Akıllı Şehir nedir? Nasıl olunur?

1900 yılında dünya nüfusunun sadece % 13’ü şehirlerde yaşıyordu. 2050 yılına kadar bu sayı % 70’e varmış olacak. Her yıl dünyaya İstanbul’a eşdeğer 5 şehir ekleniyor. Diğer taraftan 2007 yılında dünya yeni bir dönemin eşiğinden geçti. Tarihte ilk kez insan nüfusunun çoğu şehirde yaşamaya başladı ve şehirleşme her geçen gün hızla artmaktadır. 2010 yılı verilerine göre 5 milyondan fazla nüfusa sahip 59 metropol var, bu rakam 2001’deki sayının % 50 daha fazlası demek.

Akıllı Şehirler

Akıllı Şehirler

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

WHO (Dünya Sağlık Örgütü) ‘nun 2014 yılın sonunda yayımladığı verilere göre şehirlerde yaşayan nüfusun toplam nüfusa oranı 54% ‘e ulaşmış durumda. 1960 ‘da 34% idi.  2015-2020 yılları arasında şehirlerde yaşama oranının her yıl ortalama 1,84% artması beklenirken, 2020-2025 için 1,63% ve 2025-2030 için 1,44% yükseliş öngörülüyor.

Türkiye ‘nin nüfus ve şehirleşme durumu:

  • * WHO verilereine göre 2012 yılında ülke nüfusumuzun 72% ‘sinin şehirlerde yaşadığını görüyoruz. 2010 ‘da bu oran 70% seviyesindeydi. TUİK 2013 sonunda 76,6 milyon olarak açıkladığı ülke nüfusumuzu vaz alındığında 54,7 milyon şehirde yaşıyordu.
  • * TUİK ‘in 2023 tahminlerindeki üç senaryoya göre bir projeksiyon söz konusu ve bu senaryolara göre nüfusumuz 84,2 milyon ile 85,5 milyon arasında bir rakama ulaşacak.

 

Daha önce benzeri görülmemiş bu şehirleşme, özellikle dünyanın genişlemekte olan ülkeleri için ekonomik ve sosyal ilerlemenin bir simgesi olduğu kadar, dünyamızın altyapısı için de çok büyük bir yük oluşturuyor. Şehirleşme, yerel ve ulusal yönetimler için eğitim, kamu güvenliği, sağlık, enerji, su, telekominikasyon, gıda, trafik, bankacılık, ulaşım, inşaat gibi birçok alanda çözüm geliştirme ve meydana gelen sorunları çözmek için “akıllı sistemler” geliştirmelerini zorlu hale getiriyor.

Bilişim teknolojilerini tüm alanlarda kullanarak şehirlerde ortaya çıkan sorunları çözmek ve daha yaşanabilir kentler oluşturmak için şehirlerimizin “akıllı” dönüşümlere ihtiyacı bulunmaktadır. Bu nedenle akıllı bilişim teknolojileri, akıllı ürünler, yeni düşünce okulları, akıllı binalar, akıllı güvenlik, akıllı teşhis, akıllı kaynak, akıllı diyalog, akıllı para, akıllı altyapı, akıllı yollar geliştirerek hep birlikte akıllı bir dünya inşa etmeliyiz.

Günümüzde kentlerin yasadıkları sorunları çözmeyi ve kentlerde yasayanların hayat kalitesini artırmayı amaçlayan “Akıllı Şehir” çözümleri önem kazanmaktadır ve dünyadaki pek çok şehirde hızla uygulamaya geçmektedir. Akıllı sistemler şehir yaşamında ve toplumlarda davranış değişiklikleri oluşturuyor, düşük karbon salınması, çevreyi koruma bilinci, daha az tüketme, kendi enerjisini üretme, ekonomilerin gelişmesine yol açan, teşvik edici faaliyet seçenekleri sunmaktadır.

Akıllı Kent çözümleri temelde Kent Bilgi Sistemi (KBS) ve Coğrafya Bilgi Sistemi (CBS) gibi kentlerin bilgi teknolojileri altyapı sistemlerine bütünleşmiş ve gerçek-zamanlı bilgiye dayalı karar almayı mümkün kılacak şekilde hayata geçirilmektedir. Akıllı kent çözümleri enerji, su, ulaşım, kentsel hizmetler ve sağlık hizmetleri başlıkları altında incelenebilmektedir.

Bu tanımların anlatmak istediği ortak kavramlardan yola çıkarak Akıllı Kentleri; gelişmiş bir Kent Bilgi Sistemine sahip, vatandaşların bütün hizmetlerden sabit veya mobil sistemleri vasıtası ile yararlanabildiği, her alanda bilgi dönüşleri sağlayan bütünleşik bilgi organizasyonu üzerine kurgulanmış kent yapılanmaları olarak tanımlayabiliriz.

 

Akıllı şehir olmak için neler gerekli?

  • * Dünyada ki şehirleri belli ölçütlere göre düzenleyip sıralamak mümkün. Bu ölçütler arasında hayat kalitesi ve gelir gibi husular bulunuyor. Akıılı şehir olmak için öncelikle belirli hedef ve stratejilere sahip olmak gerekiyor:  Akıllı yönetişim, ekonomi, çevre, eğitim, sağlık ve hayat politikaları ortaya konmalı.
  • * Bu hedef ve stratejiler ile Akıllı yönetim, Akıllı ulaşım, Akıllı enerji, Akıllı Altyapı, Akıllı bina, Akıllı iletişim, Akıllı sağlık hizmetleri, Akıllı ve ne istediğini bilen vatandaşlara ulaşacağız.
  • * Akıllı şehirlerde kullanılan belli başlı teknolojileri ise şöyle sıralayabiliriz: Akıllı bina kontrolü, güneş enerjisi panelleri, bağlı nesneler (M2M), her zaman bağlantı (always online), ulaşım sensörleri, meteoroloji sistemleri, moden sağlık hizmetleri, araçlar için kablosuz şarj üniteleri ve yüz tanıma sistemleri.
  • Akilli Sehir Bilesenleri

    Akilli Sehir Bilesenleri

     

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Akıllı Şehir Yapılanması

Akıllı Şehir bileşenleri:

  • * MIS (Yönetim Bilgi Sistemi),
  • * GIS (Coğrafi Bilgi Sistemi),
  • * Tüm birimleri ile temel Belediye sistemleri,
    • – Vatandaş tanıma,
    •  – Proje ve Gelir yönetimi,
    • – Su, Elektrik, Doğalgaz, Çöp ve Atık Yönetimi,
    • – İmar ve Dönüşüm,
    • – Tahakkuk, Muhasebe, Mutabakat, Fatura yönetimi ve Ödeme Sistemi,
    • – Çift taraflı iletişim ve mecraları kullanımı,
    • – Sorun yönetimi ve vatandaş destek,
    • – Performans yönetimi sistemleri,
  • * Çevrimiçi kanallar ile entegre E-Belediye sistemi,
  • * Akıllı ulaşım, alternatif ödeme method ve yöntemleri,
  • * Tanıtım, reklam ve pazarlama mecraların oluşturulması, lokasyon bazlı ve yakınlık (proximity) pazarlama methodları,
  • * Interaktif Dijital ve Mobil Servis, Uygulama ve Ekranlar,
  • * Kent Rehberi ve içerikleri,
  • * Vatandaş odaklı etkileşimli cihaz ve kanal (web, mobil, SMS, çağrı merkezi, kiosk, vb.) iletişiminden oluşmaktadır.

 

Akıllı Şehir yapılanması için olmazsa olmazlar: 

  • * Akıllı Şehirlerin oluşumu, Şehir yönetimi ve Belediye üst düzeyinde kararlı ve sürdürülebilen bir liderliğin var olması,
  • * Oldukça yetkin biçimde tanımlanmış Şehir Bilgi sisteminin sorunsuz çalışan e-Belediye uygulamaları ile bütünleştirilmesi,
  • * Şehir alanından algılayıcılar (sensörler) ve makinalar arası iletişim (M2M) ile alınacak veriler anlamlandırılarak GIS sistemleri üzerinde güncellenmelidir,
  • * Bütün Akıllı Şehir uygulama ve servislerinin omni-channel (hem fiziksel hemde dijital & mobil) seçenekler ile hizmete alınması,
  • * Toplu Ulaşım yeni nesil yükleme, alternatif ödeme method ve cihazlar ile konforlu, kolay ve hızlı yapılmalıdır,
  • * Vatandaşın, evinde, ulaşım araçlarında, alışveriş merkezlerinde her zaman bilgiye kolayca ulaşabileceği ve istediğinde Akıllı Şehir uygulama ve servisleri ile etkileşime geçmek için kullandıkları akıllı cihaz ve araçların Akıllı Şehir sistemleri ile bütünleştirilmelidir,

 

Dünyada öne çıkan akıllı şehirler

Hayat kalitesi, çevreye saygı ve bilişim teknolojilerinin akıllı kullanımı gibi kriterlerin dikkate alınarak hazırlanan akıllı şehir örnekleri:

