları ve cihazları yetkilendirir. Bu, kimlik doğrulama sürecindeki insan faktörünü ortadan kaldırır, bu nedenle olası bir saldırı vektörüne dönüşmesini önler.
* Obsidian (www.obsidianplatform.com) sohbetlerin gizliliğini ve güvenliğini sağlar. Messenger hizmetleri günümüzde dünya genelinde büyük miktarda internet kullanımından oluşmaktadır ve bu uygulamalar zaten ödemeler için ve chat bot’lar aracılığıyla kullanıcıların ilgisini çekmek için kullanılmaktadır.
Sonuç olarak, Blockchain insan faktörünü genellikle en zayıf bağlantı olan denklemden alıp güvenlik temel kusurlarını giderecek. Dağıtılmış defter yapısını kullanarak ve tek bir hata noktası riskini ortadan kaldıran blok zincir teknolojisi, kullanıcılar için kolaylık sağlamakla birlikte uçtan uca gizlilik ve şifreleme sağlar.
Dünyanın neresinde olursa olsun aldığınız eğitim ve akademik mezuniyet, başarı ve onay sertifikalarının akademik ve iş dünyasında dünyanın her yerinde geçerli ve doğrulanabilir olması gerekiyor.
Tüm eğitim veren okul ve kurumlarda akademik yeterlilik belgeleri, sertifika, transkript ve diploma gibi resmi belgelerin doğrulanması halen büyük oranda manuel yapılıyor. Her öğrenci ve mezun için tek tek yapılan prosedür ve basılı doküman işleri, doğrulamada da aynı şekilde ciddi bir kaynak ve zaman kaybına neden oluyor. Blockchain çözümlerinin eğitimde kullanılması tüm akademik zincire yazılması, oluşturulması, yayınlanması ve doğrulamaların yapılarak onaylanması süreci çok daha hızlı hale gelecek, sahteciliğin ve israfın önüne geçilecek.
Blockchain bireysel, kurumsal, grup, ulusal ve uluslar arası düzeyde eğitim dünyasında uygulamalara altyapı ve servis ortamı sağlayacak bir teknolojidir. Okullar, kolejler, kurslar, üniversiteler, çevrimiçi ders ve programlar, şirket/kurum içi eğitim, staj ve çıraklık oluşturma bilgi tabanları gibi birçok bağlamda uygulamalar geliştirilecek.
Eski hiyerarşik ve tek yönlü (hoca anlatıyor öğrenci dinliyor) yapılardan ziyade, 150 yıldır değişmeyen eğitim method ve öğrenim yöntemleri teknolojinin odağı haline gelecek; güven, kurumlara değil teknolojiye ve ağın kendisine doğru hareket edecek. Aracıları ortadan kaldıran bir teknoloji ortamı geliyor.
Tüm sektörlerde olduğu gibi eğitimde de kurumsal olmak bir güven kaynağıdır: eğitim sektöründe de “markalar”‘a güvenilir. Bununla birlikte, eğitimde, teknolojinin ötesinde güven olmalı. Eğitim alanında toptan blok zinciri döneminde ziyade, hybrid bir model ile fiziksel eğitim-öğrenci interaktif ortamın korunduğu bir düzlem aranacaktır. Eğitim kurumu ve öğretmenlerin itibarı önemlidir, öğrenim yöntemleri, araştırmalar ve geliştirme bağlamındaki tüm çalışmalar kaliteli olmaya devam edecektir. Blok zinciri burada rol oynayabilir, öğretmenler, eğitimler ve öğrenciler arasında aracısız bir blok zincir düşünün, okullar, kurumlar ve kamu paydaşları işin belgelenmesi, prosedürleri, doğrulama ve onay mekanizmasını bu zincir üzerinde tamamlıyorlar.
Örnekler:
* Sony Global Education (www.sonyged.com), IBM ile ortak çalışarak, öğrencilerin kayıtlarını güvence altına almak ve paylaşmak için blok zincir üzerinde yeni bir eğitim platformu geliştirdi.
* Learning Machine ve MIT Media Lab ortaklaşa çıkardıkları Blockcerts Blockchain (www.blockcerts.org) projesi de çok önemli. Blockcerts, blok kökenli sertifikaların oluşturulması, verilmesi, görüntülenmesi ve doğrulanması için açık bir standarttır. Bu dijital kayıtlar bir blok zincir üzerinde kayıtlıdır, şifreli olarak imzalanmış, müdahaleye karşı korumalı ve paylaşıma açıktır. Hedef, bireylerin kendi resmi kayıtlarını bulundurma ve paylaşma kapasitesini kazandıran bir insiyatifi etkinleştirmektir.
