In 2018, Digital and Mobile Payment Systems in Turkey
I presented “Digital and Mobile Payment Systems in Turkey” in “Understanding FinTech in Islamic Finance Workshop” on February 20-21 2018 at Marmara Taksim Hotel, Istanbul
I presented “Digital and Mobile Payment Systems in Turkey” in “Understanding FinTech in Islamic Finance Workshop” on February 20-21 2018 at Marmara Taksim Hotel, Istanbul
Blockchain teknolojisi tüm dünyayı değiştirecek güçte geliyor. 1995’te internet ve sonrasında mobil teknolojilerin şirketinize ve endüstrinize sunduğu fırsatları ve tehditleri anlasaydınız, ne yapardınız? Bugün benzeri bir yol ayrımı ve rampa başındayız!
Finans sektörü, bankacılık ve ödemeler alanları sadece Blockchain ‘den etkilenecek diye düşünenlere kötü bir haberimiz var. Internet iletişim, medya, içerik, müzik, turizm ve perakende gibi birçok sektöre ne yaptıysa önümüzdeki 5-10 sene içinde (aşağıdaki Gartner ‘in her yıl düzenlediği gelişmekte olan teknolojiler hype döngüsünde görebilirsiniz) Blockchain 150 ‘ye yakın sektörü aynı şekilde temelinden etkileyecek.
Hayatımıza ilk olarak Bitcoin ve diğer kripto para birimleriyle giren Blockchain’in asıl özelliği, global ölçekte çok yüksek hacimdeki dijital işlemi, konumdan bağımsız biçimde otomatik olarak kayıt altına alıp doğrulayan herkese açık bir kayıt defteri olması. Bitcoin’in kısa sürede elde ettiği popülarite, Blockchain’in işlevselliğinin kanıtlarından sadece biri.İşlem bilgilerinin şeffaf ve doğrulanabilir, dijital bir kayıt defterinde tutulmasının işe yaracağı kullanım senaryoları sadece hayal gücüyle sınırlı.
Üstelik Blockchain’in merkezi olmayan, dağıtık bir yapıdaki platformu sayesinde idari bir gözetleyiciye ihtiyaç duymaksızın sahteciliğin ve hırsızlığın önlemesi de onu her sektör için ideal hale getiriyor.
CB Insights tarafından da yayınlanan, Blockchain ‘in temelden etkileyeceği ve dönüşüme karşı konulamayacak 30 sektörü aktararak başlayalım. Etkilenecek diğer sektörleri de zaman için örnek ve önerileri ile tekrar paylaşmayı hedefliyorum.
Decentralized (merkezi olmayan dağıtık merkezler) olarak anlattığımız modelde; merkez bankaları devletler tarafından verilen lisans ve yetkiler ile para basma, mevduat toplama ve topladıkları paranın çok daha fazla katını (belli miktarını kaynak olarak tutmaları ve merkez bankalarına yatırmaları gerekiyor) kredi olarak dağıtan küresel silo/depo, transfer ve takas merkezi olarak çalıştığını görüyoruz.
Dijitalleştirilmiş, güvenli / şifreli, müdahale ve suiistimallerden mutlak surette korunan ağ üzerindeki tüm defterlere kayıt yazan, onaylayan ve geçerliliği kontrolü olan Blockchain aynı işlevi yerine getirirken, finansal hizmetler ekosistemine daha yüksek doğruluk ve bilgi paylaşımı gibi fonksiyonlar oluşturacak.
İsviçre’nin en büyük banka grubu UBS ve İngiltere merkezli Barclays’in Blockchain yapısına ciddi yatırım yaptığını biliyoruz. Yatırımlarının ana sebebi arka ofis fonksiyonlarını hızlandırmak istiyorlar. Bu konuda edindiğim bilgi, proje örnekleri ve gelişmeleri sizlere farklı bir blog yazısında aktaracağım.
Araştırma şirketlerine göre bankacılık sektörünün aracıları ortadan kaldırması ile 20 milyar dolara yakın tasarruf elde edebileceği öngörülüyor.