  • * Barselona : Düşük karbon tüketim yatırımları, Mobil dünyanın göz bebeği GMS World kongresi, Akıllı şehir fuarı, halka açık Wi-Fi, kendine yeten enerji yatırımları ile akıllı şehir konseptinde ilk sırada yer alıyor.
  • * Kopenhag : Şehirde 2025 yılına kadar karbon ayak izine “0” seviyesine indirme çabaları ve yenilenebilir enerji yatırımları ile iklim değişim başarı endeksinde ilk sırada yer alıyor. Bu amaçla da, şehir nüfusunun şu an ulaşım için 40% oranında bisikletten faydalanması gösterilebilir. Ulaşımdaki Akıllı şehir teknolojileri ve akıllı trafik işaretleri ile sürekli toplu taşımalara yol veriyorlar.
  • * Helsinki : Çok inovatif bir şehir, açık veri sistemleri ve güçlü otomasyonlu binalar ile dijital şehir sıralamasında en önde yer alıyor. Akıllı toplu ulaşım ve istek üzerine gelen otobüs servisleri ile öne çıkıyor.
  • * Singapur : Şehrin yaygınlığı sağlanan akıllı kutular ve fiber optik kablolar ile şehir ve vatandaş hakkında oluşan tüm gerçek zamanlı veriler biriktiriliyor. Mükemmel toplu ulaşım, kişisel ulaşım araçlarına verilen öncelik, yüksek yeni araç vergileri ve elektronik yollar ile temiz ve organize şehir konumundadır. Şehir ve yönetim servislerinin 98% ‘i çevrimiçi halka sunulmaktadır. Şehir büyük ölçüde yeşil binalardan oluşmaktadır.
  • * Vancouver : Yeşil ve sessiz şehir olarak biliniyor. Hedefleri ve projeleri ile 2020 en yeşil şehir olmaya gidiyorlar. Enerjilerinin 97% yenilenen kaynaklardan geliyor, yeşil binalar, mimari ve mühendisliği ile öne çıkıyor. Şehrin 48% nüfusu Kanada dışında geldiği için kültür ve zeka zenginliği görülmekte, ölüm yaşı 84% ‘lere çıkmıştır.
  • * Viyana : Viyana Akıllı Şehir vizyonu 2050, yol haritası 2020 ve eylem planı 2012-2015 gibi çalışmaları devreye alarak akıllı şehir olma yolunda 100 tane aktif projeleri bulunuyor. Elektrikli araç istasyonu (440 adet) sayısında en önde gelenlerden. Bisiklet ve araç paylaşımı ile dünyada sadece vatandaşına değil ziyaretçilerine sunma yönüyle öne çıkıyor. Vatandaşlarına kişisel güneş enerjisi yatırımı yapmaya teşvik ediyor.
  • * Brisbane : Gini (gelir adaletsizliği) endeksinde en düşük puan alanlar arasındadır. Tüm vatandaşlar hizmetlere ve kaliteli yaşama akıllı altyapılar ile eşit miktarda ulaşabiliyor. Aktif bisiklet ve araba paylaşım sistemi kullanılmaktadır.
  • * Los Angeles : Elektrikli araç istasyonu (300 adet) sayısında önde gelenlerden. Gençlik eğitim ve istihdamı, inovasyon ve iş oluşturma, eşitliğin artırılması, yeşile ulaşma, vatandaş angajmanı ve sağlıklı yiyecek sistemleri ile akıllı şehirler arasında ön sıralarda yer buluyor.
  • * Montreal : Kuzey Amerika ‘da 5.000 bisiklet ve 1.300 araç paylaşım sistemi ile en önde gelen şehir. Tüm toplu taşıma da akıllı kartlar kullanılıyor. Gerçek zamanlı trafik kontrolü ve merkezi yönetim sistemi, transit planlama ve yönlendirme yapısı ile öne çıkıyor.
  • * Bogota : Kolombiyanın başkenti Bogota ve dünyanın en inovatif şehri seçilen Medellin ile beraber yakın dönemde daha da akıllandılar. Latin Amerika ‘nın en çok elektrikli taksileri bulunan şehri, transit otobüs sistemi ve en hızlı genişleyebilen bisiklet ağı ile öne çıkıyor. Aynı zamanda halka açık noktaların 50% ‘si Wi-Fi erişimi var.
  • * Lima : Şehrin 37% trafik işaretleri gerçek zamanlı trafik yönetim sistemine bağlıdır. Belediye ve Şehir yönetim servislerinin 80% ‘i vatadandaşların çevrimiçi erişimine açıktır. Lokal ekolojik altyapı, düşük karbon, enerji ve dönüşen binalar ekonomik ve çevre açısından büyük avantajlar sağlamaktadır.
  • * Toronto : Kuzey Amerika ‘nın en akıllı şehirleri arasındadır. Düşük karbon kullanımının teşviki konusuna sadece kamu değil özel sektör de yoğun emek harcıyor. Şehirde çöp kamyonlarının çöpden toplanan çöpler ile oluşturulan doğalgazla çalıştırılması şehri öne çıkarıyor.
  • * Londra : Sürdürülebilirliğe yaptığı yatırımlarla dikkat çekiyor. Şehirdeki trafik sıkışıklığına karşı trafik vergisi alınıyor. Şehirde bunun yanın sıra Avrupa ‘nın en büyük kablosuz ağı konusunda Telekom Operatörü O2 ile çalışılıyor.
  • * Tokyo : Asya ‘nın en önemli akıllı şehri banliyo bölgeleri için tasarladığı akıllı çözümlerle iddiasını ortaya koyuyor. Şehir yönetimi bunun için Panasonic, Accenture ve TokyoGas firmalarıyla işbirliği yaparak evlere güneş enerjisi panelleri, depolama üniteleri ve elektrik şebekesine bağlı akıllı uygulamalar geliştiriyor. Tokyo ayrıca şehir sakinleri için geliştirdiği akıllı mobil uygulamalarla dikkat çekiyor.
  • * Amsterdam : Şehrin en yenilikçi projesi, Amsterdam AranA Stadyumu 1 Mart ‘da imzalanan işbirliği anlaşmasıyla akıllı BT çözümleriyle seyircilerin uygun şekilde yönetilmesi mümkün olacak. Stadyum için ayrıca akıllı telefon ve tabletler aracılığıyla şebeke yönetimi ve bağlanabilirliği artırma çalışmaları yapılacak.

 

Avrupa birliği destekleri alan Akıllı Şehir projeleri:

  • * İspanya ‘dan Barselona (kentsel laboratuvarı, pilot programlar, kamusal alanların kullanımı gibi şehir örneğin Açık veri)
  • * Finlandiya ‘dan 3 şehir Helsinki (Yenilikçi uygulamalar için yarışmalar. Örn: Apps4Finland; Yenilikçi Şehir programı; Open Data iş geliştirme girişimleri), Viiki (Doğal sit alanları içinde deneme çiftlikleri, Üniversite ve ticaret alanları oluşumu) ve Oulu (Doğal sit alanları içinde deneme çiftlikleri, Üniversite ve ticaret alanları oluşumu)
  • * İngiltere ‘den Manchester (Dijital Şehir Testleri)
  • * Yunanistan ‘dan Selanik (Proje geliştirici topluluklarının oluşturulması, e-hizmetler ve uygulamalar gibi mobilite hizmetleri)

 

Türkiye ‘de devlet destekleri alan Akıllı Şehir, İlçe ve projeleri:

  • * Yalova (Bilişim Vadisi Projesi)
  • * Fatih (Fatih semtinin GIS, ve sayısal haritalama, Akıllı Kent proje uygulamaları)
  • * Kadıköy (Kadıköy semtinin GIS, ve sayısal haritalama)
  • * Beyoğlu (Beyoğlu semtinin GIS, ve sayısal haritalama, eBelediye uygulamaları ile sistem bütünleştirmesi)
  • * İzmir (İzmir’in GIS, ve sayısal haritalama işi ile 3D tanımlama)
  • * Ankara (Ankara GIS, ve sayısal haritalama)
  • * Bursa (Bursa GIS, ve sayısal haritalama)

 

Şimdilik bu makaleyi burada bitirelim. Sonraki bölümlerde Akıllı Şehir nasıl olunur? Akıllı Şehir bileşenlerinin detayları, altyapıları, üst yapıları, çözümleri, günümüz teknolojileri ile vatandaş etkileşimleri ve gelecek vizyonları konularına ayrı ayrı gireceğiz.

Bankacılık 3.0 fazları

Buraya kadar anlattığım konsept ve teoriden sonra, nasıl geçeceğiz diyenlere işi fazlandırarak anlatmak ve konuyu bir sonuca bağlamak istiyorum.

Bankacılık 3.0 fazları

Bankacılık 3.0 fazları

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Şu an Türkiye ‘de tüm bankaların Dijital Bankacılık 2.0 fazına geldiğini düşünüyorum, gelemeyenlerin rekabette pek şansları olmadığını düşünüyorum.

 

Fazları kısaca özetlemek gerekirse;

  1. Faz : Dijital Bankacılık 2.0 ‘ı yukarıdaki başlıklarda Temel Bankacılık sisteminde bulunan ürün ve fonksiyonları ADK ve Dijital kanallara uyarlamak olarak özetlemiştik.
  2. Faz : Çoklu kanaldan Omni-channel stratejiye geçişi tamamlak gerekiyor. Aynı şekilde geçiş sonrası, doğru analizler yapacağız, gerçek zamanlı event (vaka) yönetecek araçları kullanarak doğru yer, doğru zaman ve doğru kanallarda manalı kampanyalar sunacağız.
  3. Faz: Sosyal angajmanların ve topluluk servislerinin temelini şimdiden atmalısınız. Zira bir gün bir yerlerden veri satın alarak son kullanıcının aniden karşısına çıkarak hayatına giremezsiniz. İlişki zaman ve emek ister, unutmayın!
  4. Faz: Yeni Nesil Bankacılık 3.0 ‘ın temel taşları olan dijital, mobil ve sosyal medya dünyası ile full entegrasyonu tamamlamalı eşsiz bir deneyim yaşatmalıyız, aynı zamanda sosyal hayatın içinde bankacılık dışı sektörler ile ürün ve servis işbirliklerini tamamlamalıyız.
  5. Faz: Oluşturduğumuz topluluk ve kitlelerin parçası olmalı, onlar ile beraber yaşamalıyız. Bu sayede onların hayatına dokunan ileriye dönük ürün ve hizmetler geliştirebiliriz.