Bir çok ülkede her oylama için oy verenin kimliğini doğrulamak, atılan oyların güvenli biçimde merkezdeki seçim kurullarına iletilmesi, takibini sağlayarak seçimi kazananı belirleyecek güvenliği ve şeffaflığı sağlamak ciddi sıkıntı yaratıyor. Tüm bunları gerçeklemek için merkezden ve insan etkisinden kurtararak halka açık bir denetimi sağlayacak dağıtık defter yapısının oturtulması gerekiyor. Yakın gelecekte oyların kullanımı, kimlik tespiti, tekilliği, takibi ve doğru sayım için Blockchain temelli çözümler üzerinde çalışılıyor. Böylelikle oylamada yapılacak her türlü sahtecilik, israf ve şaibe ortadan kalkarken, yeniden sayım gibi gereksiz operasyonel maliyetler de ortadan kalkacak.
Oylar blok zinciri üzerinde olacağı için devletler ve seçmenlerin denetim iznine sahip olacaklar; oyların hiçbirinin değiştirilmediğine, geri döndürülmediğine, kaldırılmadığına ve gayri meşru oyların eklenmediğine emin olacaklar.
Örnekler:
* Blok zincir oy verme şirketi olan Follow My Vote (www.followmyvote.com) paydaşları ve üyeleri ile uçtan uca blok zincir oylama çözümü alfa sürümünü piyasaya sürdü.
* Güney Kore hükümeti, Blocko şirketi (www.blocko.io) tarafından Blockchain üzerinde yeni bir oy sistemi oluşturulmasını destekliyor. Blocko’nun Coinstack platformunu, oylama projeleri ve seçim sonuçlarını almak blok zinciri sistemi kurmak için çalışıyor. Bu program sayesinde vatandaşlar kendi fikirlerini önerecek, karar vericiler ve yerel hükümetler en iyi ve kazanan fikir / projeleri finanse edecek.
* Ethereum Stack Exchange kullanıcıları için bir soru – cevap ve oylama sitesidir. Platform merkezi olmayan bir uygulama platformu ve akıllı sözleşmeleri etkin hale getiren bir blok zinciridir.
* BitCongress merkezi olmayan, P2P (eşler arası), açık kaynaklı bir oylama sistemi protokolüdür. Herkesin kendi spesifik ihtiyacı için kullanabileceği veya kullanabileceği bir açık kaynak oylama protokolü olarak çalışabilir. BitCongress biraz da dahil olmak üzere şifreleme teknolojilerinin (Bitcoin, BitMessage, BitTorrent, Proof of existence / Varoluş Kanıtı ve Reddit) karışımıdır.
Son cümle, gelen geri bildirimler; yazılarımın çok uzun olduğu ve okunamadığı yönündeydi, o nedenle bu yazıyı 5 sektör ile noktalıyorum. Sonraki yazılarda da sektörleri beşerli olarak ele alarak aktaracağım.
Kalın sağlıcakla
Bu yazımda, sizleri İslam medeniyetinin altın çağına götürüp, bugünün gelişmiş ülkelerinin o gün ticaret yollarını kaptırdığı için İslam medeniyetini alt etmek için çıktığı keşifler, elde ettiği ganimet, değerli maden ve doğal kaynakları ülkelerine getirerek sermayeye daha sonrada bankacılık sistemine dönüşen sistemi nasıl oluşturduklarını aktaracağım.
15. yüzyılda altın çağını yaşayan İslam medeniyeti tüm ticaret yollarına hakim olmaya başladı, ticaret için tıkanan batı yeni arayışlara girdi. Keşifler çağında hayata geçiren batı, elde ettiği sermaye birikimini ise oluşturduğu yeni sistem (bankacılık) ile resmileştirdi.
15.yüzyılda rönesans İtalya’sının büyük kültürel erime potasında atılır. Her ne kadar Rönesans sanat, bilim, edebiyat ve felsefeyle ilişkilendirilse de, tüm bunların kamçılayıcısı para olmuştur: Zenginlik ve himayecilik, sanat ve mimaride meyve veren bir dönem başlatmıştır. Daha renksiz gelişmeler olaraksa para yatırılabilen ve belki daha da önemlisi borç alınabilen bankalar doğmuştur.Emperyalist bir şekilde elde ettikleri yeni kıtalarından kazandıkları kıymetli madenleri gemilerle banka hesaplarına aktaran batı sonraki dönemlerde sistemlerini geliştirdiler.