Örnekler: Birçok banka, finans grubu ve servis şirketi blockchain yapılarına ve girişimlerine yatırım yapıyor.
Mevcut Finans sisteminde 2 kişi (kurum-kurum, kurum-kişi) arasında para gönderilebilmesi için en azından bir tarafın Finans sistemine kayıtlı hesabı, medya (kart, cüzdan, vb.) ‘sı olması ve bununla diğer tarafa para yatırarak veya bankadaki dijital parasını yollayabilir. Alan taraf ATM veya bankadan parayı hesabı olmasa da çekebilir.
* Bitcoin ile insanların finansal işlem ve basitinden para göndermek için kendini ifşa etmesi ve bir finansal kuruma tanıtması gerekmiyor. Yani iz bırakmayabiliyor. Merkezi olmadığı için itiraz (charge-back), geri dönme ve iptaller olmuyor.
* Bir kişinin Bitcoin cüzdan adresini (QRCode veya uzun bir alfa numerik hash string) bildiğiniz zaman kendi Bitcoin cüzdanınızdan (sizin de bir Bitcoin / cüzdan adresiniz var) Bitcoin göndermeniz saniyeler içinde gerçekleşir. Tüm Blockchain üzerinde onaylanması 10 dk’ları bulabilir, zira tüm paydaşlar iki kişi/kurum arasındaki Bitcoin transferini kendi defterlerine yazıyor.
Dünya Ekonomik Forumu, kirpto para birimleri gibi merkezi olmayan ödeme teknolojilerinin para transferindeki temel iş mimarisini değiştirebileceğini öngörüyor. Eğitim (tek yönlü hoca anlatıyor, öğrenciler dinliyor) gibi 150 yılı aşkın zaman diliminde sabit kalan finans sektöründe merkezi yapılara ihtiyaç ortadan kalkacak.
Blockchain yapısı ile doğrudan bir ödeme ve para akışı sağlanacak, fonu aktaran ile fonu alan sadece yurt içi değil aynı zamanda uluslar arası işlemlerde de aracısız biçimde uygun maliyet ve sürede ihtiyacı gidermiş olacak.
Örnekler:
* En güncel ve güzel örnek Ripple (www.ripple.com) olabilir. Bu konuda Türkiye ‘den de Akbank ilk entegrasyon çalışmalarına girişen banka olmuştu. Ripple ‘ın iddası 90 civarında üye (banka ve finans kurumu) – 75 tane aktif ve ticari olarak çalışır hale gelmiş durumda – arasında sürtünmesiz dünyanın her yerine para gönderme şeklinde
* Swift (www.swift.com) Blockchain yapısı ve konsorsiyumları ile tehlike çanları çalmaya başladığını anlayınca atağa kalktı. Linux foundation ‘ın Hyperledger Blockchain platformu üzerinde kendi çalışmalarını başlattı.
Blockchain’in kayıt defteri herkese açık olsa da, sistem içindeki veri iletişimi ileri düzey kriptografik metotlar kullanılarak gerçekleşiyor ve ardından doğrulanıyor. Böylelikle verinin her zaman doğru kaynaktan gelmesi ve arada hiç kimsenin müdahalede bulunmaması garanti altına alınıyor. Geleneksel sistemlerden çok daha güçlü bir siber koruma teknolojisine sahip olan Blockchain siber güvenlik amaçlı yaygın kullanıma ulaştığında, hack saldırılarının olasılığı kayda değer oranda azalacaktır.
Blockchain, on yıllar boyunca kriptografi ve güvenlik alanındaki araştırma ve atılımların doruk noktasıdır. Bilgiyi depolamak, işlem yapmak, işlevleri yerine getirmek ve güven tesis etmek için tamamen farklı bir yaklaşım sunar; bu da yüksek güvenlik gereksinimleri olan ve karşılıklı olarak bilinmeyen aktörlere sahip ortamlar için özellikle uygundur. Bu nedenle, Bitcoin gibi kripto para birimleri çoğu zaman değer dalgalanmalarına maruz kalsa da, 9 yıldır siber saldırılara karşı kendini korumuştur.