 

Sonuç

Buraya kadar anlattığım teorik ve pratik konseptleri iş modeli, katma değerli servisler ve teknik olarak da dizayn etmiş biri olarak sizlere aktardım. Dolayısı ile aklınızda; “yeni bir danışman mı?” soru işareti oluşmasın!

Yakın da Bankacılık ve Ödeme Sistemleri dünyasında ses getirecek başlangıçta küçük, zaman içinde önemli trafik ve topluluklara erişeceğine inandığım bazı hikaye ve servisler dizayn ediyorum.

Yakında görüşmek üzere, kalın sağlıcakla

Onur Baran Çağlar (@obcag00)

Klasik Bankacılık OUT, Deneyim IN!

ING ‘nin son reklam kampanyası o kadar akılda kalıcı, esprili ve ağızlara pelesenk oluyor ki söylemeden geçemeyeceğim; “Eski köye yeni adet!”,  “Bankacılığı çok değiştirdiler, değilmi dede!”. Hem çok nüktedan hem de geleneksel kalanlara iyi bir mesaj veriyor.

Bende naçizane kendi bilgi ve deneyimim ile konuyu özetleyen aşağıdaki grafiği çizerek Bankacılık 3.0 ‘ın tanımını ortaya koyuyorum.

Inside OUT & Outside IN

Inside OUT & Outside IN

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İlişki Bankacılığına geçiş

Önceki başlıklarda anlattığım konuları “İlişki Bankacılğına geçiş” başlığı altında aşağıdaki çizimde özetlemeye çalıştım.

İlişki Bankacılığı

İlişki Bankacılığı

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kısaca açıklamak gerekirse;

  • * Karmaşık “müşterimizin yaptığı eski işlemler” dünyasından, müşterimizin sosyal yaşamını ve günlük temel ihtiyaçlarını merkeze koyan bir dünyaya geçiyoruz,
  • * Müşteri her an her yerde kontrolün kendisinde olmasını istiyor,
  • * İletişimin siz istediğinizde değil, onun istediği kanal/mecra ve zaman dilimlerinde yapılmasını istiyor,
  • * Hayatına değer katacak, eğlendirecek, güldürecek, sosyal ve paylaşma motivasyonunu tetikleyecek katma değerli içerik ve servisler bekliyor,
  • * Hedefli, kendi kabiliyet ve çabası ile diğerlerinden öne geçebileceği teklifler bekliyor (gamification / oyunlaştırma),
  • * İşlem ve parasına göre değil davranışlarına göre muamele bekliyor,
  • * Yanlışlarını düzeltmek veya olabilecek daha iyi kazanç için yapıcı öneriler bekliyor,

 

Mahrem gördüğü konularda veya bazen bazı işlemleri kendi yapmak istiyor (self servis)

Sosyal ilişkilerimizde olduğu gibi sürekli sık boğaz eden, sevgisi ve mesajları ile boğan değil, biraz serbest bırakan, kalite ve yaşattığı eşsiz deneyimler ile kovalanan bir marka olmaya çalışalım.

 

Makalenin devamı var! >>>

“Bankacılık 3.0 fazları” bölümünü okumak için tıklayın!

Bankacılık 2.0 ‘dan 3.0 ‘a geçiş

Tanıştığım ve teşrik-i mesaide bulunduğum birçok yönetici geleneksel bankacılığı Bankacılık 2.0 ‘a taşıdıklarını iddaa ediyorlardı. Dinamik Telekom ve Internet sektöründe yoğrulmuş biri olarak bu söylemlerin arkasında radikal değişimler ve gelişmeler bekliyordum.

İçine girince daha net gördüm ki; Bankacılık 2.0 diye bahsedilen aşağıda çizimde simüle etmeye çalıştığım gibi birşeymiş.

 

Özetle Bankacılık 2.0:

  • Ortada temel bir Bankacılık sistemi ve üzerinde temel fonksiyon seti,
  • Bu fonksiyonları ürünleştirmek üzere Perakende, FMCG ve Dijital dünyasından transfer edilen ürün yönetimi ekipleri,
  • Oluşan temek bankacılık ürünlerinin müşteri erişim kanllarına (bankalarda Alternatif Dağıtım Kanalı olarak geçiyor) uyarlanması diyebiliriz.

 

Bence bir sonraki radikal geçiş yani Bankacılık 3.0 tamamen “Müşteri ve Deneyim Odaklı” olacak. Aşağıdaki çizimde simüle etmeye çalıştığım gibi, hedef kitlelerinizin günlük yaşantısına ve ihtiyaçlarına odaklanmalısınız. Örneğin;

  • Çocuklu ailelere dokunmak istiyorsanız eğitime çok önem vermelisiniz, doğrudan onların eğitimine katkıda bulunacak içerikler ve servisler ile öğrencinin mobil cihazı üzerinden ciddi trafik ve topluluklara ulaşabilirsiniz.
  • Para transferi ve kredi gibi konularda da kişinin günlük borç-alacak hesap defteri deneyimini kolaylaştıracak bir mobil uygulama ile başlanabilir.
  • Sigorta için sadık müşterilerinize sağlık bantları ve güzel bir mobil uygulama verebilirsiniz. Bu sayede vereceğiniz mesaj; sağlına önem verene bizde önem veriyor ve daha uzun vadeli krediler veriyoruz olacaktır.

Tabi üstteki ve çoğaltabileceğim tüm örnekleri öncelikle güçlü bir UX (User eXperience) ile mobil ve dijital kanallardan başlayarak dizayn etmeli daha sonra diğer ADK kanallarında desteklemelisiniz.

Bankacılık 2.0 'dan 3.0 'a geçiş

Bankacılık 2.0 ‘dan 3.0 ‘a geçiş

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bankacılık 3.0 ‘a Müşteri ve Banka bakışı

Bankacılıkda her iki tarafın konuya bakışını, ihtiyacını ve beklentilerini anlayabilirsek müşterinin memnuniyetini tabi olarak da banka yöneticilerinin (aynı zamanda patronun) memnuniyeti ve kazancını maksimize edebiliriz.

Müşteri ve Banka Bakışı

Müşteri ve Banka Bakışı

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yukarıda ki çizim ile her iki tarafın ilişkiye bakışının özetlemeye çalıştım;

  • Yeni nesil müşteri şubeleri kullanmıyor ve kullanmadığı fiziksel noktaların maliyetini ödemek istemiyor. Ödemediği maliyetin çeşitli ödüllendirilme ve indirimler ile kendisine yansıtılmasını istiyor. Aynı zamanda sosyal hayatına dokunulmasını ve tüm işlemlerini her an her yerden yeni nesil cihazından yapmak istiyor.
  • Bankalar yeni ve kaliteli (yüksek kar sağlayacağı) müşteriye ulaşmak istiyor, mevcut müşterisine de yeni ürünler satmak ve kendisine sadık kalmalarını istiyor. Aynı şekilde yoğun rekabete girilen bugünlerde maliyetlerini minimuma indirerek daha akıllı ve ihtiyaç anında alınabilir teklifler sunmak istiyor.

 

Makalenin devamı var! >>>

“Klasik Bankacılık OUT, Deneyim IN!” bölümünü okumak için tıklayın!

Bankacılıkta baştan sona eşsiz deneyim

Bir önceki başlıkta değindiğimiz Omni-channel yaklaşımı ile hedef kitlemiz ve mevcut müşterimiz bize gelmeden bizim onlara giderek eşsiz bir deneyim yaşatmamız gerekiyor. Bu deneyim o kadar şeffaf ve kusursuz olmalı ki, diğer müşterilerimiz de bu deneyimden çevrimiçi ve word-of-mouth (ağızdan ağıza pazarlama) etkilenerek ürün ve hizmetlerimize gelmeli.

 

Müşteriler;

  • ihtiyaç duyduğu ürün ve hizmeti çevrimiçi kanallar (reklam, arama motorları, karşılaştırma siteleri vb.) veya doğrudan perakende mağaza/bayi/şubelerde arar,
  • esinleneceği popüler kişiler, yakın çevre ve sosyal medyadaki içerik ve tavsiyeleri değerlendirir,
  • kendisine yakın veya gidebileceği lokasyonları, yada dijitalde e-ticaret sitesinin lokasyonunu bulur, ürün ve hizmeti kişiselleştirir, ilgili kampanyaları konumlandırır,
  • ürün/hizmetin fiyatını daha önce gezdiği mağazalar ile veya anında çevrimiçi olarak mobil internette karşılaştırır, karar verdiği ürün/hizmeti satın alır, ve deneyimi yaşadıktan sonra sosyal çevresine paylaşır,
  • deneyimini marka, mağaza/bayi/şube ve ürün/hizmet ile ilgili görüşlerini, yorumlarını, anketler ve not/puanını oylama servisi ile yerinde fiziksel veya daha rahat hissettiği zamanda dijital ve sosyal medya da değerlendirerek paylaşır,
  • aldığı ürün/hizmet deneyiminden ya memnundur ve markamıza bağlanır (sadakat), yada memnun değildir. Memnun olmadığında ciddi efor sarf ederek, indirim ve promosyonlar ile tekrar çağırmamız gerekecektir.