Yüzyıllar ilerledikçe, iç taht kavgaları, İslam ülkeleri arası meshep savaşları ve güç savaşları ile medeniyetini ileriye götüremedi, sonuç olarak ganimet ve vergi sarmalının içinde hapis oldu. İslam ülkeleri batılı bankaların kredi müşterileri haline geldiler. 20. yüzyıl ortalarına geldiğimizde, Müslüman nüfusun yoğun olduğu ülkelerde ortaya çıkan İslamî bankacılık modelleri bir bir hayata geçmeye başladı. İslam ilk ortaya çıktığı ve kitabımız Kur’an-ı Kerim dünyaya indiğinden bu yana faizsiz bir ekonomik modeli benimsemiş olmamız ve bir çok İslam alimi bu yönde eserler vermesine rağmen, yüzyıllar boyunca İslam alemi ve halkımızın benimseyeceği bir modeli ortaya koyamadık. Bence bu durumun temel nedeni; İslam ülkelerinin kazandığı savaşlardan elde ettiği ganimetler, topraklar, vergi gelirleri ve toplumun dinamikleri bir değişikliğe ve sistemini geliştirmeye gerek duymamış sonuç olarak tembelleşmiştir.
Yüzyılın başından itibaren başlayan ferdi modeller, organize ve çağdaş metotlarla ilk defa Suudi kralı Faysal döneminde hayata geçirilmiştir. Asya ve Afrika kalkınma bankalarının kuruluşuna paralel olarak Cidde’de kurulan (20 Ekim 1975) İslam Kalkınma Bankası’nın İslam ülkelerindeki kamusal projelere yaptığı malî katkılar çok önemli boyutlarda olmuştur.Geleneksel bankacılığın 400 yıldan fazla olan geçmişine bakıldığında, henüz 42 yıllık bir geçmişi olan İslamî Bankacılık endüstrisinin oldukça genç olduğu görülmektedir.
Dünya’nın milli gelir hacmi $80 trilyon dolara koşuyor. Finans sektörünün hacmi de bu civardadır diyebiliriz. Zira milli gelir ve ticaretin toplamı ile sistemin finansmanını besleyen Finans sektörünün hacmi paraleldir.
Son beş yılda yıllık ortalama yüzde 17 (17%) büyüme kaydeden Küresel Faizsiz Bankacılık sistemi, önümüzdeki 5 yıllık dönem boyunca da aynı yüksek büyüme trendini istikrarlı olarak sürdürerek 2019 yılı itibariyle toplam varlıkların $2 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Bu da Faizsiz Bankacılık Sisteminin Dünya toplam Finans hacminin yaklaşık yüzde 2 (2%) civarına tekabül edeceğini söyleyebiliriz.
Ülkemizde ise, katılım bankalarının, genel bankacılık sektörü içindeki toplam varlık payı, son on yılda %2’den %5,2 düzeyine yükselmiştir. Türkiye’nin dışında ağırlıklı olarak özellikle Malezya ve Körfez ülkelerinden Katar, Kuveyt, Bahreyn ile İngiltere faizsiz bankacılıkta önemli bir yere sahiptir. Dünya genelinde Faizsiz Bankacılık Sistemi hacminin bir kısmı (pencere sistemi ile) İngiltere’ye aittir diyebiliriz.
Batılı devletler de körfez ve İslam coğrafyasındaki sermayeyi kendilerine yönlendirmek istedikleri için de “Pencere Sistemi” ile Faizsiz Bankacılık hizmeti sunuyorlar.
Bildiğiniz üzere geleneksel Bankacılık üç ana alanda faaliyet yapar:
1.Fon toplar,
2.Fon kullandırır,
3.Klasik Bankacılık hizmetlerini yapar.
Kısaca anlatmak gerekirse, geleneksel Banka Bankacılık lisansı ve mevzuatlar çerçevesinde tasarruf sahiplerinden fon toplar, toplanan fonları düzenleyici kurum ve merkez bankasının izin verdiği çarpanlar ile ihtiyaç sahiplerine kredi şeklinde kullandırarak ekonomiye enjekte eder.
Klasik Bankacılık hizmetleri olarak da; hesap yönetimi, ödeme ve tahsilat hizmetleri, BES, sigorta, iç ve dış ticarete aracılık eder, sanayi kuruluşlarına destek, iştirak eder, kiralık kasa, değerli maden, menkul kıymet, sertifika, borsa faaliyetlerine fiilen katılır, ülkenin kalkınmasını destekler ve yönlendirir.
Faizsiz Bankacılık Türkiye ‘deki adı ile Katılım Bankacılığı, 1. sıradaki fon toplama kısmında Klasik Bankacılıktan ayrılır, sabit bir getiri yani faiz sözünde bulunamaz. Klasik Bankacılık sisteminde borç anlaşması yapılır, bildiğiniz gibi Kur’an ve Sünnette borç verildikten sonra fazlalık yani ek gelir elde edilmesi, ismi ne olursa olsun ribadır, faizdir ve sonuç olarak haramdır.