Örnekler:
* Guardtime (www.guardtime.com) gerçek zamanlı olarak siber saldırıları tespit eder ve hafifletir. Firma, asimetrik şifreleme ve merkezi bir Sertifika Otoritesi (CA) tarafından tutulan genel anahtarların bir önbelleği kullanan daha geleneksel Genel Anahtar Altyapısı (PKI) yerine bir Anahtar Olmayan İmza Altyapısı (KEY) oluşturmak için blok zincir kullandılar. Şirket 2016 yılında, teknolojisiyle Estonya’nın 1 milyon sağlık kayıtlarının tümünü güvence altına aldığı için inanılmaz bir dönüm noktasına ulaştı.
* Remme (www.remme.io) blok zinciriyle şifreleri görünmez hale getiriyor; Remme sayesinde işletmeler şifreleri olmadan kullanıcıları ve cihazları yetkilendirir. Bu, kimlik doğrulama sürecindeki insan faktörünü ortadan kaldırır, bu nedenle olası bir saldırı vektörüne dönüşmesini önler.
* Obsidian (www.obsidianplatform.com) sohbetlerin gizliliğini ve güvenliğini sağlar. Messenger hizmetleri günümüzde dünya genelinde büyük miktarda internet kullanımından oluşmaktadır ve bu uygulamalar zaten ödemeler için ve chat bot’lar aracılığıyla kullanıcıların ilgisini çekmek için kullanılmaktadır.
Sonuç olarak, Blockchain insan faktörünü genellikle en zayıf bağlantı olan denklemden alıp güvenlik temel kusurlarını giderecek. Dağıtılmış defter yapısını kullanarak ve tek bir hata noktası riskini ortadan kaldıran blok zincir teknolojisi, kullanıcılar için kolaylık sağlamakla birlikte uçtan uca gizlilik ve şifreleme sağlar.
Dünyanın neresinde olursa olsun aldığınız eğitim ve akademik mezuniyet, başarı ve onay sertifikalarının akademik ve iş dünyasında dünyanın her yerinde geçerli ve doğrulanabilir olması gerekiyor.
Tüm eğitim veren okul ve kurumlarda akademik yeterlilik belgeleri, sertifika, transkript ve diploma gibi resmi belgelerin doğrulanması halen büyük oranda manuel yapılıyor. Her öğrenci ve mezun için tek tek yapılan prosedür ve basılı doküman işleri, doğrulamada da aynı şekilde ciddi bir kaynak ve zaman kaybına neden oluyor. Blockchain çözümlerinin eğitimde kullanılması tüm akademik zincire yazılması, oluşturulması, yayınlanması ve doğrulamaların yapılarak onaylanması süreci çok daha hızlı hale gelecek, sahteciliğin ve israfın önüne geçilecek.
Blockchain bireysel, kurumsal, grup, ulusal ve uluslar arası düzeyde eğitim dünyasında uygulamalara altyapı ve servis ortamı sağlayacak bir teknolojidir. Okullar, kolejler, kurslar, üniversiteler, çevrimiçi ders ve programlar, şirket/kurum içi eğitim, staj ve çıraklık oluşturma bilgi tabanları gibi birçok bağlamda uygulamalar geliştirilecek.
Eski hiyerarşik ve tek yönlü (hoca anlatıyor öğrenci dinliyor) yapılardan ziyade, 150 yıldır değişmeyen eğitim method ve öğrenim yöntemleri teknolojinin odağı haline gelecek; güven, kurumlara değil teknolojiye ve ağın kendisine doğru hareket edecek. Aracıları ortadan kaldıran bir teknoloji ortamı geliyor.