 

Müşterimizi ve ihtiyaçlarını iyi analiz edebilir, ihtiyacı daha oluşmadan anlayabilir ve öneriler ile gidebilir isek bizi hayatının bir parçası yapabilir.

Baştan sona eşsiz deneyim

Baştan sona eşsiz deneyim

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Müşteriler markanıza bir aşk markası gibi sarılmalı, içinde bulunduğu çevrelerde sizi pazarlamalı ve hatta savunarak avukatlığınızı yapmalı. Bu sayede yüksek reklam ve pazarlama maliyetlerinizi aşağıya çekebilir, sizde paralelde daha çok müşteri deneyimine önem vererek ürün ve hizmetlerinizi mükelleştirmeye odaklanabilirsiniz.

 

Burada Spor kulüpleri (özelliklede Futbol) örnek alabiliriz, hiçbir spor kulübü taraftarlarına stada gelmesi ve kulübün lisanslı ürünlerini alması için para vermiyor. Her ortamda, platformda ve aile içinde dahi sizi karşılıksız savunan ve çevresindekileri sizin renklere bağlamaya çalışan gönüllüler ordunuz olduğunu bir düşünün!

 

Makalenin devamı var! >>>

“Bankacılık 2.0 ‘dan 3.0 ‘a geçiş” bölümünü okumak için tıklayın!

Çoklu Kanal Yaklaşımı OUT! – Omni Channel Yaklaşım IN!

Geleneksel Çoklu Kanal Yaklaşımı – OUT!

Geleneksel satış ve pazarlama taktiğimiz nasıldı?

Genelde ATL (Çizgi üstü), BTL (Çizgi altı), dijital reklam ağlarında banner ve son dönemde arama motorları (SEO & SEM) üzerinde ciddi bütçeler harcıyorduk. Bu reklamlar ile herkese yayın yapıyor ve mesajımızı hedef kitlenin almasını bekliyorduk.

Not:

  • ATL (Çizgi üstü) reklamlar TV, Radyo, Sinema, Gazete, Outdoor ve Dergi gibi herkesin gördüğü mecralara veriliyor
  • BTL (Çizgi altı) reklamlar ürün ve hizmet broşürleri, ambalajları, market rafları, sergi/fuar, basılı materyal, indirim kartları, çek-kupon gibi bireye ve adına doğrudan giden mecralara veriliyor

 

Piyasaya yeni giren ve potansiyel müşterileri gözünde güven telkin etmek isteyen markalar, kampanya ve yeni ürünü olmasa da marka değeri ve akılda kalıcılık için lüks markalar, medya, kolalı içecekler, hazır yiyecek markaları, operatörler ve market zincirleri gibi tüm segmentlere hitap eden markalar geleneksel kanalları kullanarak reklam yapmaya devam edecekler. Bu bağlamda hatırlatmakta fayda var, bu bir reklamdır, pazarlama değildir.

Pazarlama için geneleksel kanal yaklaşımı sona eriyor, zira hem maliyetler ciddi yüksek, nispeten reklam verdiğiniz mecraları hedef kitlenize göre seçebilmenize rağmen kime dokunduğunu ve ne tepki verdiğini bilmeden satış ve pazarlama yapmaya çalışıyorsunuz.

Yeni dönemde tek yönlü iletişimi (ki iletişim anlamı gereği çift yönlüdür) sona erdirerek omni-channel (her kanaldan) dediğimiz her an her yerde her iletişim kanalında müşterisini tanıyan modele geçmeliyiz.

Geleneksel çoklu kanal yaklaşımı

Geleneksel çoklu kanal yaklaşımı

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Omni-Channel (her kanaldan) Yaklaşım – IN!

Yeni dönem ile beraber geleneksel pazarlama kanalları ve tek yönlü iletişim yerine omni-channel yaklaşımı benimsemeliyiz.

Omni-channel ile müşterilerimizi;

  • Tam yerinde (LBS – Lokasyon bazlı),
  • Tam zamanında (doğru zaman, ne gece, ne de çok erken, ilgisinin yüksek olduğunu düşündüğümüz vakitlerde),
  • Doğru araçlar (iletişim yöntemi, cihaz, uygulama veya servis) ile,
  • Bize gelmeden, biz ona giderek, yada geldiğinde tanıyarak,
  • Kişisel (çalışılmış, doğrudan ihtiyacı olduğunu bizdeki eski verileri veya toplayabildğimiz sosyal topluluk verilerini anlamlandırarak) ve kişiye  özel kampanya/indirim promosyonları sunarak etkileyebiliriz.

Omni-channel pazarlama denince aklımıza; geneleksel mecralarda pazarlamaya ek olarak bayi/şube ve sahada fiziksel temas, ATM ve Kiosk cihazlarımız, müşteri hizmetlerimiz, internet ve mobil akıllı cihazların gücü ile web, mobil web, email, SMS, mobil uygulama ve Sosyal medya kanallarımız üzerinde interaktif pazarlama iletişimi ve etkileşimi gelmeli.

Yeni nesil omni-channel yaklaşım

Yeni nesil omni-channel yaklaşım

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Makalenin devamı var! >>>

“Bankacılıkta baştan sona eşsiz deneyim” bölümünü okumak için tıklayın!

İşlem Bankacılığı OUT – İlişki Bankacılığı IN

Bugünlerde dikkatinizi çekiyormu bilmiyorum, Finans sektörü tıkandı, tüm bankalar mevduata yüksek faiz, kredilerde düşük faiz ve kredi kartında şu kadar puan vaadinde bulunuyor. Farklılaşabildikleri tek nokta reklamlar ve pazarlama bütçelerinin büyüklüğü.

Kimisi ünlüleri bir hikaye etrafında oynatıyor, müşterilerileri ünlü üzerinden kendine çekmeye çalışıyor, kimisi de hesabını bize getir, krediyi veya kredi kartını bizden al, maaşını ve otomatik ödemelerini bize kaydır şu kadar nakit TL, bu kadar puan TL veya ek ürün/sigorta verelim şeklinde ikna etmeye çalışıyorlar.

Göründüğü gibi bankaların yeni müşteriye vaadleri gayet basit bir matematiğe dayanıyor. Mevcut müşterisine yaptığı işlem, sahip olduğu menkul kıymet, kredi kartı / banka kartı ile yaptığı harcama ve toplamda kazandırdığı kâr üzerinden değer veriliyor. Bu değer ile müşterisine sadakat puanı, mil, indirim ve çapraz ürün kampanyaları veriyorlar.

Sürekli karşılaşılan iletişim kirliliği, “Diğer bankadan farkın ne?” “Bana ve hayatıma kattığın değer nedir?” soru ve sorunlarının yanıtını vermek giderek zorlaşıyor. Tam da burada yeni bir bakış açısı bir anlamda inovasyon teknik tabiri ile “vujade” yaklaşımı gerekiyor. Bu yaklaşımı sergilemenin en temel çözümü; kendi tarihine, öz değerlerine, eldeki yetenek ve kıymetlere dönüş olmalıdır.

Son olarak da farklı sektörlerde çok başarılı müşteri ilişkisi ve deneyimi örneklerinden faydalanabiliriz, kendimize uyarlayabileceğimiz dersleri alarak değişimin ve dönüşümün manifestosunu oluşturabiliriz.

 

Maslow Piramidi ile Müşteri İlişkimize bir bakalım 

Maslow ‘un ihtiyaçlar hiyerarşisi piramidini bilmeyeniniz yoktur. Kısaca özetlemek gerekirse;

  • İnsanlar (bu bölümde müşterilerimiz olarak isimlendireceğim) yaşarken ve bir ürün/marka ile ilişkiye girerken en öncelikli ihtiyaçlarınından başlar. En öncelikli ihtiyacı Fiziksel olanlardır (yemek, su, uyuma, vb.), marka ile yaşayacağı ilişkide en temel olarak dikkat edecekleri;
    • Neden alıyorum? Temel ihtiyacımı karşıyor mu?
    • En basit açma/kapama ve giriş/çıkış özellikleri var mı?
    • Söz verilen olmazsa olmaz özellikleri var mı?
    • Tüm rakiplerde olan temel fonksiyonlar var mı?
    • Fiziksel bir ürün ise, kasa ve dizaynı, markanın logo ve kurumsal kimliği var mı?
  • Müşteri aldığı ürün, hizmet ve katma değer ne ise o markaya itimat etmek, güvenmek ve kendini emniyette hissetmek ister.
    • Parası karşılığı aldığı şeyin çalışmasını bekler,
    • Çabucak kırılmasın / bozulmasın ister,
    • Bilgilerimi kaybetmesin,
    • Şirket ve diğer kullanıcılar ürünü destekliyor mu?
  • Müşteri aldığı ürün, hizmet ve katma değer ile bir gruba, topluluğa ve kulübe ait olduğunu hissetmelidir.
    • Kullanmaya başladığı ürün, hizmet ve katma değeri seviyor mu?
    • Hayran olduğu kişiler de bu markayı tercih ediyor mu?
    • Arkadaşları kullanıyor mu?
    • Kullanmadığında bulunduğu camia da geride kalıyor mu?
  • Müşteri aldığı veya kullandığı ürün, hizmet ve katma değeri izzet-i nefsi kabul etsin ister
    • Baştan sona iyi bir deneyi yaşıyor mu?
    • Deneyimin ötesine geçiyor mu?
    • Herşeyden öte haz veriyor mu?
  • Müşteri sahip olduğu marka ile gurur duymak ve övünmek ister.
    • Ürün, hizmet ve katma değeri aldığı / kullandığı için iftihar ediyor mu?
    • Taraftar ve marka avukatlığına soyunuyor mu?
    • Markayı rekabetin ötesine koyuyor mu?