1. Fon toplama örneği üzerinden gidelim:
Klasik Bankacılık sistemine mevduat olarak 100 bin TL borç verirseniz, banka borç anlaşması karşılığında size bugünkü faiz oranları ile yıl sonunda 115 bin TL verir. Katılım Bankacılığı sisteminde ise bu fon yıl boyunca çeşitli ticari faaliyetlerde çalıştırılır, proje ve işlere yatırılır, bu faaliyetler sonucunda ne kadar kar elde edilirse yüzde 80 (80%) gibi bir oran fon sahibine, kalan yüzde 20 (20%) oran ise Katılım Bankasına kalır. Katılım Bankacılığında borç değil ortaklık anlaşması yapılır. İslam Finans’ta buna “mudaraba” diyoruz. Yani emek sermaye ortaklığı yapılıyor. Elde edilen kazancı paylaşma şeklinde bir anlaşmadır.
2. Fon kullandırma örneği üzerinden gidelim:
Para piyasaları Türk lirası ve Sermaye piyasası işlemlerini gerçekleştirir. Para piyasası da organize ve organize olmayan olarak ikiye ayrılır.
Sermaye piyasaları
Sermaye piyasası araçları ve kurumları
SPK (Sermaye Piyasası Kurulu) sermaye piyasasında bulunacak kurumlara lisans veren, kontrol eden, düzenleyen ve denetleyen kurumdur.
SPK’nın temel görevi piyasanın, kurallarını belirlemek, adil ve etkin çalışmasını sağlamak, ilgili kurumların belli kurallar çerçevesinde faaliyet göstermesini sağlamak ve yatırımcıların haklarını korumaktır. Sisteme ve kurallara uymayan kurumları oyundan çıkartma, cezalandırma ve hatta lisanslarını iptal etme yetkisine sahiptir.
Sermaye Piyasası Araçları
Tasarruf sahipleri şu araçlara yatırım yapabilirler;
Sermaye piyasası kurumları
Macro ekonomide Finansal sistemi oluşturan 3 unsur vardır.
Finansal sistem, tasarruf sahipleri ile fon ihtiyacı olan taraflar arasındaki fon alış verişini sağlayan kurumlar, finansman araçları, finans kurumları, bu kurumları düzenleyen ve denetleyen kurullardan oluşan yapıdır.
Finansal sistemin başlıca görevi, piyasadaki mevcut tasarrufların en verimli yatırım alanlarına yönelmesini sağlamak ve fon alış verişi sırasında doğabilecek riskleri önlemek ve yönetmektir.
Finansal sistemi oluşturan unsurlar; Bankacılık, Sigortacılık ve Sermaye piyasaları.
Finansal sistemin bir parçası olan Finansal piyasalar, tasarruf fazlası olan arz sahipleri ile borç talep edenler arasındaki fon transferinin yardımcı kuruluşlar vasıtasıyla sağlandığı piyasalardır.
Finansal piyasalar menkul kıymetlerin arz ve talep süreleri, örgütlenme durumuna, varlığın ihraç durumuna, ödeme tipine, finansal varlıkların türüne göre değişime uğrar. Piyasalar açısından genel piyasalar (birden çok emtianın işlem gördüğü) ve özel piyasalar (yalnızca bir emtianın işlem gördüğü) bulunmaktadır.
Finansal piyasalar, firmaların tasarrufları iş ve proje yatırımlarını karşılamadığı durumda, finansman sağlamak istemesi ile ortaya çıkmaktadır. Finansal piyasalarda fon, arz ve talep edenleri yardımcı kuruluşlar bir araya getirir ve fonların el değiştirmesini sağlarlar.
Fonların el değiştirmesi dolaylı ve doğrudan finansman olmak üzere iki şekilde gerçekleşmektedir. Dolaylı finansmanda finansal kurumlar arz edilen fonlarla talepleri karşılarlar ve arz ile talep edenler arasında bir bağlantı bulunmaz. Doğrudan finansman ile fon aktarımı durumunda ise fon arz edenler fonların kime verileceğini tercih eder ve bilirler, fon transferinde bir finansal kurum aracılık görevi yapmaktadır. Bu finansal kurum tasarrufları kendi hesabına kabul ederek, karşılığında belli bir getiri vaat etmektedir (hisse senetleri, tahviller ve finansman bonoları)
Finansal piyasaların diğer bir önemli unsuru ise, fon arzı ile fon talebi edenler ve aracı kurumlardan oluşan bu sistemde çalışacak aracıların lisanslarını veren, kontrolü, düzenlemesi ve denetlemesi yapan kurum SPK (Sermaye Piyasası Kurulu – www.spk.gov.tr).
SPK yanında Finansal piyasaların sağlıklı işleyişini sağlayan diğer unsurlar; aracı kuruluşlar, borsalar, takas yapma ve saklama kurumları, doğru ve anlık bilgi için bağımsız denetim kurumları, derecelendirme kurumları ve yatırımcının sisteme katılımı ve takibini kolaylaştıran ekonomi basını ve çevrimiçi bilgi servisleridir.