Tüm sektörlerde olduğu gibi eğitimde de kurumsal olmak bir güven kaynağıdır: eğitim sektöründe de “markalar”‘a güvenilir. Bununla birlikte, eğitimde, teknolojinin ötesinde güven olmalı. Eğitim alanında toptan blok zinciri döneminde ziyade, hybrid bir model ile fiziksel eğitim-öğrenci interaktif ortamın korunduğu bir düzlem aranacaktır. Eğitim kurumu ve öğretmenlerin itibarı önemlidir, öğrenim yöntemleri, araştırmalar ve geliştirme bağlamındaki tüm çalışmalar kaliteli olmaya devam edecektir. Blok zinciri burada rol oynayabilir, öğretmenler, eğitimler ve öğrenciler arasında aracısız bir blok zincir düşünün, okullar, kurumlar ve kamu paydaşları işin belgelenmesi, prosedürleri, doğrulama ve onay mekanizmasını bu zincir üzerinde tamamlıyorlar.
Örnekler:
* Sony Global Education (www.sonyged.com), IBM ile ortak çalışarak, öğrencilerin kayıtlarını güvence altına almak ve paylaşmak için blok zincir üzerinde yeni bir eğitim platformu geliştirdi.
* Learning Machine ve MIT Media Lab ortaklaşa çıkardıkları Blockcerts Blockchain (www.blockcerts.org) projesi de çok önemli. Blockcerts, blok kökenli sertifikaların oluşturulması, verilmesi, görüntülenmesi ve doğrulanması için açık bir standarttır. Bu dijital kayıtlar bir blok zincir üzerinde kayıtlıdır, şifreli olarak imzalanmış, müdahaleye karşı korumalı ve paylaşıma açıktır. Hedef, bireylerin kendi resmi kayıtlarını bulundurma ve paylaşma kapasitesini kazandıran bir insiyatifi etkinleştirmektir.
Bir çok ülkede her oylama için oy verenin kimliğini doğrulamak, atılan oyların güvenli biçimde merkezdeki seçim kurullarına iletilmesi, takibini sağlayarak seçimi kazananı belirleyecek güvenliği ve şeffaflığı sağlamak ciddi sıkıntı yaratıyor. Tüm bunları gerçeklemek için merkezden ve insan etkisinden kurtararak halka açık bir denetimi sağlayacak dağıtık defter yapısının oturtulması gerekiyor. Yakın gelecekte oyların kullanımı, kimlik tespiti, tekilliği, takibi ve doğru sayım için Blockchain temelli çözümler üzerinde çalışılıyor. Böylelikle oylamada yapılacak her türlü sahtecilik, israf ve şaibe ortadan kalkarken, yeniden sayım gibi gereksiz operasyonel maliyetler de ortadan kalkacak.
Oylar blok zinciri üzerinde olacağı için devletler ve seçmenlerin denetim iznine sahip olacaklar; oyların hiçbirinin değiştirilmediğine, geri döndürülmediğine, kaldırılmadığına ve gayri meşru oyların eklenmediğine emin olacaklar.
Örnekler:
* Blok zincir oy verme şirketi olan Follow My Vote (www.followmyvote.com) paydaşları ve üyeleri ile uçtan uca blok zincir oylama çözümü alfa sürümünü piyasaya sürdü.
* Güney Kore hükümeti, Blocko şirketi (www.blocko.io) tarafından Blockchain üzerinde yeni bir oy sistemi oluşturulmasını destekliyor. Blocko’nun Coinstack platformunu, oylama projeleri ve seçim sonuçlarını almak blok zinciri sistemi kurmak için çalışıyor. Bu program sayesinde vatandaşlar kendi fikirlerini önerecek, karar vericiler ve yerel hükümetler en iyi ve kazanan fikir / projeleri finanse edecek.
* Ethereum Stack Exchange kullanıcıları için bir soru – cevap ve oylama sitesidir. Platform merkezi olmayan bir uygulama platformu ve akıllı sözleşmeleri etkin hale getiren bir blok zinciridir.