 

Bu soruların yanıtlarını verebilmek ve daha da önemlisi müşterimizin her seviyedeki ihtiyaçlarını karşılayabilmek için aşağıdaki çizimde bulunan piramidin sağ tarafında TO-DO (yapılacaklar) listesi çıkardım, incelemenizi öneriyorum.

Maslow Piramidi ile Iliski Bankaciligi

Maslow Piramidi ile Iliski Bankaciligi

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Makalenin devamı var! >>>

“Geleneksel Çoklu Kanal Yaklaşımı – OUT!” bölümünü okumak için tıklayın!

Çok Kanallı Ödeme Sistemi -> Destek Platform ve Servisleri

Bu bölümde de, rakipleriniz ile fark yaratacak, Telekom dünyasının zengin abone gücüne dokunabilecek ve mevcut müşterileriniz ile etkileşimi ve sadakati artıracak Platform ve Servis önerilerim olacak.

Sırasıyla geleneksel sistem kurulumları ve mevcut oyuncular ile yapılacak entegrasyonları aktaracağım. Daha sonra ihtiyaca ve iş modelinize göre kurmak isteyebileceğiniz yeni nesil platform ve servisleri aktarmaya çalışacağım.

Ödeme Sistemi Destek Platform ve Servisleri

Ödeme Sistemi Destek Platform ve Servisleri

 

 

 

 

 

CMS & CDS içerik indirme ve yükleme sistemleri ile entegrasyon

◦  Amerika ‘da büyük Perakende, Finans, Eğitim ve Sağlık sektörleri dijital ve mobil dünyaya iyi adapte oldukları için Katma Değerli İçerik ve Servis konularını mevcut iş modellerine çok iyi entegre ettiler. ABD ‘de yeni müşteriyi renkli içerik ve servisler ile tavlamak, mevcut müşteri ile de daha interaktif ve sürekli angajman (engagement) için Müzik endüstrisi, Disney, Marvel ve Holywood starlarının markalı içerik ve hizmetleri çok iyi kullanılıyor.

◦  Yeni Ödeme Sistemi çözümleri gelene kadar bu alan tamamen Telekom Operatörleri ve geleneksel Telekom ödeme sistemleri ile kapalı idi. Bu saatten sonra yeni Ödeme Sistemleride bu alana girebilecek, en azından diğer tüm sektörlerin ürün ve hizmetleri için ek katma değer ve pazarlama söylemi olacaktır.

◦  Bu konuda temel ihtiyacınız CMS (Content Management System / İçerik Yönetim Ssitemi), CDS (Content Download&Delivery System / İçerik İndirme&Teslimat Sistemi) ve tabiki çeşitli kategorilerde kataloğu dolduracak hazır mobil multimedya, oyun ve uygulama içerikleri olacak.

 

Mobil Servis Platformu ve entegrasyonu

◦  Mobil abone penetrasyonlarının 100% ‘e yaklaştığı, yakın vadede M2M (Machine-to-machine / Makinalar arası iletişim) ile aşacağı bir dönemdeyiz.

◦  En az mobil içerik kadar, markalar için katma değer sağlayacak diğer bir konuda mobil cihazlardan başlayan (MO) ve aynı şekilde mobil cihazlarda sonlanan (MT) servis dünyası olacak.

◦  Servis dünyasının gerçeklenebilmesi için temel ihtiyaçlarını karşılayacak bazı alt sistemler lazım;

▪ Çok kanallı ve çapraz “Mesajlaşma Sistemi” altyapısı (SMS, Email, IM-Instant Messenger, Sosyal Ağ ve Uygulama içi)

▪ Tüm içerik, servis ve hizmetleri ücretlendirmemizi veya ücretsiz sunabilmemizi sağlayacak çok kanallı ve alternatifli “Ücretlendirme Sistemi”

▪ Kurum, son kullanıcı veya makinaları abonelik yaşam döngüsü ile kaydedip, yeni servis abonelikleri açabilmemizi, pazarlama faliyetleri ile vereceğimiz freemium (belirli bir dönem ücretsiz sonra ücretli) abonelikli içerik ve bilgi servlsierini yönetebilmemizi ve dönemlik ücretlendirebilmemizi sağlayacak bir “Abonelik Sistemi”

▪ Abonelere rutin içerik, bilgi ve sosyal servislerinin mesaj ve içeriklerini göndermek ve yönetmek için “Servis Operasyon Merkezi”

▪ İçerik ve Servislerin ücretsiz – indirimli kampanyaları, çapraz ürün ve hizmetler ile bundle (deste) kampanyaları, belirli bir aksiyon ve kurala bağlama kampanyalarını yönetmek için “Kampanya Yönetimi Sistemi”

▪ Yukarıda saydığım içerik ve servis hizmetlerinin kurumsal ve bireysel müşterilere desteğini vermek üzere küçük bir “Müşteri İşlem Merkezi”

▪ Ekosistem içindeki tüm içerik ve servis hizmetlerin de anlık işlem, mesaj, veri, abonelik ve ücretlendirme trafiğinin görülebilmesi ve anında alternatif hizmet ve kampanyalar ile müdahale edilebilmesini sağlayacak bir “Raporlama Modülü”

 

Portal & Interaktif Servisler

◦  Mevcut da Bankalar ve Telekom operatörleri Ödeme Sistemlerinde sistemsel, müşteri/abone bazında ve şube/bayileri bazında tutuyorlar.

◦  Banka ve Telekom operatörlerinin arasından sıyrılabilmek ve ciddi müşteri bazı yakayabilmek için context (bağlam) ve dikey topluluk Portal ve Servisleri oluşturmalısınız.

◦  Bununda en güzel yolu; günlük hayatımız, bireysel ve aile olarak ihtiyaçlarımızı içeren, haber, bilgi, içerik ve interaktif uygulamaları içeren Portal ve Servisler oluşturmaktan geçiyor. Bahsettiğimiz bir haber sitesi ve sosyal topluluk servisi açıp (oltayı denize atıp) beklemek değil, bu konuyu bir tulumbaya su atmak gibi düşünerek yerine ve zamanına göre az az veya bazen kova ile su atmak ve bu konuya uzun vadeli bakmak gerekiyor.

 

Muhasebe Sistemi ve ERP

◦  Ödeme Sistemi üzerinden birçok altyapı, ürün, hizmet, portal, içerik ve servis sağlayıcının farklı katalog, servis, finansal, ticaret ve fatura sistemlerine entegrasyon olacak malum.

◦  Bu entegrasyonlarda ürün, hizmet, içerik ve servis satışlarının karşılıklı muhasebe, borç-alacak ve işlem mutabakatları, havuz yönetimi ve sorunların çözümü için merkezi veya cloud / bulut üzerinde Muhasebe ve ERP çözümlerine ihtiyaç olacak.

◦  Hem E-ticaret ‘in satış, iade, ödeme ve para transferi bacağında, hem havuz hesaplarının yönetimi ve banka hesapları arası işlemlerin sağlıklı şekilde gerçekleşebilmesi için en önemli konular Operasyon ve Finans Ekiplerinin yönetiminde olacaktır. Dolayısı ile bu konuda başınız ağrımasın ve düzenleyici kurumlardan ceza yemek istemiyorsanız hem e-ticaret bacağını, hemde Ödeme Sistemi, Sanal POS ve Para Transferini bilen muhasebeye hakim birilerini işin başına koymanızda fayda var.

 

Raporlama Platformu

◦  Ekosistem içindeki kılcallardan geçen tüm işlem ve paranın nabzını tutabilmek için araba markalarından ders almakta fayda var.

◦  Yeni nesil arabalarda her an motorun yağ, ısınma ve teknik aksamlarının sıkıntılar için göstergeler, hız, tork ve ivmelenme göstergeleri, güvenlik için emniyet kemerleri, aynalar, silecek suyu, benzin, far ve sinyal durum göstergeleri, konfor ve kolaylık için klima, ışıklar, müzik, eğlence ve lokasyon/navigasyon panelleri her an şoförün işini kolaylaştırmaktadır.

◦  Bu göstergeler anlık uyarı ve bilgilendirmeler ile şoförün hem anlık kararlar vererek aracı daha güvenli ve sağlıklı şekilde kullanmasını sağlar, hemde araçdaki yolcuların (hizmet verdiği müşteride olabilir) konfor ve keyifli yolculuk yapmasını sağlar.

◦  Dolayısı ile platform ve 3.parti paydaşların yöneticilerinin, pazarlama ve iş birimleri, operasyon ve destek ekiplerinin kullanabilecekleri dashboard (gösterge paneli), anlık ve tarihsel tüm işlemler, kampanya, geri dönüşler, problem ve etkileşimleri gösterecek detaylı Raporlama Platformuna ihtiyaç vardır.

 

Çoklu-Platform Mobil Uygulamalar

◦  Günümüzde bir gerçek varki; tüm sektörler ve iş modellerinin kullanıcıları, müşterileri ve aboneleri ile etkileşim içine girebilmek ve günlük yaşantılarının bir parçası olabilmek için cebindeki telefona girmeleri gerekiyor.

◦  Tüm sektörler ve iş modelleri varlıklarını gösterebilmek için alelacele içerdeki BT ekibine, köşedeki bilgisayarcı çocuğa veya ucuza yaparım diyen uygulama geliştiricilere ilk versiyonları yaptırdılar.

◦  Tabi ucuz etin yahnisi gene yavan oldu, ilk versiyonlar daha ilk haftalarında yerini UX (user experience / kullanıcı deneyimi) ’i güçlü, güncel/düzenli bilgi, içerik, kampanya ve interaktivite ile kendisine daha çok dokunan uygulamalara bıraktılar.

◦  Uzun vadeli ve kalıcı stratejiler için sadece markalara kopyala-yapıştır iş yapmış değil, kendi fikir ve yaratıcılığı ile başarılı ürün ve servisler geliştirmiş firmalara iş yaptırın.

◦  Marka firma veya ekipler mevcut iş modelinizi yeni döneme taşır ve rakipleriniz ile fark yaratır. Bu farkı kolay, kullanışlı, zengin etkileşimi ve görseller ile çoklu platform (artık mobilden web ‘e doğru) ve tüm işetim sistemlerinde çalışacak mobil uygulama stratejileri geliştirerek oluşturabilirler.

 

Ulaşım ve Biletleme Servisleri

◦  Bankalar ve Telekom Operatörleri birşeyi keşfetti. Müşteriler bu büyük ve hantal yapıları ancak finansal işlem yapma veya fatura ödeme vakti geldiğinde hatırlıyor, arıyor veya kendisine gelen çağrıları dikkate alıyor.

◦  Potansiyel müşteri kitlesinin büyük çoğunluğu Toplu Ulaşım araçlarına günde en az 2 kere biniyor, toplu taşıma noktalarına giderken, istasyon/duraklar, araçların içi, araçlardan inip yürürken algıları açık ve sizden gelecek satış, pazarlama, indirim ve reklamlara duyarlı oluyorlar.

◦  Aynı şekilde Bilet konusunda da benzeri bir durum var. Sanatsal etkinlik, müzik ve eğlence organizasyonları, spor müsabakası ve konferans katılımı öncesi, etkinlik süresince ve sonrasında bilet, organizasyon içeriği, sanatçı, topluluk, elde edeceği imkanlar, kolaylıklar, çapraz kampanya ve pazarlama duyurularınıza açık ve duyarlı oluyorlar.

◦  Tüm bunları göz önünde bulundurduğunuzda Bankalar ve Telekom Operatörler müşterilerinin hayatına daha fazla dokunmak, kendilerini hatırlatmak ve etkileşimi artırmak için Ulaşım ve Bilet konularına girmek durumundalar.

◦  Doğrudan lisans ve ihale ile Ulaşım ve Biletleme işlerine girildiği için bu yetkileri almak zor. Dolayısı ile Ödeme Sistemi olarak büyük kitlelere dokunmak, çapraz kampanya ve pazarlama faliyetleri için lisanslı ve yetkili bir Ulaşım ve Biletleme markası ile işbirliği yapmanız şart.

 

Finansal ve Ticaret Servisleri

◦  Bankacılık temel servisleri dışında Ödeme Sistemleri üzerinde geliştirilecek sigortacılık, kredi, yatırım ürünleri ve bütçe yönetimi ek katma değerli servisleri geliştirilmelidir. Bu konuda Bankaların, Tüketici Finansmanı kuruluşları ve Sigorta firmalarının dışarıya uç (API/Webservis) vermelerini bekliyorum.

◦  Ödeme Sistemlerinin doğal müşterisi E-ticaret firmaları veya geleneksel bayi/şube yapısına ek olarak geliştirilen E-ticaret kanalları olacak. Bu ihtiyaçları karşılamak için kendi ortamınıza kuracağınız hazır paket çözümler, cloud (bulut) ortamında hizmet bedeli ile alabileceğiniz çözüm platformları (ETAS – E-ticaret Altyapı Sağlayıcıları) veya mevcut iş modelinize doğrudan entegre terzi usulü çözümler geliştirtebilirsiniz.

◦  Rakipler ile fark yaratacak katma değerli Finansal ve Ticaret Servisler ana ürün ve servis sağlayıcının sistemine API ve Webservisler vasıtasıyla entegre olmalıdır.

 

Müşteri Destek & CRM

◦  Finans dünyasında takip ettiğim birçok uluslararası makale “İşlem” modelinden “İlişki” modeline geçildiğini ifade etmektedir. Son yazdığım “Dijital Bankacılık 3.0”RFP (Request for Proposal / Teklif Talep) ‘sinde yeni dönem finans dünyasının “İşlem Bankacılığından İlişki Bankacılığına” geçmesini öngörüyorum.

◦  Dolayısı ile bugün Ödeme Sistemi ve Cüzdan oluşturacak ve bu platformlar üzerinde oyun oynayacak tüm firmaların omni-channel (her kanaldan, telefon, web, mobil, sosyal, yerinde fiziksel, ve gelecek yeni kanallar) Müşteri Desteği vermesi elzemdir. Müşteri istediğiniz yere gelmeyecek siz müşterinin bulunduğu ve etkileşim içinde olduğu yere gideceksiniz.

◦  Aynı şekilde müşteriniz hangi kanaldan size ulaşırsa ulaşsın kendisini, geçmişini, sıkıntısını ve hatta bu kez neden geldiğini daha o söylemeden bilmek zorundasınız. Bunuda ancak iş süreçlerinize, kanallarınıza, platform ve servislerinize ve tabi satış ve pazarlama birimlerinize full entegre bir CRM ile yapabilirsiniz. İster paket çözüm alın, ister cloud (bulut) ‘dan kullanın yeterki tüm süreçleriniz müşteri ile konuşmadan CRM ‘e dokunsun.

 

Dijital Pazarlama ve Sadakat Servisleri

◦  Yukarıda saydığımız birçok destek platform ve servisleri potansiyel ve mevcut müşterilerin istekleri ve ihtiyaçları doğrultusunda hizmet vermek için gerekliydi.

◦  Birçok sektörde “Pareto İlkesi” geçerli olduğu yapılan araştırma ve analizler ile ortaya çıkmıştır. Yani gelirinizin 80% ‘i mevcut 20% ‘lik müşteri portföyünüzden gelmektedir. Mevcut müşterilerinizden en çok kazandığınız ve kar yaptığınız segment aynı zamanda ek harcama bütçesi olan kitledir.

◦  Dolayısı ile ürün ve hizmetlerinizi Dijital Kanallar üzerinden pazarlayarak daha düşük maliyetler ile doğrudan hedef kitlenize ulaşmış olursunuz. Eğer mevcut müşterilerinizin dijital, mobil ve sosyal medya bilgileri mevcut ise doğrudan P2P – birebir ve isme/ihtiyaca göre pazarlama yapma şansınız olur.

◦  “Pareto İlkesi” gereği mevcut da size asıl kazancı yaptıran müşteri segmentinizi nasıl olsa cepteler diye düşünmek yerine, sizi hayatının parçası yapacak, aşk markası olmanızı sağlayacak, hatta çevresinde avukatlığınızı ve satış temsilciliğinizi yapacak müşterilere dönüştürebilmelisiniz. Nasılmı? Tabiki yakın dönemin bence en önemli konularından biri olan Sadakat yönetimi ve İlişki/Angajman geliştirme sistem ve servisleri ile yapabilirsiniz.

◦  Broadcast (halka yayın) yayınlar ile kime seslendiğinizi bilmediğiniz yüksek bütçeli reklam ve pazarlama faliyetleri yerine “Dijital Pazarlama ve Sadakat Servisleri” ’ne ağırlık vermenizi öneriyorum.

 

Not: “2015 model Ödeme Sistemi” makalemin ilk ve ana bölümünden itibaren okumak isteyenler linki takip edebilirler!

Çok Kanallı Ödeme Sistemi -> Platform ve Servis Entegrasyonları

Bu bölümde geneksel sistemlerin kurulumları ve mevcut sistemler ile yapılacak entegrasyonlardan sonra ihtiyaca ve iş modeline göre kurulabilecek yeni nesil platform ve servisleri aktaracağım.

Ödeme Sistemi Platform ve Servisleri

Ödeme Sistemi Platform ve Servisleri

 

 

 

 

 

Kart (Kredi, Banka, Ön Ödemeli) Sistemleri ile entegrasyon

◦  Marka Kredi Kartı sistemlerinin taksit, puan ve kampanya özelliklerini kullanmak için ilgili Kredi Kartı sistemine (Bonus, World, Axess, vb.) ve Sanal POS ‘una bağlanmanız gerekiyor. Yada Ortak POS sistemlerine entegre olarak daha az zahmet ve maliyet ile bu işi çözebilirsiniz. Kendiniz ortak POS sistemi olma konusunda da ilerleyebilirsiniz, rekabetin sert olduğu, kazancın az olduğu ve fraud (sahteciliğin) ‘un da bir o kadar fazla olacağı riskini göz önünde bulundurmalısınız.

◦  3D Secure ve sadece tek çekim ile ödeme yapabileceğiniz Banka/ATM kartları var. Türkiye kullanım istatistikleri henüz % 2 ‘leri geçmese de, Visa ve MasterCard’ın tüm dünyada olduğu gibi Türkiye ‘de de verdiği pazarlama ve reklam destekleri ile e-ticaret ve Ödeme Sistemlerindeki payını artırmasını bekliyorum.

◦  Özellikle unbanked (hiçbir bankanın müşterisi olmayan), –18 veya yasaklı (black-list) kişilere banka hesabı açmadan ilgili kanallardan para yüklenerek kullanılan Ön Ödemeli Kartlar var. Öncelikle dijital içerik, oyun kontörü ve katma değerli servis satın almalarında kullanılan bu kartlar, yakın dönemde e-ticaret, fatura ödeme ve para transflerinde de kullanılmaya başlandı.