* BitCongress merkezi olmayan, P2P (eşler arası), açık kaynaklı bir oylama sistemi protokolüdür. Herkesin kendi spesifik ihtiyacı için kullanabileceği veya kullanabileceği bir açık kaynak oylama protokolü olarak çalışabilir. BitCongress biraz da dahil olmak üzere şifreleme teknolojilerinin (Bitcoin, BitMessage, BitTorrent, Proof of existence / Varoluş Kanıtı ve Reddit) karışımıdır.
Son cümle, gelen geri bildirimler; yazılarımın çok uzun olduğu ve okunamadığı yönündeydi, o nedenle bu yazıyı 5 sektör ile noktalıyorum. Sonraki yazılarda da sektörleri beşerli olarak ele alarak aktaracağım.
Kalın sağlıcakla
FinTech İstanbul ve BKM tarafından açıklanan verilere göre, Türkiye’de FinTech ekosisteminde 200’ün üzerinde oyuncu bulunuyor. Aynı rapora göre sadece Amerika ve İngiltere ‘de Fintech girişimi sayısı 4 bin ’in üzerinde.
Statista ’nın verilerine göre ise Türkiye’de FinTech pazarının her yıl yüzde 20’nin üzerinde. 2016 yılı sonu itibariyle Türkiye’deki FinTech pazarının işlem hacmi 70 milyar TL seviyesine ulaşacağı öngörülüyor. Finansal bilinci artan tüketicilerin beklentileri de yükseliyor. Tüketiciler her yerden, kolayca erişebilecekleri uygun, güvenli, hızlı ve kullanımı kolay finansal hizmetler almak istiyor.
Dünya genelinde 2000 yılından bu yana FinTech girişimlerine yapılan yatırım miktarı 3.5 trilyon TL üzerinde, bu yatırımın sadece yüzde 4’ü ne yazık ki tehlikeyi geç algılayan bankalara ait.
Türkiye ‘de 2012 ile 2016 yılı sonuna kadar yapılan Startup / Girişim yatırımları toplamı 610 milyon TL. Aynı dönemde Fintech (finansal teknoloji) girişimlerine yapılan yatırım 70 milyon TL ‘nin üzerinde. 2012’den bugüne Fintech ‘lere yapılan yatırım 10 kata yakın bir büyüme oranı gösteriyor, diğer sektörlere göre oldukça yüksek.
Tahminleri aşan işlem hacimleriyle tüketicilerin olduğu kadar yatırımcıların da ilgisini çeken FinTech ’ler küresel finans kuruluşlarının bakış açısını da değiştirmiş durumda. Bankaların dijital dönüşüm kapsamında gerçekleştirdikleri yeniden yapılanma çalışmaları ve FinTech ’lerle yaptıkları işbirlikleri dikkat çekiyor. Bankaların çok yakın gelecekte alternatif kanallara, dijital ve mobil bankacılığa, robot asistanlara yatırım yapmaları bekleniyor. Finansal teknoloji alanında yaşanan yeniliklerin ödeme dünyasını dönüştüreceği öngörülüyor.
Dijital dönüşüm ve mobilite bankaları işbirliğine zorluyor
Dijital dönüşüm, hayatın her alanında vatandaşa dokunuyor. Mobil kullanıcıların artması ve kullanıcıların daha fazla kişiselleştirilmiş, kolay kullanım sunan hizmetler beklemesi, bankaların yenilikçi teknolojilere yatırım yapmalarını zorunlu kılıyor. Küresel finans kuruluşlarının son dönemde izledikleri küçülme politikaları, kendini ispatlayan FinTech oyuncuları ile işbirliği yapmalarını da beraberinde getiriyor. FinTech şirketleri, bankalar tarafından yeni hizmet ve çözüm sunma bağlamında vazgeçilmez bir ortak olarak görülüyor. Diğer dikkat çeken konu ise FinTech ’lerin coğrafyalara göre değişen özellikleri. Avrupa’da FinTech ’lerin amacı verimliliği artırıp maliyetleri azaltmakken, Asya’da yer alan bazı ülkelerde ise henüz banka hesabı dahi olmayan kullanıcılara özel hizmetler veriliyor.