◦  Bugün Türkiye kart pazarı fazlasıyla olgunlaşmış hatta dünya liginde İngiltere ile beraber en önde gelen pazarlardan biriyiz. Visa, MasterCard ve AMEX gibi kart sistem ağı sahipleri ilk ürünlerini ve sistemlerini İngiltere ile beraber regulasyonlar müsade ettiği ölçüde ülkemizde deniyorlar.

▪  Örneğin Chip&Pin (dünyada 3. başlayan ülkeyiz), Visa ‘nın dijital cüzdanı V.Me, Mastercard ‘ın dijital cüzdanı MasterPass, temazsız EMV çözümleri Visa ‘ın Paywave ve MasterCard ‘ın Paypass ‘ın ilk denendiği ülkelerin başında geliyoruz.

◦  Yoğun rekabetin yaşandığı Kredi Kart Sistemi kurmak ve kart çıkarmak isteyenler için bölgemizde de söz sahibi 3 büyük Kart Sistem altyapısı sağlayıcımız var; Banksoft, Smartsoft ve Provus (yakın dönemde MasterCard satın aldı).

◦  Kart Sistemi kurmadan “Ön Ödemeli Kart” çıkaralım derseniz, halen Provus ‘un processor (işlemci) ‘lüğünü ve arkasında bu konuda iştahlı ve dinamik bankaların (ING, Denizbank) bulunduğu “Ön Ödemeli Kart” örnekleri mevcut.

◦  Bence kart işine girmek yerine piyasadaki yaygın kart sisteminizde kabulüne ve işlem geçirmesine oynamak daha mantıklı.

 

Host Switch ve ATM Sunucuları ile entegrasyon

◦  Sahadaki ATM ve Kiosk çözümlerinin temel bankacılık, kart ve POS sistemlerine entegrasyonları ISO 8583 ve XFS  protokol ve alt-sistemleri vasıtasıyla merkezi anahtarlama ve Host sistemleri üzerinden yapılmaktadır.

 

Temel Bankacılık Sistemleri ile havuz ve hesap yönetimi için entegrasyon

◦  Mevcut da ve yeni 6493 sayılı yasa ile de Temel Bankacılık hizmetleri ve havuz hesapların yönetim izinleri sadece 5411 sayılı kanun ile lisans sahibi bankalara verilmiştir.

◦  Müşterilerinize Banka hesabı açmak veya mevcut banka hesapları ile Ödeme Sistemi ve Cüzdan üzerinde işlem yaptırmak için lisans sahibi bir banka ile anlaşma imzalamalısınız.

◦  Anlaşma imzalayacağınız banka da temel bankacılık işlemleri, müşteri bilgilerine erişim, havuz ve bireysel hesaplar üzerinden işlem yapabilmeniz için mevcut “Temel Bankacılık Sistemi” ‘nin framework ve API setlerine servis bazında entegrasyon yapabilmenizi sağlamak zorundadır.

 

Havale ve EFT işlemleri entegrasyonu

◦  Havale, her bankanın kendi havuz, kurumsal ve bireysel hesaplar arası yaptığı para transferlerini içermekte dolayısı ile Temel Bankacılık Sistemi entegrasyonlarına girmektedir.

◦  EFT (Elektronik Fon Transferi) işlemleri ise diğer yerel bankalar ile yapılan para transferlerini kapsadığı için TCMB (Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası) merkezi EFT sistemi üzerinden yapılmaktadır. Sisteme kayıtlı bankalar dışında son dönemde PTT ’nin yoğun talebi ile bu yetkiyi alma durumu var sanırım. PTT EFT iznini aldığında kendi başına bir bankaya ve büyük bir Ödeme Sistemleri oyuncusuna dönüşecektir.

 

Mobil / Mikro Ödeme entegrasyonu

◦  Operatörler abonelerinin faturalı ve faturasız hatlar üzerinden öncelikle kontor, dakika, içerik ve mobil servisler alabilmelerini sağladı.

◦  BTK zaman içinde kuralları esneterek mobil abonelerin operator hatları üzerinden öncelikle 35 TL lik limit ile fiziksel ürün, dijital abonelikler, kamu, bilet, oyun, içerik ve servisler almasını sağladı.

◦  Son olarak 3 operatörde de aylık mobil ödeme limiti 200 TL ‘ye geldi. Avea ve Vodafone ‘da tek işlem limiti 70 TL iken Turkcell ‘de tek işlem limiti 100 TL oldu.

◦  Operatörler (devlet payını da içerir şekilde) servis sağlayıcıdan en düşük bilet için 2%, en çok da dijital oyun kategorisinde 40% civarında gelir payı kesmektedir.

◦  6493 sayılı Ödeme Sistemleri kanununda daha önceki yazılarımda değindiğim gibi Operatörlere bazı iltimaslar sağlandı, fatura ödeme, fiziksel ve dijital alışveriş ödemelerin faturalara yansıtılabileceği ve bununda kredi olarak sayılmayacağı maddeleri eklendi.

◦  Yukarıda saydığım fırsatlar ile Operatörlerin mobil ödeme sistemleri ve aboneleri çok önemli hale geliyor. Bu nedenle yeni Ödeme Sistemi ve Cüzdan markaları Operatörler ile işbirliği yaparak altyapı entegrasyonlarını tamamlamalıdır.

 

Para Transferi Sistemleri (yerel ve uluslararası) ile entegrasyon

◦  6493 sayılı “Ödeme Sistemleri” kanununa kadar regulasyonu tam olmadığı için PTT ve Bankalar üzerinden resmi olarak, Döviz, Otobüs, Kapalı Çarşı ve çeşitli esnaflar üzerinden iptidai yöntemler ile çalışan para transferi sistemi düzene girmektedir.

◦  Yeni dönemde halen sahada olan UPT, Western Union, Money Gram dışında Paypal ve Skrill gibi yeni oyuncularında Türkiye ‘de oyuna girmesini bekliyorum. Tüm oyuncuların Bankalar ve PTT dışında long-tail (uzun kuyruk) yani esnafa yaygınlığı sağladığında rekabette ön plana çıkabileceklerine inanıyorum.

◦  Burada hedeflere göre lisans alınıp yeni bir oyuncu olunabilir, yada lisans alacak oyuncuların alt bayi ve temsilcisi konumunda kalınabilir.

 

PCI-DSS, Fraud ve Black-List Sistemleri ile entegrasyon

◦  Ödeme Sistemi üzerinde Kredi kartı işlemleri yapılabilmesi için zaman ve maddi maliyetlerine katlanıp aynı zamanda kural ve yaptırımları ağır olan PCI-DSS sertifikasyonu almalısınız. Yada hali hazırda sertifikasyonu olan Banka ve aracı sistem sağlayıcılar ile entegre olmalısınız.

◦  Sistem üzerindeki sürekli, güvenli ve minimum iadeli işlem yapılabilmesi, hem son kullanıcı hemde üye işyerlerini koruyacak bir diğer öneli ihtiyaç da Fraud (dolandırıcılık, sahtecilik) ve Black-list (kara-liste) yönetimini yapabilmek veya hizmeti veren kurum ve kuruluşlardan almak gerekiyor.

 

Fatura Ödeme Sistemleri ile entegrasyon

◦  6493 sayılı “Ödeme Sistemleri” kanunu çıkana kadar regulasyonu olmayan, Bankalar ve PTT dışında mahale aralarında mantar gibi çoğalan esnaf usulü fatura ödeme merkezleri vardı.

◦  Yeni yasa ile Operatörler, Perakende mağaza ve dükkanları olan zincirler ve marketler de POS, ÖKC, Kiosk, Mobil Cihazlar ve PC ‘ler üzerinden bu işe giriyorlar.

◦  Burada hedeflere göre lisans alınıp yeni bir oyuncu olunabilir, yada lisans alacak oyuncuların alt bayi ve temsilcisi konumunda kalınabilir.

 

EPOS/ÖKC ve Sanal POS (VPOS) Sistemleri ile entegrasyon

◦  Geleneksel perakende ve ticaretin çalışması için nakit ve çek dışında kartlı sistemlerin çalışması için EPOS (EFT POS) lar vardı. Yeni dönemde 3100 sayılı yasa ile fiziksel POS ‘ ar ÖKC (Ödeme Kayıt Cihazı) ‘ye dönüşüyor. ÖKC ‘ler bir ATM ve Kiosk kadar fonksiyon içeriyor, bir anlamda bankacılık işlemleri ve finansal ürünler en küçük perakende zincir, market ve istasyonlara inecek.

◦  Bankalar uygulamalarını ÖKC öncesi sahip oldukları EPOS ‘lara standart olarak gömüyorlar ve başka bankayı kendi POS ‘larına kabul etmiyorlardı. Dolayısı ile bir esnaf ‘da her Kredi Kartı için 5-6 POS cihazı vardı.

◦  Yeni dönemde sahadaki yeni POS ‘lar yani ÖKC ‘lerin sahibi cihaz üreticileri, esnaf ile onlar sözleşme imzalıyor. Bankalar ve Finansal ürün sağlayıcılar gibi yeni Ödeme Sistemi ve Cüzdan sahibi markalarda sahada yaygınlaşmak  ve müşterilerine dokunmak istiyor ise ÖKC markalarında bir menü ve uygulama edinmesi gerekiyor.

◦  Halen Türkiye ‘de 2.3 milyon POS cihazı bulunuyor, birkaç sene içinde bu POS ‘ların ÖKC ‘ye dönüşmesi bekleniyor.

◦  Cüzdanlardaki Kredi Kartlarının Internet ve mobilde alışverişi sonlandırabilmesi için Ödeme Sistemimizin her bankanın Sanal POS ‘una ayrı ayrı veya yukarıda saydığımız gibi ortak Sanal POS sistemlerine entegre olması gerekiyor.

 

Dijital ve Mobil Cüzdan Platformu

◦  Bir önceki makalede değindiğim gibi son kullanıcı ve müşteri gözünde ihtiyacın ortaya çıkması ve Ödeme Sistemlerini sahiplenmesi için hayatına dokunulması gerekiyor.

◦  Son kullanıcıların hayatı içinde kullandığı en kritik aksesuar Cüzdanın yerine geçecek olan dijital ve mobil versiyonu kendisine birşey ifade edecektir.

◦  Eğer kullanıcı deneyimi, kolaylık ve güvenlik kriterleri öne çıkarılarak marka bilinirliliği oluşturulur ise; kullanıcıların günlük alışveriş, ödeme ve finansal işlemlerinde güvenle kullanacaklarına inanıyorum.

◦  Tüm bunları göz önünde bulundurduğunuzda Ödeme Sisteminin en kritik parçasının Cüzdan Platformu olacağını söyleyebilirim.

 

Destek Platform ve Servisleri için sonraki makaleyi inceleyebilirsiniz.

Çok Kanallı Ödeme Sistemi -> Temas Noktaları

Ödeme Sistemi Platform ve Servislerinin müşteri ile temas noktalarını fiziksel den başlayarak sanal yöntemlere kadar şu şekilde sıralayabiliriz.

Ödeme Sistemi Temas Noktaları

Ödeme Sistemi Temas Noktaları

 

 

 

 

ATM / Kiosk :

◦  ATM ‘ler şu anda Bankalar ve PTT ’nin kontrolünde ve şube maliyetlerini azaltmak için yaygınlaştırılıyor. Finans sektörü bankacılık, para transferi ve sigorta gibi ek hizmetlerini ATM ‘ler üzerinden müşterilerine ulaştırıyorlar.

◦  Kiosk ‘lar halen Belediyeler, Telekom Operatörleri, Havayolu firmaları, Fatura Tahsilat şirketleri hizmetlerini sahaya indirmek için kullanılıyordu, ek olarak son günlerde Maliye Bakanlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığının basın bülteni ile Vergi ve e-devlet ödemelerini Kiosklardan toplayacağını öğrendim.

 

EPOS / ÖKC :

◦  EFT POS cihazları geleneksel Perakande, Market, Restoran, Bar – Cafe ve İstasyonlarda nakit dışında kartlı işlemler için kullanılıyor malumunuz. Eve teslim gıda ve kargo/kurye seçenekleri ile EFT POS ‘ların mobil versiyonlarıda hayatımıza girmişti biliyorsunuz.

◦  ÖKC ‘ler, Maliyet Bakanlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığı vergi gelirlerinin daha iyi kontrolü ve maksimize edilmesi için çıkartılan 3100 sayılı “Ödeme Kaydedici Cihazlar” kanun ile hayatımıza girdi. Yazarkasa fonksiyonu (fiş/fatura kesilmesi ve maliyetinin alışveriş işleminden haberdar olması) ile beraber mobil POS / ÖKC ‘ler geleneksel alışveriş deneyimi, bilet satış, fatura ödeme, top-up (dakika / TL, ulaşım ve oyun kartı dolum) ve para çekme/transferi işlemlerine yeni bir boyut getirecek ve yaygınlaşmasını sağlayacak. Burada yeni model katma değerli içerik ve interaktif servisler ile sadakat servisleri rekabette farklılaşmayı getirecektir.

 

mPOS :

◦  Akıllı telefon ve tabletlere kart takılarak veya swipe (hızlıca geçirmek) edilerek PIN kodunu girebildiğiniz aparat/cihazlar mobil POS olarak isimlendirilmektedir. Örnek olarak Amerika ‘lı Square ve Paypal ‘ın Avrupa rakiplerinden en büyüğü iZettle ‘ı verebiliriz.

◦  Türkiye ‘de mevcut kanun ve mevzuatlar henüz mPOS modelleri üzerinden işlemlere izin vermiyor, ÖKC ‘ler belki zaman içinde evrimleşerek (fatura/fiş basabilen bluetooth ‘lu küçük printerlara bağlanabilir, yada e-fatura ile KEP mevzuatı son kullanıcılara yaygınlaştığı zaman aşılabilir) akıllı mobil cihazlara entegre hale gelerek işlem kabul edebilir.

 

QRCode / SMS :

◦  QRCode / Karekod, İşbankası Parakod ile ödeme, Mobil kasaba ile cüzdan ve Qrema.com pazarlama servisleri ile Türkiye ‘de popüler olmaya başladı. Öncelikle Dijital ve Mobil Pazarlama kampanyalarında kullanılan QRCode giderek Loyalty ve Kart üzerinde kampanya modellerinde de kullanılırken yeni dönemde para çekme, ödeme ve kişisel güvenliği kolaylaştırma adımlarında kullanılacak.

◦  SMS, Katma Değerli İçerik, Bilgi & Interaktif Servisler, Mobil Ödeme ve Operatör Faturaları üzerinden ödeme servisi şeklinde kullanılmaktadır. SMS ‘in finansal hizmetlerde ki en önemli rolü “two-factor authentication (2. etken onaylama)” ile cüzdan ve ödeme servislerinin işlem güvenliğini sağlamaktadır.

 

NFC /RFID :

◦  NFC (Near Field Communication / Yakın mesafe iletişim), akıllı telefon ve benzeri cihazların birbirine dokundurularak ya da birkaç santimetreye kadar yaklaştırılarak radyo iletişimi kurmalarını sağlayan standartlar kümesidir. Telefon üreticileri NFC ‘li cihaz sayılarını artırdı ve güvenlik katmanının diğer teknolojilerden daha iyi olması nedeniyle Android sonrası Apple ‘da NFC ‘yi yeni cihazlarına ödeme işlemlerini kolaylaştırmak için cihazlarına ekliyorlar. Yeni dönemde NFC ‘nin desteği ile dijital ve mobil cüzdanların yaygınlığının artacağını söyleyebiliriz.

◦  RFID (Radyo Frekansı ile Tanımlama) teknolojisi radyo frekansı kullanarak nesneleri tekil ve otomatik olarak tanımlama yöntemidir. RFID, temel olarak bir etiket ve okuyucudan meydana gelir. RFID etiketleri EPC(Elektronik Ürün Kodu) gibi bilgileri almak, saklamak ve göndermek için programlanabilirler. Mifare, Desfire ve Proximity Kart yapıları RFID teknolojileri üzerine dayanır. Dolayısı ile RFID ile ulaşım, kapı geçiş ve sadakat kartlarıda oyunun bir parçası haline gelmektedir.

 

BLE / NSDT :

◦  BLE / Beacon (Bluetooth Low Energy) Bluetooth V4.0 düşük enerji protokolüdür. Daha düşük enerji gerektirdiği için hazırlanan sinyal veren ve alan cihazlar 2 seneye kadar pil değiştirmeden dayanmaktadır. Bugün Beacon cihazları Sadakat ve LBS servisleri için kullanılmaya başladı, bunun yanında henüz Apple ve Paypal ‘ın deneme vakaları dışında güvenlik kriterlerini geçen ticarileşmiş bir model yok.

◦  NSDT (Near Sound Data Transfer / Yakın Ses Veri Transferi) / VSA (Very Secure Authentication) sistemleri SMS ve NFC 2.0 ile karşılaştırılan eski nesil telefonlarda da çalışabilen şifrelenmiş Ses gönderimi ve alımına yönelik Fransız Tagattitude, Fairpay, mcash tarafından e-ticaret ve web portal girişlerinin güvenliği için kullanılmaktadır.

▪  Basit şekilde çalışma modeli; e-ticaret sitesinde alışveriş yaparken ödeme adımında telefonunuzu ve kişisel şifre/PIN ‘inizi giriyorsunuz, sistem tarafından şifrelenmiş NSDT ile ses dosyası arıyor sizi, aramayı açtığınızda telefonunuz merkez sunucuya sinyali aldığını ve gerçek numara olduğunu belirten yanıt sesini yolluyor. Sunucu telefonun fiziksel varlığı ve onayını almış olduğu için ödeme işlemini tamamlıyor.

 

VPOS :

◦  Virtual POS (Sanal POS) – Bankaların Kredi Kartı işlemlerini çevrimiçi kanallardan kabul etmesini sağlayan Sanal POS hizmetlerini ifade ediyor.

◦  Büyük ölçekteki e-ticaret firmaları Bankaların da tercihi ile doğrudan Banka sanal POS ‘larına bağlanabiliyor.

◦  Bu hizmeti kendi platformlarım üzerinden sunmak istiyorum diyenler için 12 banka POS ‘unu tek bir platformda sunan Asseco firmasının MerchantSafe Unipay ürünü var. Lisans satın alınarak kendi hosting merkezine kurabilir yada cloud (bulut) ‘dan kullanabilirsiniz. Bulut ortamında Asseco ‘dan bu hizmeti alırsanız PCI-DSS sertifikasyonu (kısaca Kredi Kartı bilgisi tutma izni) almanıza gerek kalmaz.

◦  Daha küçük ölçekteki e-ticaret firmaları hem PCI-DSS sertifikasyonunun maddi ve zaman maliyetine katlanmamak, hem de bonus/puan sistemi entegrasyonları konusunda sıkıntı yaşamamak adına PayU, iPara ve izyco tarzı agregatör sistemleri tercih ediyorlar.

 

Ödeme Sistemi Platform ve Servis Entegrasyonlarının detayları için sonraki makaleyi inceleyebilirsiniz!

1 3 4 5 6 7 9  Scroll to top