Tehlikeyi gören Bankalar alternatif kanallara yöneldiği, dijital, mobil bankacılık ve API (açık kod ve entegrasyon) platformlarını öne çıkararak FinTech ’lere her işbirliği imkanı sağlıyor, hem de rekabet etmeye çalışıyorlar. Son zamanlarda bankalar mekân ve personel giderlerinden tasarruf elde edebilmek için aldıkları tedbirleri dijital dönüşümün bir parçası olarak okumak mümkün.
Bankalar, yeni nesil kullanıcılara ulaşmak için her türlü kanalı değerlendirmeleri gerektiğinin farkında. Bu alanda gerek küresel gerekse yerel bazda FinTech kuruluşlarının önemli bir fonksiyonu mevcut.
Türkiye gelişen Pazar, dolayısı kötü rekabet yerine işbirliği öneriyorum
Düzenleyici kurumlar, Bankalar ve Fintech girişimleri işbirliği yaparak yenilikçi hizmetleri müşterilere ulaştırmayı hedeflemeliyiz. Türkiye’de unbanked (banka sistemi dışındaki kullanıcılar) ve finansal okuryazar olmayan kitlenin yüzde 40 seviyelerinde olduğunu düşünürsek, gidecek çok yol ve bakir alanlar mevcut.
2 yıl önce TechInside ‘da yapılan Dijital ödeme sistemlerinin bugünün ve geleceğini röportajımız
Yazı dizimizin 1. makalesi “Finans sektörünün dijital ve mobil transformasyonu” için tıklayın!
Yazı dizimizin 2. makalesi “Fintech (Finans Teknolojileri) Dünyası ve yeni girişimler” için tıklayın!
2014 yılında tüm dünyada takip edilen ve önemli yatırımlar alan Fintech girişimleri ve yatırımcılarını kategori bazında toparlamışlar. Bu kategoriler üzerinde ciddi miktar da kafa yoruyoruz. Bazı dikeylerde önemli servisler modelledik, tamamen mobilden başlattığımız 2 tanesini (uygulamalarda 100K aktif kullanıcıyı bulduk) yakında iş modeli, sürdürülebilir kullanım ve gelir modeli ile yatırımcıların önüne çıkarmaya hazırlanıyoruz.
Sizlere de naçizane bu dikeyleri, yatırım alan girişimleri incelemenizi ve öncelikle Türkiye ‘ye uyarlanabilecekler üzerinde kafa yormanızı öneririm.
2. Tasarruf ve Yatırım
Yatırım 2 alana ayrılabilir, tasarruf ederek (yatırım yapmak da bir tasarruftur) veya borç alarak da yatırım yapabilirsiniz.
* Yatırım yapmak
Yeni Teknolojiler ve içerik servisleri şeffaf ve rekabetçi yatırım bilgisine ulaşmamızı kolaylaştırır. Aynı zamanda rekabetçi araçlar ile daha uygun maliyetler ile yatırım yapabiliriz. Bu konudaki incelenebilecek örnekler: openfolio.com , stocktwits.com , angel.co , robinhood.com , betterment.com , wealthfront.com , personalcapital.com , nutmeg.com , acorns.com sayılabilir
* Borç alma
Yatırım da olduğu gibi teknoloji borç alma da hem bilgiye hızlı ve kolay ulaşım anlamında, hem de ucuz alternatif borç alma araçlarını bulmamıza yardım ediyor.
Türkiye ‘de de kamu ve bankalar bu alan da açılımlar yapıyor en güncel ve güzel örnek Kredi Kayıt Bürosunun açtığı Findeks.com u gösterebiliriz.
Dünyadan güzel örnekler de creditkarma.com , creditsesame.com , lendingclub.com , prosper.com , zopa.com , affirm.com , kickstarter.com
Sonuç olarak şunları belirterek bitirebilirim, bankalar ve finans dikeylerindeki kurumsal yapılar bu alanların hepsine yoğunlaşamıyor. Hepsini yapıyorum diyenleride kullanıcı ve müşterileri anlamıyor yada kavramlar arasında kayboluyor. Yukarıda saydığımız gibi bu alanların hepsini birden yapmaya çalışan girişimlerde başarılı olamıyor.
Dolayısı ile her alan kendi içinde uzmanlık, yoğunlaşma ve dinamizmi gerektiriyor. Bilgi, deneyim ve ulaşabileceğiniz çevrenize (network) göre bir alana yoğunlaşın. İlgili alanda hem müşteri deneyimini, kolay erişim ve kullanımını önde tutarak derinleşmek çok daha mantıklı.
Bence 4 alanda girişimlere hala ihtiyaç var;
* Bireye seslenen kişisel tüketici finansmanı (harcama, kredi ve yatırım) alanına yönelik karşılaştırma ve bilgiye erişim alanı
* Son kullanıcıların borç alması, yatırım yapması ve para transferi alanında daha uyun maliyetler ile erişimi sağlayan uygulama ve servisler
* Son kullanıcı ve küçük esnafın hesap ve bütçe yönetimi, düzenli ödeme ve tahsilatları ile muhasebesini yönetmesini kolaylaştıracak servis ve uygulamalara ihtiyacı var
* Son kullanıcıların paraya ulaşım, satın alma, harcama ve fatura ödeme gibi alanlarda günlük sıkıntılarını çözecek alanlara yoğunlaşan özellikle mobil servis ve uygulamalara ihtiyaç var.
Bankalar mevcut yetkinlik, iş modelleri, ürün ve hizmetlerini geliştirmek ve kabuklarını kırmak durumundalar.
Bankalarımız 5411 sayılı kanun ve ciddi miktarda ödedikleri lisans bedelleri ile elde ettikleri kazanımları ve oyun alanını koruma yani defans modunda kalarak uzun vadede kazanamayacaklar. Türkiye genç, dinamik ve büyüyen nüfusu, şehirleşmenin hızla artışı, istikrarlı bir yönetim ve ciddi ekonomik büyüme ile dünyadaki gelişmiş, gelişmekte olan ve komşu ülkelerin radarında. Her geçen gün bankacılık lisansı başvurusunda bulunan, mevcut lisansını genişletmeye çalışan ve/veya TMSF ‘deki bankaları alan büyük sermayeler var.
Aynı zamanda Türkiye ‘deki sektörler yakınsamaya ve birbirlerinin alanlarına girmeye başladı, örneğin Finans, Perakende, İletişim (Telekom & Internet), E-ticaret, Pazarlama, Reklam sektörleri aynı kanuni düzenlemeleri izliyor, katkıda bulunuyor ve iş modelini bu yasalara göre güncelliyor:
* 3100 ÖKC (Ödeme Kayıt Cihazı) kanunu,
* 6563 Elektronik Ticaret,
* 5809 Elektronik Haberleşme Kanunu,
* 5651 Internet Kanunu,
* 6493 sayılı yeni Ödeme Sistemleri kanunu,
* Henüz kanunlaşmayan “Kişisel verilerin korunması” kanunu yolda geliyor
Saydığımız gelişmeleri göz önüne alan ve hızlı olabilen bankalar “ödeme sistemleri” yazılarımda değindiğim gibi “vujade” yaklaşımını göz önüne alarak farklı sektörler de bilgi ve deneyim edinmiş, hatta girişimcilik, iş kurma ve yönetme deneyimi olanları işe alıyorlar. Aynı şekilde özellikle perakende ve iletişim sektörlerine iş yapan içerik, servis ve uygulamalar sağlayıcıları ve ajansları ile çalışmaya başladılar.
Size görüşlerimi özetleyen bankaların yeni oyun alanları ve oluşacak ekosistemin paydaşlarını da içeren güzel bir grafik çizdim.
Bankalar yukarıdaki çizimde gördüğünüz 4 ana rol ile yeni dönemde müşterilerin hayat döngüsü içindeki tüm ihtiyaçları karşılayabilecek.